Bireyler her diledigi usakligin dalkavuguna, yandasliligina,
yardakciligina, yalakaligina, bahanesi ne olursa olsun tüm yanlislariyla
kendini gerekcelendirip kutsayan haklilik payina kukla corak cömez ve özgürken,
toplumlar, iradesiz yetkisiz birlik beraberlige esir ve tutsaksa eger…burdaki
ahmak avutan SAGLAMADAN kültür biriktiren, dogru-dürüstlüge inanan, mutluluk
artiran ve UYGARLIK üreten etkin-yetkin insan türü ve cesidi asla cikip dogmaz.
Fotograflarda donup kalan; ve sonsuz bir lacka
liyakatsizligiyle ilgisiz kayitsiz hic bir katilimciligi olmayan kenar süsü ,
dört duvar tutsagidir, ANI YAKALAMAK adina sonsuzlugu herseyiyle ebediyen heba
eden savrulmus sökün olmus kiyassiz kontrolsüz tarumar.
Cünkü ÖZENDiGI ve ÖYKÜNDÜGÜ kaynak ve kökenlerin
müsterisidir bütün yeryüzü hayatini icinde barindirip besleyen INSANLIK.
UYGARLIKSA, ayrisiz gayrisiz bütün toplum katmanlarinin birbirine kin, nefret,
hirs, garez, fitne, fesat, kibir, acgözlülük, tahammülsüzlük, sevgisizlik,
saygisizlik, sorumsuzluk, bencillik, bunaklik gibi gibilerini yüklenip
cullanmadan; hem KADININ hem de ERKEGIN vazgecilmez hayati degerliligiyle
kotarilip kurulacak olan yasamsal zenginligi yapilandigi kaynaktan üreyip
beslenip büyüdükce deger artiran külliyattir.
Bu yüzden, neredeyse hic bir alanda ÖZGÜN üretkenligi ve
ÖZGÜRCE paylasip tüketme aliskanligi olmayali yüzyillar gectilerdeki TÜRK
toplumu, kayitsiz liyakatsiz, sürekli yer
zemin zaman kisilik dil kültür karakter akil fikir yol yordam
degistirerek , degistirdigi her degerlilige sonsuz sinirsiz olumsuz
degersizligin kokusmuslugunu, yozlasmasini ve cürümelerini imar ve imal edip,
zorla tüketimin Pazar piyasasinda sanki iyilik güzellikten baska hic birsey
olmuyormus kaniksayan kabulünü kendi varlik yokluguna yedirip yutturdukca,
iflah olmazlarin kitlik kiyametine sürüklendi; ve halen de ayni dipsiz
derinligin kabir azabini didikleyip desinmekle mesgul, ANI YAKALAMA derdine
düsmüs yikim yagma fotomontajda.
Cünkü neredeyse üretmeden tüketmenin mecburi istikametine
soygun talan isgal ve sömürge pazari müptelasi oldugundan beri, MEDENIYET
ÜRETENLERIN ürettigi herseyi öncesinden sonraya katlayan cezasi ve faiziyle
beraber ülke degerlerine ve günün ahalisine geleceksizligin nesillerine bütün
hayati degerde nesi varsa SATARAK kendine ÖVÜNC payi ve SAHSI CIKAR paydasi saglamakla mükellef bedel ödeyen
bagimliligin izini yolunu ve buyuran kukla hükümranligini takip eder.
Günün seckisinin olan katilanlar arasinda okunan begenilen
sevilen popülerligi faturalanan birincisine, gise rekorlarina, pazarlik
kiskirtan hesabin en kabarik cüzdanina, giysisine tirasina makyajina forsuna
pozuna maddesine malzemesine veya satiliktir yazan ürün getirisi en yüksek
ambaradepoya tartiya kantara podyuma gösteriye gösterise akil fikir niyet meram
ve maksat hasilati icindir bu bilinmez belirsizligin kaptirip götürdügü izdiham
.
Bu bakimdan da neredeyse yüzyillardir teknolojiye, bilime,
ilime, liyakate, egitime, üretime ve toplum -birey arasi hassas dengeye özen
gösterenlerdir, tüm olumsuz sonuc ve gidisatina ragmen DIGITAL CAGA ve ötesine MEDENIYET üreten.
Neredeyse edebiyattan sanata, sanattan siyasete hayatin her alaninda burada hic
bir üretkenligi ve saglikli dengeli
paylasimi olmayan TÜRK TOPLUM YASAMININ herseyi ÖYKÜNDÜGÜ KAYNAGA, yani
kuramadigi medeniyeti kuranlara kedini begendirmekle ancak var olan sahte,
yapay, taklit ve yasam gercekliginin tam tersidir. Derdi cok satanlar gisesi
faturasi listesi yahut etiket birincisi olmanin disinda hic birseyi algilayip
duyumsayamayan, siddet nefret fuhus furya bagimliliginin maddesini isler
maddesini örer yogurur.
Ordan tohumlanan bütün fikirler duruslar davranislar,
KARSITLIK üzerine kurulu hir gür kavga nizah rahminden, hicbir anlasilir
noktaya varmayacak olan en üstün elme ve üste cikma gayretine caba güderek
vaktini öldüren varligini yoran calkanti ve kargasalarin gün avutup hayati
kaziklama ARABESK -ALAFIRANGA angaryasidir. KADIN FEMiNISTLER sanki pisokopat
erkekleri her yanlisina arka cikarak ASKIM-BEBISIM diye diye, en siddetli
sahneleri doyura seytrettire zeka küpü sandigi fakat esasta her bilgin yetkin toplumsal
duyarlilik sahtekarlari olan Cem Yilmaz`dan yahut sine kültür totemi zannettigi
Yilmaz Erdogan gibi gibilerinden, toplumun bütün katmanlarinin ortakca kalip
giyinip kisilik bozdugu, cehalete korkuya karanliga yalnizliga yabancilasmaya
ve ister kadin olsun ister erkek olsun her türlü ilkelligi kabaligi ayrismis
kutuplasmis mutsuzluklarin kabullenerek benimseyip sindirmeye hissedar ve
paydasi, karsitliklarin catismasini sart kosanlarin tüketim piyasasi kullari ve
köleleri olarak kiskirtip kamcilayip yönetip güttügü; ve en basta kadina siddet
markasiyla hic bitmeyecek olan kimsesizlige kayit düserek ölüm zulüm, öykündügüne öykülenen küresel kiyamet
akintisidir dünden miras, yarina kendi hayatinda kiraci özgür birey, tutsak
toplum soytarilayan matraginin.
Seyfi Karaca….Ekim / 21