Artık çoğu kimse evinde, arabasında, yatak odasında hayvan
beslemeye başladı.
Çocuğundan esirgediği sevgiyi, parayı hayvana harcamaya
başladı.
Annesini-babasını, ninesini ve büyük babasını huzur evlerine
kapatıp, onlara vermediği değeri, onlara ayırmadığı zamanı evlerinde beslediği
hayvanlara ayırmaya başladılar.
“pis, iğrenç “ diye dokunmadığı yaşlıları yerine sokakta
gördüğü köpeğin başında oturup dakikalarca okşayıp, gözlerine bakıp bir de
yanağına öpücük kondurarak adeta onunla konuşmaya çalışıyorlar.
Dinimiz her zaman sevgiyi emreder. Ama özellikle aşırıya da
gitmemeyi..! Balın da, sütün de, suyun da, havanın da ve hatta sevginin bile
fazlası, aşırısı zararlıdır ve yanlıştır.
Yeni bir soygun düzeni ve yeni bir inanç zuhur etmeye
başladı “hayvanizm” (animalizm) diye.
“Açız, aç” diye bağıranlar evinin günlük ekmek ihtiyacından
fazlasını evlerinde beslediği sokak kedisine, köpeklerine harcamaya başladılar.
Bir kez, bırakın vakit namazını Cuma namazına bile gitmeyenler
ama sorsan “elhamdülillah, ben de Müslümanım” diyerek sokak hayvanlarının
başını okşayıp, onları beslemekle, çölde köpeğe çarığıyla su içiren bir fahişe kadını
affeden Allah’ın merhametine sığınarak Allah’a olan borçlarını ödediğini
zannediyor ve cennette ev arsa satın alıyorlar belki de…
Ama işin en acı yanı SOKAK HAYVANLARINA HARCANAN PARALARLA;
AFRİKA’DA KAÇ AİLENİN BİR YIL BOYUNCA YİYECEK İNTİYACI, YATAK-YORGAN İİHTİYACI
VEYA EKMEK VE SU İHTİYACI KARŞILANIR BİLİR MİSİNİZ???
Son zamanlarda hayvan mamalarına, hayvan harcamalarına benim
ülkem Türkiye’de sadece bir yıl içerisinde trilyonlar harcanıyor...
Hayvanın yaşadığı yer ve beslendiği ürünler belli. Yetmediği
yerde takviye olur. Ama bu iş bu sektörden beslenen SÖMÜRÜCÜLER tarafından
toplumu sömürmeye başladılar. Tv ekranlarında, yazılı ve görsel basında gizli
reklam ve algı ile müthiş bir teşvikle bu sömürü iyi gidiyor vesselam. “evime
bir ekmek götüremiyorum” diye bağıranlar kedi, köpek, kuş, balık mamalarına
harcadıkları para değil de sanırım dolardır…!
Aslında bu iş hayvan sevgisi değil, bu iş kişilik bozukluğu.
Eğer hayvan sevgisi olsaydı; git inek besle, keçi, koyun besle de bari
etinden-sütünden faydalanırsın…
Eşine-dostuna, çoluğuna-çocuğuna, yaşlısına harcaması
gereken zamanı ve sevgisini bir “özenti” ile hayvanlara harcayanlarda kişilik
bozukluğu olduğu değil de ne olabilir acaba? İnsan sevgisinden daha güzel ne
var? Allah da bunu emrediyor “insan sevgisi” diye. Ama insanı bile severken
hatta yüzüne gülerken bile aşırıya gidilmemesi gerektiği ayetlerle ortadadır.
(
Animalizm Mi Doğuyor Yoksa? başlıklı yazı
OLUK tarafından
21.10.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.