TEMBEL(!)- YETENEKSİZ(!) VE REFORM DÜŞMANI(!) 147 TİMSAH
Yazının başlığı aslında ‘’ Alma
Mazlumun Ahını Çıkar Aheste
Aheste.’’ Olabilirdi ama anlatacağım
olayın mazlumun ahının
aheste aheste çıkması
örneğine pek de uygun
olmadığını gördüm. Zira mazlum/ mazlumlar senelerce hapishanelerde çile
doldurdular ve hatta üçü idam
edildi. Buna karşılık onların
ahına sebep olanların
uğradıkları mağduriyet anılmaya bile değmez
ama yine de ‘’Diktatörlerin kafası nasıl
çalışır?’’ konusuna iyi
bir örnek olacağını
düşünüyorum iş bu
yazının. Ayrıca diktatörden(!)
kurtulmak için uğraşanların nasıl bir
diktatörlükle karşılaştıklarına
yani yağmurdan kaçarken
doluya tutulmaya da güzel
bir örnektir anlatacaklarım.
****
Yıl 1960. Henüz
altı yaşındayım. Lakin sonradan
mı ezberledim yoksa
ta o günlerden
mi aklımda kalmış
bir marş kulaklarımda uğuldar
durur zaman zaman.
Marş aslında bildiğimiz Plevne
Marşının güftesiyle okunuyor
ama sözleri ‘’ Tuna
Nehri akmam diyor’’ ile
başlamıyor. Tam olarak şöyle:
Olur mu
böyle olur mu
Kardeş kardeş vurur
mu?
Kahrolası diktatörler
Bu dünya size kalır
mı?
Bahsedilen diktatörler başta o
zamanın Cumhurbaşkanı Celal Bayar-
Başbakan Adnan Menderes- Bakanların hepsi ama içlerinden
ikisi çok önemli: Hasan
Polatkan- Fatin Rüştü Zorlu...
Hatta içlerinde bir Genel Kurmay
Başkanı bile var: Rüştü
Erdelhun.
Evet... Bu insanlara diktatör
diyenlerin başında da
üniversite öğrencileri geliyor.
Neden diktatör bu kişiler? Çünkü yönetimlerine karşı gelen
üniversite öğrencilerini yakalayıp
yakalayıp Et ve Balık Kurumu
kombinalarında kıyma makinelerinden geçiriyorlar
sonra da aç köpeklere
yediriyorlar (!) o derece
zalim o derece
diktatörler(!)
Koca koca profesör
olan hocaları da bu
öğrencileri ‘’ Arkadaşlarınız
kıyma makinelerinden geçirilirken
böyle sus pus oturacak mısınız? diye mevcut
iktidara karşı kışkırtıyor.
Derken efendim uzatmayalım
aynen marşta da belirtildiği
ve yukarıda da ifade
ettiğim gibi dünya
bu diktatörlere kalmıyor. 27 Mayıs 1960 da yapılan
darbe ve sonrasındaki çok çok
adil(!) yargılama neticesinde diktatörlerden üçü
idam ediliyor onlarcası da hapislerde senelerce
süründürülüyor.
Ohhh. Mis gibi hürriyet
geldi. Geliyor. Gelecek diye
bekleyen ve bu beklenti yanında mevcut iktidarın
sepetlenmesinde en büyük
paya sahip oldukları için
aynı zamanda ihtilalin Milli Birlik
Komitesinden taltif bekleyen
Üniversite hocaları ihtilalin yapılmasından
kısa süre sonra
tam bir şok
yaşıyorlar. Neden mi?
İçlerinden yüz kırk
yedi adeti için
Milli Güvenlik Konseyi ‘’
Üniversitelerden atılmalarına...Bundan böyle hiç
birisine hiç bir
üniversitede görev verilmemesine’’ Diye ferman çıkarıyor.
Sebep ne
peki?
Milli Güvenlik Konseyi
bu yüz kırk yedi
üniversite hocasını ( yani akademisyeni) hem tembel
hem yeteneksiz hem de
reform düşmanı olarak görüyor da
ondan...
