Ana rahminden basliyormus her bir iyilik kötülük insanlik hayati ve DÜNYA TELASESI ya, ayni ve bire bir kosullarin yedigi ictigi davrandigi döndügü dolandigi yasam döngüsü sürüncemelerinde en kücük ayrinti farkliligi dahi olmayan günlük hayat kac göcünün beton kusatmasina bogulmus kaybolmus iki insanindan biri, kirsal kesimde dogmus büyümüs fakat göce  sürükleyici tasinmaya zorlayici sürgün baskilarin sonucu bilip tanimadigi ve  durmaksizin büyüklük kavramini icinde yutan  kent  sarmalinin sürekli ihtiyaci artan;  ve bir türlü artan ihtiyacina yetisemeyip kendine ayiracak özgür, özgün, saglikli  ve dirayetli huzuru dengeyi düzeni ve zamani bulamayan iki insandan KIRSAL KESiM özgecmisi olani basedemedigi cagin HASTALIKLILIK sirasinda saymakla bitmeyen dert  ve illet sahibi olurken, yedigi ictigi dolastigi yasadigi fakat ANA RAHMINDEN beri bozuk kent karmasasinin kirini zehrini hektigini gida ambarini yahut korku kaygilar telasini ayni olan bir digeriyse SAGLIK SEKTÖRÜNÜN huzuru -sihhatli insan iyilestirmekten ziyade HASTALIKLI müsteri olmayi sart kostugu  ve cogu cevre kosullarina bagli salgin ve bulaslardan nispeten daha ucus siyriklarla atlatip dinc ve diri kaliyormus.

 

Cünkü kirsal kesimden göcün baskiladigi sebeplerle sonradan  gelip beton bloklama sehir saretine yerleserek hayatini sürdürmek zorunda kalan kisiyi, tabiatin kurali geregi icinde kendini bulmadigi ve hic bir zorlamayla düzenini dengesini kuramadigi eziklik bozukluklara ruh ve bünye algilayip alismakta tepkisini kendi kendini cevre kosullariyla birlikte imha etmeye saldirganlasip,hic  karsilanmayan yahut itibar edip umrsanmayan saglik sihhat ve huzur dengesindeyse, tepkisini omur kas kalp beyin seker doku organ allerji depresyon gibi artik hic kimsenin yakalanmama gibi hic sansinin olmadigi ( cünkü bütün kentlerin yükünü cekip kahrini tasiyan yogunluklu nüfusu sonradan glenlerin öksüz yetim yitik yabancilarindan olusmaktadir ) saymakla  bitmeyen ölüm zulüm seansinin zaafiyetinden avlanilan soygun sömürü sistemtigine kul köle edildi. Cünkü özgür dogayla tabiati ayni, Ana Rahminden itibaren dünyayi daha dogmadan anlayip algilayamadigi sehir molozunun aksine duyuyor sesizyor tadiyor dinliyor ve dilinden dillenerek, vakti saati ömrüne es degerlerde yudumlayip sindirip yasiyordu..

 

Bir sonbahar geldi gecti böylece. Yagmur yagacak uzun ihtiyar yazindan sonra galiba. Olsun varsin yagsin konumuz bu degil ki zati. Gecmise ve gelecege dair hic birseyle üstü örtülmeyen veya degeri hic degismeyen yasamsal veriler, olaylar, olgular, olacaklar yahut olmasini ister istemeze tespit tenkit sorgulama ne kadar saklamakla veya kayitsiz kalmakla asla yok etme sihirbazlgi söz konusu olmayan GERCEKLIGIN klavuzluk ettigiyle tedavi bulursa, ordan da dengesini dünyasini düzenini kurar, onur , ilgi, akil , fikir, saygi, saglik, dirlik, gecim, huzur ve itibar.

 

Bu yüzden de raf ömrü sözkonusu degildir; insan kolay ve güzel yasamaya düs kurup hayal besledikce, zaman caglayani hep ahte ,dünya topraginda ve tertemiz kaynaklardan akip belenecektir. Nerden nasil beslenirse su hava ve toprak, insan da aynen oradan. Dosluk sevgi özgürlük ve digerleri gibi, asla ve hic, paraya güce gösterise piyasaya pazara borsalanarak kiyas edilecek sey degildir dünya güzeli insan ve ona dair dünya düzenek..

 

Seyfi Karaca…….Ekim / 21

( Kiyassiz Dünya Düzenegine başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 30.10.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.