Dar ve Geniş
Nedir ki? Geniş
Dar, Dar Geniş
midir?
Dar ve geniş
ne kadar güzel bir kelime ki manasıyla insana ya huzur ya da sıkıntı veriyor. Yollar
dar olabilir, sokaklar dar olabilir, gönüller dar olabilir, varmakla sarmakla huzurla
dolar genişler.
Geniş
yolda zulüm
varsa kadir kıymet
bilmek yoksa, insandan insana merhamet yoksa, ne kadar geniş
olsa da dardır insan geçmek içine sığamaz. İşte
o dar sokaklarda yollarda insana varanlar olmadıktan sonra geniş
olan ne varsa sıkar
mengene gibi, parçalar yani dar ve geniş yapanda insandır, kimisi varışıyla darı geniş
eyler, kimisi varlığıyla
genişi
dar eyler, bakalım Mevla’m her şeyi sabrımızla güzel eyler. Lakin varmak için
sabırla beklemek değil, anında varmak gerek burada sabrı yanımıza
alarak dar yolları geniş, geniş dikenli yolları temizleyerek güzel
eylemeliyiz.
Geçen günlerde
Memleketime vardım, bu varmak varılması için varmak adınaydı, sıkıntılı bir dostum
kardeşim
sıkıntı içindeydi, varayım
dedim derdine derman olayım dedim olabilirsem gerçi derman Rabbimden bilirim,
vesile olayım dedim ya, yollar bayağı
genişti
lakin vardıktan
sonra hiç yürüyemedim. Öylesine
devasa dev bir sorunda değildi, devasa yapılmıştı, Arap saçı değil
zenci saçına dönmüştü olay çözülemiyordu. Bilirim ki Rabbim boşa
yola çıkartmaz, her düğüme elimi atınca çözemedim, lakin çözmek
için içinde olmamalıydım ki Rabbim yardım etsin. Her düğümde zorlanırken Rabbim gayretimi
gördü, Nusret’iyle son
anda son salisede sanki ey kulum düğümün son ucunu kendine çek dercesine, son düğümün son anında düğüm bir açıldı ki Rabbim sonsuz
kudret sahibisin sen bir anda tüm düğümler
çözüldü! Yolları dardı kardeşimin
dostumun varmakla geniş ettim, geniş yolda yürüyemedim. Kaldım
anlatamamanın çıkmaz sokağında.
Çıkmazları yol ederek açan Rabbimdir bilirim elim duayla Rabbime kalktı, Rabbim
kulunu sıkıntıda bırakır mı hiç aradan geçen üç beş
sıkıntılı günden sonra, ben tamda yollar kapandı derken Rabbim o mutlak güç ve
kudretiyle yolu bir açtı ki yol yol değil genişliğiyle
karşıya geçilmesi için yüz adımda geçilecek varılacak genişlikte
yol eyledi Rabbime bin şükürler olsun… Ah ne
uzun yol diye sancıları çekerken kısa yol oldu Rabbime bin şükür…Dar ve geniş
insana göredir, darda olana
genişler,
genişte
olana daralır…
Oysa bizler neden
insanı özlemiyoruz, insanı beklemiyoruz hanemize soframıza düşünüyorum anlayamıyorum bu kaçışları! Daha bir adım atmadan “gelme git”
demeyi anlamıyorum! Kaçamıyorum sizler gibi! Aslında yokluk cehennemde olmaktır
neden cehennemdeyiz? Ayrıyız yan yana can cana değiliz çözemiyorum! Neyse sizi
üzmeyim sıkmayayım.
Arıyorum böylesine
kendimi değil,
kendimi kendimden uzak edecek bir dostu, değil mi sizler gibi bizler gibi, bizi
biz yapacak bir dostu bir gülümsemeyi…Her zaman ümit varım Rabbimden, bu ümit
hiç bitmez bir hazinedir bilirim Rabbimden isterim…Etrafımızda atılan kurşunlar,
bir gün sıkanın yüreğine saplanır çıkmaz olur o zaman çabamızın karşılığını alırız, Böylesi bir çaba
içinde olursak birlikte…
Ah hazım edemiyorum boğazımda düğümleniyor, çözemiyorum. Maharetli bir seyyahta değilim dünyanın zincirine takılı kaldığımdan dolayı! Bir demli çay alır diyorum, bir an derdimin karanlığını dağıtmak için, çayda beni katma içine zaten yanmışım ocakta demlenmişim ateşte yeterince yandım, beni tekrardan yakma az da kendini yak dercesine bir yudum daha içtim, düğümler izin vermese de aktı gitti damarlarıma…
Ben geceden
kaygılıyım gece benden daha kaygılı, sabahı karanlığı kaplayacak diye, oysa
aydınlık değil
mi, Rabbimden bizlere hediye? Ne dertlenirsin ne diye az söyle, hak Mevla var, sen
niyet et Rabbimden iste varırsın sevgiye, gerisini dersen yüklesen de taşıtamasın deveye, ey yoldan
geçen Hayriye ne bakarsın düşmanınmışım
gibi bana söyle ne diye?
Mehmet Aluç