Evet... Hepsi asker olan Milli
Güvenlik Konseyinin üyeleri üniversitelerin hocalarını
en akademik kriterlere
göre değerlendirip (!) ‘’ Lan
oğlum hem tembelsiniz
hem yeteneksiz hem de reform
düşmanı.. Asmadığımıza
şükredin ve yıkılın
karşımızdan’’ demese de
aynen böyle demiş
gibi görev yaptıkları üniversitelerden sepetliyor.
Kim peki
bu akademisyenler?
Bir kaçı
şunlar: Ali Fuat Başgil,
Sabahattin Eyüboğlu, Yavuz Abadan, Nusret Hızır, Tarık Zafer Tunaya, Mina
Urgan, Haldun Taner.
İki tane de aynı zamanda benim de
hocalarım olan hoca: O zaman
da bizim
zamanımızda da( 1974-1978 ) Profesör
olan Afif Erzen ve o zaman
doçent olup bizim zamanımızda profesör
olan Münir Aktepe..
Mazlumun ahını alanlar
sap gibi ortada
kalıyorlar mı? Kalıyorlar. Ama hemen belirtelim Yassıada
mahkumlarına hiç kimse
sahip çıkmaya cesaret
edemezken bu yüz kırk
yedi kişiye çeşitli üniversitelerin hocaları
dört elle sarılıp
sahip çıkıyor ‘’ Bunlar görevlerine
iade edilmezse biz de istifa
ederiz.’’ Diyorlar ve
gerçekten de istifa edenler oluyor. Mesela : Turhan Feyzioğlu,
Sıddık Sami Onar, Fikret Narter ve Suut Kemal Yetkin gibi...
Milli Güvenlik Konseyi önce
‘’ Bir yanlış anlama
oldu.’’ Filan deyip istifa
eden rektörlerin
istifalarını geri almasını
sağlıyorsa da sepetlediği öğretim
görevlilerini tekrar görevlerine
iade etmiyor.
Şimdi ‘’ Hocam ! Peki Timsah?’’ Dediğinizi duyar gibiyim.
İşte bu
ortam içinde üniversitesinden atılan
hocalardan biri olan Haldun
Taner’in aklına dahiyane
bir fikir geliyor:
Dostoyevski’nin ‘’ Timsah ‘’
adını verdiğini ama
bir türlü bitiremediği
eserini o güne
uyarlayıp yeniden yazmak.
Oturup yazıyor. Yazdığı
eser Dostoyevski’nin ‘’ Timsah’’
adlı eserinin birebir
kopyası ya da
onun devamı olmasa
da ilham kaynağı
Dostoyevski.
Haldun Taner bu eseri
radyo tiyatrosu olarak
radyoda sunmayı da başarıyor.
Peki ‘’ Haldun Taner’in Timsahı’’ nda ne anlatılıyor? Yani bu kitabın konusu
ne?
Bir devlet memuru olan İvan, yıllarca çalışarak biriktirdiği parayla yıllardır
hayalini kurduğu dünya turunu çıkmadan bir gün önce karısı Elena, kızı Dureşka,
kızının talibi Abulof ve en yakın arkadaşı Aleksey'le birlikte gezmeye çıkar.
Şehre sergilenmek üzere getirilmiş canlı bir timsahı görmeye giderler. İvan'ın
merakı ve heyecanı kendisini timsahın midesinde bulmasına neden olur. Timsahın
midesindeyken dışarıdaki konuşmaları ve sesleri duyan İvan, timsahın midesinde
oluşu nedeniyle büyük ilgi çekip bir anda büyük bir şöhrete kavuştuğunu fark
eder. Ziyaretçilerin kimi İvan'a kimi timsaha acır, kimileri İvan'ın bu
durumundan faydalanmaya çalışır.
