Al Sana Kürdistan Cumhuriyeti.
Kürtlerin Dünya üzerinde kurmuş
oldukları ilk bağımsız devletin
hangisi olduğunu biliyor musunuz?
Bilmiyorsanız hemen söyleyeyim
bu devletin adı: Mahabat
Cumhuriyetidir.
Ne kadar
yaşamıştır bu devlet?
Sadece bir yıl
kadar ( Bir yılı
bile tamamlayamamış. )
Nerede kurulmuş bu Kürt
Cumhuriyeti?
İran’ın Kuzeybatısında. Tam olarak bugünkü
Azerbaycan’ın Batı Taraflarında.
Şimdi size bir soru: İlk
Bağımsız Kürt Devleti
1946 da o günkü İran
topraklarında kurulduğu ve İran
tarafından yıkıldığı halde günümüzde bölücü
Kürtler neden bağımsız
devletlerini İran’da kurmak
değil de Türkiye’de kurmak
isterler?
Gelin isterseniz bu
sorunun cevabını verebilmek
için öncelikle şu
Mahabat Kürt Devletine
bir göz atalım. Ama
önce böyle bir
yazıyı niçin kaleme
aldım onu izah
edeyim:
Şimdi birinci resme bakınız.
O fotoğrafta idam
edilmiş üç kişi
görüyorsunuz. Fotoğrafın altında
da şöyle bir
yazı:
‘’ Bir gün mahkemeye karayağız
yiğit bir Kürt
genci getirdiler. Hakimler sorguya
çekti. Türkçe bilmediği anlaşılınca hakimler danıştılar
ve gencin idamına
karar verdiler.
Mahkemenin idam gerekçesi
dehşet vericiydi. ‘’ Türkçe bilmeyen
bir kimseden bu memlekete
hayır gelmeyeceğinden idamına... Hemen o
gece çocuğu götürüp
astılar.
Ahmet Süreyya Özgeevren
İstiklal Mahkemesi Başsavcısı.
Peki Ahmet Süreyya Özgeevren adında
bir İstiklal Mahkemesi
Başsavcısı var mı?
Var.
Var olmasına var
da hiç kimse
kendisinin başsavcı olarak görev
yaptığı bir mahkemenin
böyle bir kararını
itiraf etmez diye düşünüyorum.
Haydi diyelim ki
İstiklal Mahkemesi bir Kürt genci
ile ilgili böyle
bir karar verdi diyelim
iyi de fotoğraf tamamen alakasız.
Çünkü o fotoğrafta görülen idam
edilmiş kişiler Türkçe bilmediği
için idam edilmiş
kişiler değildir. Hatta Türkçe bilip bilmemeleri kimsenin
umurunda filan da değildir. İran ne
diye Türkçe bilmediği
için insan assın
ki?
Evet anladınız sanırım
fotoğraftaki üç kişiyi
asan Türkiye Cumhuriyeti’nin
İstiklal Mahkemeleri değil Şah
Rıza Pehlevi Döneminin
İran Devleti idi.
Peki kimdi o
üç kişi aslında?
O üç kişiden biri
yukarıda adından bahsettiğim
Mahabat Kürt Devleti’nin kurucu diğer
ikisi de bakanlarıydı.
İşin diğer ilginç
tarafı ise Şah Pehlevi bu
üçünü dört ay kadar hapiste
tuttuktan sonra idam
edilip edilmemesi hususunda
halk oylaması yapmış ve
kendilerine bağımsız bir
ülke kuran adam/
adamlar hakkında bizzat kendi
halkı ‘’Asılsınlar.’’ Demişlerdi.
Evet...Bizzat kendi halkı
‘’Asılsınlar’’ Diye imza vermişti.
Bunu da bizzat o devletin ilk ve son başkanı
olan kadı Muhammed’in kızı Münire
söylemiştir yıllar önce.
‘’Annem babam aleyhinde
imza verenleri de affetti.
Çünkü onlar korkularından
imza verdiler.’’ Diyerek. (
Korkularından veya değil neticede asılmasını
isteyenler de kendilerindendi.)
Evet... Kısa ve öz olarak:
II. Dünya Savaşı sürerken 1941 de İngiltere
ile Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliği
anlaştı. Rusya Kuzeyden
İngiltere de Güneyden İran
topraklarını işgal edecekti.
Rusya’nın niyeti bugün
Azerbaycan toprakları olan topraklarda
biri Kürt diğeri
de Azerbaycan olmak
üzere iki cumhuriyet kurdurmaktı.
İşte bu
fırsatı değerlendiren Kadı
Muhammed 1943 de bağımsız
bir Kürdistan için kolları sıvadı.
