Ecdadımdır Karahanlılar 
Ananevi sanatımdır sırlı sevmek

Klasikti gönül sarayın
Killi topraktı iç duvarı

Pergelle çizdiğim
Nilüfer desenlerinin içine
El emeği göz nuru duygularımın
Oksitinden bir göl döküyordum
Pişirince
Kütahya çinisinden bir seramik bahar
Her gün demir atıyordu turkuaz duvarına 

Ben silis tozunu bol bol yutarken

Ateşle yaralamışım ela gözlü ceylanı 
İniltisi gürlüyor
Şimşekleri toprağa şiir dağlıyordu

Yetersiz beslenen imgeleri
Rüzgar dört nala götürüyor
Yağmur altında yuları ıslanıp
Süvarisine tepik atan mısralar
Çamurun içinde şaha kalkıyordu 

Bir serçe cam arkasından cik diyecekken
İmla kuralları sus işareti yapıyor

Baykuşlar kafiyelerin ucunda 
Bir birine sataşıyordu

Redifler el ele tutuşup köprü kuruyor 
Ateş topu dizeler
Nehrin üstünden içime taarruz ediyordu

Ben her nakaratta
Kozanın içinden çıkan tırtıllı hecelerin
Kelebek gibi etrafımda uçmasını beklerken

Gün görmemiş nefret söylemleri
Truva şiirden kıta kıta çıkıp bronzlaşıyordu

Böylece meslek hastalığına gebe olan emeğimin
Nur topu gibi bir evladı
Ciğerimden erken doğuyordu

Belli ki bu nefes darlığı
El bebek gül bebek
Çini ustası ölene kadar her gün büyüyecek
 
Gözüm açık gitmeden
Gel sen kelebekli bir şiir yaz
( Killi Gönlünün Çini Ustasıyım başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 22.11.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.