Haldun Taner'in oyununda, timsahın midesindeki bu adam
147’ler olayında mağdur duruma düşen öğretim üyelerini temsil eder. Bu durumdan
faydalanmaya çalışan kişiler de ihraç edilen öğretim üyelerinin geri dönmesini
sağlayacak çalışmalara kendilerince bazı gerekçeler öne sürerek kayıtsız kalan
akademisyenleri temsil etmektedir.
Bu kitabın orijinal
metni hiç bir
yerde yoktur ancak Haldun Taner’in kızı
Demet Taner daha
sonraki yıllarda bu eserin
radyo yayınının ses
kayıtlarına ulaşır ve ses
kayıtlarından yola çıkılarak Selçuk Erez
ile birlikte ‘’ Haldun Taner’nin
Timsahı’’ adında bir eser haline
getirilir.
147 liklere gelince: 1962
yılında hepsi eski görevlerine iade
edildiler. Yani mazlumun
ahı ne aheste aheste
ne de hızlı
hızlı çıktı... İki yıllık
bir hak mağduriyeti idam cezalarının
yanında elbette hiç
bir şey değildi.
**********************
147 LERİN TAM LİSTESİ:
Ord. Prof. Dr. Tevfik Remzi Kazancıgil
Ord. Prof. Dr. Kazım İsmail Gürkan
Ord. Prof. Dr. Fahri Arel
Ord. Prof. Dr. Naci Bengisu
Ord. Prof. Dr. Muzaffer Esat Güçhan
Ord. Prof. Dr. Ekrem Şerif Egeli
Ord. Prof. Dr. Naşit Erez
Ord. Prof. Dr. İhsan Şükrü Aksel
Ord. Prof. Dr. Cevat Kerim İncedayı
Ord. Prof. Dr. Osman Cevdet Çubukçu
Ord. Prof. Dr. Ekrem Behçet Tezel
Ord. Prof. Dr. Zeki Zeren
Ord. Prof. Dr. Ahmet Tevfik Berkman
Ord. Prof. Dr. Üveis Maskar
Ord. Prof. Dr. Abdülhak Kemal Yörük
Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil
Ord. Prof. Dr. Hakkı Saymen
Ord. Prof. Dr. Kemalettin Birsen
Ord. Prof. Dr. Halil Arslanlı
Ord. Prof. Dr. Mazhar Nedim Göknil
Ord. Prof. Dr. Galip Okandan
Ord. Prof. Dr. Ali Tanoğlu
Ord. Prof. Dr. Mazhar Şevket İpşiroğlu
Ord. Prof. Dr. Nurettin Çuhadar
Ord. Prof. Dr. Emin Onat
Ord. Prof. Dr. Feridun Ansan
Ord. Prof. Dr. Ratip Berker
Ord. Prof. Dr. Hilmi İleri
Prof. Dr. Kamil Akol
Prof. Dr. Şevket Soysal
Prof. Dr. Kenan Tükel
Prof. Dr. Müfide Küley
Prof. Dr. Muhterem Gökmen
Prof. Dr. Şinası Hakkı Erel
Prof. Dr. Ömer Özek
Prof. Dr. Ziya Öktem
Prof. Dr. Necmettin Polvan
Prof. Dr. Hıfzı Timur
Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya
Prof. Dr. Takyittin Mengüşoğlu
Prof. Dr. Afif Erzen
Prof. Dr. Minâ (Urgan) Irgat
Prof. Dr. Fuat Sezgin
Prof. Dr. Sabahattin Eyüboğlu
Prof. Dr. Süheyla Bayrav
Prof. Dr. Kudret Mavitan
Prof. Dr. Bekir Daoğlu
Prof. Dr. Orhan Safa
Prof. Dr. Muhittin Binan
Prof. Dr. Sabri Oran