1943 yılında Komela (Komeleyê
Jinêweyê Kurdistan/Kürdistan Diriliş Topluluğu) kuruldu. Bu topluluk
çevredeki diğer Kürtlerle de
temasa geçti. Bu
arada 1931 de Hakkari ve
çevresinde büyük bir
isyan gerçekleştiren( Oramar
İsyanı ) Molla Mustafa
Barzani de Kadı Muhammed
ile birleşti.
1945 yılında ilk
olarak Azerbaycan Milli Hükumeti
kuruldu.
Ardından Rusya artık
adını İran Kürdistan Demokrat
Partisi ( KDP-I ) olarak
değiştirmiş olan Kürt teşkilatına 1200
tüfek gönderdi ve nihayet Kadı
Muhammed 22 Ocak 1946 da Mahabad
Eyaletinin Çarçıra Meydanında
Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan
etti. Bundan sonra Rusya
buraya 5000 Tüfek daha gönderdi.
3 Mayıs 1946 da bu devlet (!)
Azerbaycan Milli Hükumeti ile
anlaştı. Kısaca kardeş
kardeş geçineceklerdi.
Aynı yılın Mayıs Ayında
Sovyetler Birliği bir
anda İran topraklarından çekilince Mahabat Cumhuriyeti sap gibi
ortada kaldı.Yani anlayacağınız
Rus ve İngiliz ....i ile
girdikleri gerdeğin tadı bir
sene bile sürmemişti. Zira
İran ordusu adeta
silindir gibi ezdi geçti
bu Devleti.
Devletin kurucusu ve
ilk başkanı Kadı
Muhammed- Savunma Bakanı Kadı Mehmet Hüseyin Seyfi ve kardeşi
Kadı Sadri 31
Mart 1947 de Mahabat
Kürt Devletinin Kuruluşunu ilan
ettikleri Çarçıra Meydanında idam edildiler ve
böylece tarihteki ilk
ve tek bağımsız
Kürdistan Devleti sona
ermiş oldu.
Evet sanırım yazımın
başındaki sorumun cevabı da
ortaya çıkmış oldu
böylece.
‘’Neden İran’da değil
de Türkiye’de bir
devlet kurmak istiyorlar?’’
diye sormuştum
Neden olacak? Onbinlerce vatandaşın
kanında elleri olan Kürt
aktivistleri(!) Türkiye’de milletvekili
oluyorlar. Parlamentoda grup kuruyorlar. Türkiye’nin siyasetinde
anahtar rolü onuyorlar.
Devletin polisine tokat atıyorlar.
Devlet televizyonunda demeç veriyorlar.
O aktivistlerden(!) hapis cezası alanlar Türkiye’de beş
yıldızlı otel konforundaki
hapishanelerde besleniyorlar.
Hatta kitaplar yazıyorlar.
Hatta yazdıkları kitaplar
best -seller oluyor.
Hatta ülkenin en
ulusalcı ve milliyetçi ( ! )
siyasi partileri- adaletin de önüne geçerek
onları- işledikleri tüm cinayetlere
rağmen- masum ilan
ediyor.
Akademisyenlerimiz onların serbest bırakılması
için bildiriler hazırlıyor ve
imzalıyor.
TTB ve TMMO ve hatta
TBB gibi kuruluşlar o
aktivistlere (!) barış
ödülleri veriyor.
Onlarla sözde gizli ama herkesin bildiği
gibi gayet açık ittifaklar
kuruluyor.
Ama?
Ama İran’da durum
farklı.
İran’da adamın/veya kadının boynuna
ilmiği geçirip sallandırıyorlar.
Eskiden öyleydi. Günümüzde de
öyle...
Haliyle mabatları yemiyor İran’da baş
kaldırmaya...
8 Nolu Fotoğraf Günümüz
İran'ından... 2 Ağustos 2007
Yılına ait. Tüm
dünyaya ‘’ Kızının
gözleri önünde asılan
Kürt aktivist Majid Kavousifar ‘’ diye
servis edildi bu fotoğraf.
Adamın Kürt olduğu
gerçekti. Bir İranlı Hakimi
öldürdüğü için idam
edildiği de gerçekti ( Hakim-
savcı öldürenlere aktivist
deniyor ülkemizde ve vahşi batıda. ) Ancak gülümsediği kız
kendi kızı değildi. O
kıza değil kendisinden
sonra asılacak olan
yeğeni Hüseyin’e gülümsüyordu onu rahatlatmak için.
Kız ise herhangi
bir İranlı vatandaşın kızıydı.
9. Fotoğraf da günümüz İran'ından. ..
10-11-12. Fotoğraflar ise Türkiye'mizden...
Hepsi bu
kadar. Başka bir şey
yazmıyorum.
(
Al Sana Kürdistan Cumhuriyeti. başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
16.10.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.