Sevgi, muhabbet ve sadakat sancağını hiçbir zaman elden bırakmamaktır.

Kaşıkla toplanan hayır ve hasaneleri kepçeyle dağıtmamaktır.


Sevgi, işinin ehli olmak, verilen işi gerektiği gibi en güzel şekilde yapmaktır.

Zaman kaybetmeden bir an evvel emredildiği gibi yaşamaktır.


Sevgi, “Alta kalanın canı çıksın” “Bana dokunmayn yılan bin yaşasın” dememektir

Kurnaz tilkilerin ve çakkalların gölgesine sinmemektir.


Sevgi, fani dünya menfaati için hiç kimsenin önünde el pençe divan durmamaktır.

Hasımlarını bile ne pahasına olursa olsun asla ve asla arkadan vurmamaktır.


Sevgi, gerekenleri gerektiği gibi yaptıktan sonra Allah’a tevekkül etmektir.

Ahde vefa çiçeklerini gözlerin gördüğü her yere ekmek ve can sularını vermektir.


Sevgi, zahiren ölse bile insan, batında onunla her daim kalır diri.

Yükü sevgi olanın kalmaz gönlünde yaşadıkça günahın kiri.


Sevgi, doldurur gönüllere huzur ve mutluluk sevinç ile sürur.

Sevgiyle yaşamayı şiar edinen duyar kendi ile her daim gurur.


Sevginin, muhabbetin fedaisi olmak kolay değildir,

Aksini düşünenler, vallahi iki cihanda da sefildir.


İşin kolayına kaçılmadan, inşa edilmeli sevgi duvarları,

Çocuklar, onunla emzirilip büyütülmeli ki yırtılmasın haya damarları.


O konuda yazılmış kitapların, hepsi okunmalı sabırla,

Varılmaz menzile hiçbir zaman, kaba ve zorbacı tavırla.


Sevgiyle tartılmalı, sevgiyle biçilmeli, söylenecek laflar,

Ziyadeleşmeli her geçen gün o zihniyetteki kafalar.


Sevgi temeli üzerine kurulmalı en şatafatlı binalar,

Bundan böyle kopmasın bağlar ve de ağlamsın analar!


Sevgi, insan hayatında, olmazsa olmazlardandır,

Tüm kavga ve çekişmeler, kin ve nefretler onun yokluğundandır.


O büyümez, gelişmez, fayda vermez, yapay ortamlarda,

Onunla sıcak yaz günlerinde bile daha bir huzurlu yatılır damlarda.


Nakşedilmişse beyinlere, yüreklere, büyüklere saygı duyulur,

Yapılanların karşılığı yalnız ve yalnız Allah’tan umulur.


Onu düstur edinen, iğneyle kuyu kazar milim milim,

Gönülleri rencide etmez hiç kimse etseler bile dilim dilim.


Aklıselim düşünenin su gibi hava gibi ihtiyacı vardır ona,

Güvenmesin hiç kimse şanına, şöhretine, varlığına!


Onunla kalem her şeyi daha güzel ve anlamlı yazar,

İnsanların, hayırlı yollarda aşk ve şevki artıkça artar.


İnsanlık kalır karanlıklarda, ışıklar sinsice söner,

Kötülükler bırakmaz insanın peşini, akıl baştan döner.


Canlılar onunla daha mutlu, mekânlar onunla daha sıcak,

Kardeşçe, dostça, aşkla, şevkle, barışçıl duygularla, açılır kucak.


Onu bilen, onun manevi lezzetini tadan, incitmez karıncayı bile,

Ömür boyu kalıcı bir tat bırakır, bizi aziz de rezil de eden dile.


Güzeli gördürür, güzeli söyletir, her şeyin güzelini yaptırır,

O ihmal edilirse, insanı karanlık çıkmaz sokaklara saptırır.


Bu yazdıklarımı karınca kararınca yapmaya çalışıyorum,

Bazen emin, bazen de ürkek adımlarla, onunla dolaşıyorum.


Onu kim hayatında mihenk taşı ve mizan etmişse, olmuştur en aziz,

Pişirip de yediği ve de yedirdiği her yemek olur çok leziz.

14/Aralık/2021


( Divan-ı Halil 13 başlıklı yazı sadeceo tarafından 2/3/2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.