Prof. Dr. Kemal Ahmet Aru
Prof. Dr. Necati Engez
Prof. Dr. Necati Acun
Prof. Dr. Yusuf Berdan
Prof. Dr. Orhan Ünsaç
Prof. Dr. Turgan Sabis
Prof. Dr. Reşat Nalbantoğlu
Prof. Dr. Yavuz Abadan
Prof. Dr. Bülent Nuri Esen
Prof. Dr. Rahmi Ören
Prof. Dr. Hâmit Sadi Selen
Prof. Dr. Muhittin Erel
Prof. Dr. İzzet Birand
Prof. Dr. Aziz Köklü
Prof. Dr. Fadıl Hakkı Sur
Prof. Dr. İbrahim Hakkı Karafaki
Prof. Dr. Halet Çambel
Prof. Dr. Hikmet Belbez
Prof. Dr. Hasan Eren
Prof. Dr. Emin Bilgiç
Prof. Dr. Feridun Nafiz Uzluk
Prof. Dr. Zafer Paykoç
Prof. Dr. Hâmi Kocaş
Prof. Dr. Behçet Kamay
Prof. Dr. Kâzım Aras
Prof. Dr. Vefik Vassaf Akan
Prof. Dr. İzzet Kantemir
Prof. Dr. Celal Ertuğ
Prof. Dr. Abdülbaki Nusret Hızır
Prof. Dr. İsmail Nafiz Alkan
Prof. Dr. Selim Palavan
Prof. Dr. Mustafa Santur
Prof. Dr. Münir Ülgür
Prof. Dr. Enver Berkmen
Prof. Dr. Celal Saraç
Doç. Dr. İbrahim Berkan
Doç. Dr. Ziya Üstün
Doç. Dr. Tahsin Artunkal
Doç. Dr. Cihat Gürsan
Doç. Dr. Baha Sezer
Doç. Dr. Rauf Saygın
Doç. Dr. Ercüment Bora
Doç. Dr. Merih Odman
Doç. Dr. Şinasi Güçhan
Doç. Dr. Ferhan Berker
Doç. Dr. Türkan Erbengi
Doç. Dr. Halit Kayalı
Doç. Dr. Rana Kartal
Doç. Dr. Rahmi Çobanoğlu
Doç. Dr. Bülent Köprülü
Doç. Dr. Zahit İmre
Doç. Dr. Halit Kemal Elbir
Doç. Dr. Ferih Tongsir
Doç. Dr. Necmettin Berkin
Doç. Dr. İsmet Giritli
Doç. Dr. Münir Aktepe
Doç. Dr. Abdükadir Karahan
Doç. Dr. Cevdet Perin
Doç. Dr. Adnan Benk
Doç. Dr. İsmail Yalçınlar
Doç. Dr. Haldun Taner
Doç. Dr. Aran Ersümer
Doç. Dr. Eyüp Kömürcüoğlu
Doç. Dr. Orhan Bolak
Doç. Dr. Necibe Saraçoğlu
Doç. Dr. İsmail Utkular
Doç. Dr. Mehpare Helibronn
Doç. Dr. S. Bayramoğlu
Doç. Dr. S. Nigâr
Doç. Dr. Memduh Yaşa
Doç. Dr. Mukbil Özyörük
Doç. Dr. Şerif Baştav
Doç. Dr. Enver Bostancı
Doç. Dr. Belma Çakmur
Doç. Dr. Necip Berksan
Doç. Dr. Alaattin Orhon
Eylemsiz Doç. Dr. Servet Güvener
Eylemsiz Doç. Dr. Yusuf Keçeci
Eylemsiz Doç. Dr. Arsan Zarfçı
Başasistan Dr. İhsan Ünlüer
Başasistan Dr. Fikret Avunduk
Başasistan Dr. Kemal Aydınlıoğlu
Başasistan Dr. Orhan Ternar
Başasistan Dr. Selim Baruh
Başasistan Dr. Mehmet Dinçöz
Öğretim Görevlisi Dr. Fikret Ozansoy
Asistan Dr. Yani Stomadiyadiz
Asistan Dr. Ahmet Akdoğan
Asistan Dr. Şevkiye İnalcık
Asistan Aristidi Karyofili
Asistan Ayhan Önder
Asistan Aydın Aydıncı
Asistan Slavço
Asistan Özer Ozankaya
Asistan Olcay Kansu
Asistan Orhan Duru
Asistan Atilla Tolun