Kanadına taş değmiş serçe gibi
Yerde çırpınıyor sonbahar

Bahara yürüse ayağına dolanacak kış

Heybesini zemheri ile doldurmuş yokluğun
İkide bir vuruyor
Zerzeli yüreğimin kapı tokmağını
 
Her gece penceresine naylon çekili
Rüyama  buyur ediyor çaresizliğim

Dudaklarında tarihi geçmiş bir ıslık
Arkana düşüp geliyor İskender
Eliyle asıyor aynasını
Kerpiç duvarımın budağına

Titreyerek flotal bakıyorum
Çarşaf gibi kaç fersah uzaklığa
Siperden çıkacakken zıpkınlanıyor ateşin

Baş köşede oturan yokluğun
Bir taş atımı
Kıskanıyor aynayı

Cam kırıkları çullanıyor
Tabanı yumuşak uykuma

Kanlı acım kaldıraç oluyor göz kapaklarıma

Konserve umudumun önündeki şişede
Bir atımlık kuru fesleğen kokunu
Burnuna çeken rençber duygularım

Nadasa bıraktığım dolunayın
Gümüş çerçevesine 
Noktalı siyah beyaz resmini
Kara saban ile ekiyor

Elbet bir gün gövereceksin
Elinde bir tepsi yaz ile
O zaman ateşe vereceğim
Ela gözlerinin harmanını
Uzun uzun bakıp ısınacağım
İliklerime kadar

 
( İliklerime Kadar Isınacağım başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 7.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.