Düşlerin tarhında…
İnfazı dünün belki de ömrün
kapanmayan gediği
Ve eşref saatine denk düştüm mevsimin
Devasa rahmetin uzamında
Göğün sağanağı
Misafirperver bir yadsımazlık belki
de
Elemin bestesi
Ellerimin suskun güftesi…
Hatırşinas sevgili meylettiği kadar
özleme
Öykündüğümse kavuşmanın hikmeti
Bazen kapı dışarı edildiğim
yalnızlığın şeceresi
Her iklim her gece her şiir
Tevazu yüklü gönlüm olsa olsa açmaya
muktedir
Bir çiçek gibi
Ya da nazlı gelinin duvağı
Reşit kılınan bir sevginin meali
Sözsüzlüğün kıblesi
Her suskun nidadır perçemi yüreğin
Söylemedikleri kadar seferi düşlerin
Yankılı sesi
Yalnızlık ne ki?
Peçesinde saklı bunca imla hatası
Varsın olsun meyletsin bir şiire
Varsın yanaşamayayım o limana
Hani, ta dünden gemileri
Yaktığım
Hani yanaşamadığım kadar yüreğine
sevgilinin
Matemine yenik düştüm ben bu tek
kişilik sevginin…
Örtüşen sözcükler ve renkler
Durağı mı şiirlerin?
Durağan bir süreçte saklandığım
Kaçtığımsa kendimden
Ve işte fendi sözcüklerin
Yaktı yıktı yüreğin mihrabı
Bin bir duygudan ördüğüm
Nice şiir ne ki?
Yetinmezken sevgide
Yatak döşek üzerine serildiğim
binlerce kelime
Ahkâm kesen bir imgeden alıp da
hıncımı
Huzura dönük yüzü sevginin ve kalemin
Hazana yaşasam da bir ömrün matemi
Uzun uzadıya düşünmediğim artık
yeminim
Yâd etmediğim kadar maziyi
Sevdiğim nice insanı ve atimi
Gölgemle barıştım işte sonunda.
Fıtratım gereği bazen küskünlüğüm
Mealimse özlem ve sevginin
Dibine vurduğum ömrün
Yanık kelamı
Yandaş bildiğim kalemin de
seyrüseferi
Oysaki bir kalemde nasıl da silmiştim
geleceğimi
Makul olana vakıfım sonunda
Rabbin izni ve sürdüğüm izi rahmetin
İlahi Aşkın sunumu ve farkındalığı
Kozamda sararmayacağım bundan sonra
belli ki
Beylik değildir coşkum
Beynamaz gölgelerden yana tüm derdim
Sığındığım ah, o dağ misali
Serpilen hayallerim nasıl da meyletti
Gülümsemeye
T/aşkın mizacım ne ki?
Tahayyül ettiğimden de öte
Sevginin kardığı her gün her hece
Tahammülsüz değilim de ötesinde
Tembihliyim atalarımdan
Bir tabur dolusu askerdir içimde
yürüyen
Bense komutların bam teline uyduğum
kadar
İçlenmediğim kadar da içerlemiyorum
artık olup bitene
Başım gözüm üstüne kaderin tecelli
ettiği
Bir teselliden öte şükre dair
Yüklendiğim her görev ve huzur
Elbet yüreğin kıblesinde yanar da
yanar bir ömür.