Gün batımında akşam saatleri
Gri, siyah, turuncu, alaca
Vedalarda saklı hüznü anlatırcasına
Ahenkle dans eden renklerin şöleni...
Çok seviyorum günbatımlarını
Aydınlık ile karanlık arasında
Her gün bitiminde beni selamlayan
Akşamın alacakarnlığına saklanan
Hüznün merhabası gibi...
Öylesine, sıradan bir günbatımında
Gönlümden akıp giderken sen...
Anlamaya çalışıyordu bedenim
Ayrılığın hüznüne kapılmış ruhumu
Ve ruhum, çığlık çığlığaydı...
Sensizliğinde, sessizliğinde
Bedenim, yorgun ve üzgün
Taşıdığı hayat yükünün izlerinde
Teselli etmeye çalışırken acılarını
Tutamıyordu süzülen gözyaşlarını
Kolay değildi elbet, yaşadıkları
Kolay değildi sarmak, kanayan yaraları
Zira zordu hayat, zordu zaman
Kolay olsada sevmek, zordu insan...
Bir ömrü Heba ettik seninle
Ne sen beni anladın, kendinde
Ne de ben seni anladım, kendimde
Diyordu bedenim kendi kendine
Ruhum, biraz mahcup, biraz da kırgındı
Ben masumum ama dedi, sessizce
Ve bir derin sohbet başladı
Gözyaşlarımın neminde
Yalnızlığımın sessizliğinde
Yorgun bedenim ile, ruhum arasında
Biraz geçmişe sitemlerin gölgesinde
Birazda geleceğin umutsuz beklentilerinde
Dedim ki kendim kendime
Bak işte geldik ölümün kıyısına
Yaklaştıkça yaklaşıyoruz ecel iskelesine
Artık bütün çırpınışlarımız nafile....
Ne verdi ki hayat bize....
Bundan sonrasında ne versin ?
Ne çabuk geçti zaman değil mi?
İnsafsızca ve zulmedercesine...
Yaşanmamış gibi tükendi koca bir ömür
Biraz hüzün, biraz acı, biraz yalnızlık
Gözyaşlarıyla sulanmış platonik aşklar
İnciten ve gücendiren dostluklar
Karın tokluğuna geçmiş ömrün içinde
Üç kuruş uğruna harcanmış emekler
Prangalara vurulmuş yaşamın akışında
Yaşanamayan güzellikler ve özgürlükler
Hep düşündüm bu karmaşa içinde
Nerede saklıydı hayatın anlamı
Dostluklarda mı, aşklarda mı?
Yoksa çalınan emeklerde mi?
Çekilen acılarda, ihanetlerde,
Yaşayamadığımız güzelliklerde mi?
Ya da...
Yaşayamadığımız özgürlüklerde mi?
Ama illa ki bir manası vardı yaşamanın
İnsan olmak güzeldi kendi özümde
İnsan olgusunda yaşamak, sevmek
İnanmak, inanarak yaşamak güzeldi
Kim bilir?
Belki de burada saklıydı hayatın anlamı
Zira, kendim olmak güzeldi...
Hani, demişti ya Hacı Bektaş-ı Veli...
"Ne ararsan kendinde ara"
Aradım buldum kendimi, kendimde
Ömrümün şu son deminde
Anladım ki...
Kederlerim, hüzünlerim ve yalnızlığım
Bundan ibaretmiş benim tüm hayatım
Sınavımın yükünde saklıymış mutluluğum
Ömrümün her anında üstümde dolaşan
Hüzün yüklü karabulutlara rağmen
Mutluydum aslında ben, kendimce
Yalnızlığımın sessizliğinde,
Kırgınlıklarımda, küskünlüklerimde
Tutunduğum acılara alışmışlığımda
Mutluydum ben hem ruhumda,
Hem de şu yorgun bedenimde
Acı bir tebessümün derin izlerinde
Aldığım her darbenin deneyiminde
Çok seviyorum günbatımlarını
Aydınlık ile karanlık arasında
Her gün bitiminde beni selamlayan
Akşamın alacakarnlığında saklanan
Hüznümün merhabasını...