Hangi düş’ tün sen hangi yokuşta
saklı o kaldırım taşı…
Yüreğinden sektiğimse yalnızlığın
ilacı
Mahrem bir gülüş iken kundaklanan
Mimozalar dolu bahçemde ruhumdu ruhum
Aralıksız tartaklanan.
Mikado çöpleri hediye etti Yaratan
Bense uzanmıştım çimene
Akşamın kokusu ve büyüsü girmişti bir
kez kanıma
Damarlarımda saklı naralar, nidalar
İstanbul kızı olsam ne ki?
Öksüz varlığımda saklı ne çok köprü
ne çok gözyaşı
Birinci köprüden geçip de çarpıldığım
İkinci köprüye bir saptım ki
Başım düştü öne.
Freni yoktu aşkın ve mevsimin
Firarisi olduğum başıma bela bu
sevginin
Namlusunda saklıydı hıçkırığım
Külyutmaz sezilerimle gerisin geri
kaçtığım
Bir masaldı aslında tüm yaşadığım
Bir de yaşattığın bu derin acı.
Meclise sundum dilekçemi
Vakti geçmişti oysa mevsimin
Başköşede şahitlerim ve yargıç
Hem sanıktım hem maktul
Sevginin katil ettiği
Sevilen taraf ise özlem
Hasret dolu bir öykü ve o rampa
tırmandığım
Mal olansa sonsuzluğa duyduğum
inancın
Sonlandığı
Her satır arasında gözlediğim yolunu
Her gün başında
Sarkıttığım aşkın na’şını bir şiirden
Bazense bir öykü bu bitmiş aşka
hükmeden.
Çetelesi hayatın
Çatık kaşlarında saklıydı dünüm.
Çehrende oynaşan gölgeler
Fetva veren kimse sığındığım
Her hutbe, sarmalında hüznün
Pekişen bir hasretle bahar denen
mevsime
Neden söyle neden geçit vermedin
söyleyeceklerime?
Huzursa yalpalayan iç sesimde
Ve hüzün baştan ayağa yıkandığım
Her zerremde saklı bir beyit adeta
Köpüren bir deniz kokan leşi ölümün
Ölümcül olmasa da bu son
Fermanı yazandı madem Rabbim
Daha çok sevebildiğimin de müjdecisi
Kapımı çalan yeni günde
Umut ve yakarış
Düşmezken yakamdan serzeniş
Düştüğüm değildi bu aşk her şeyin
sonu
Bilakis kendimi çok sevebilirken rast
gelmiştim sana.
Rıza göstermezken evren bu aşka
Rüştünü ispatlamıştım ben bir kez yüreğimin
Kanarken sana ve hece hece
Kaybolup da rast geldiğim kendim
ansızın:
Sarmalında bu hikâyenin
Gönlüme yakın o delişmen rüzgârın da
ta kendisi
İçimde gülümseyen bir cennet bahçesi
Yol yordam bilmez bir aşkın da na’şı
Emanetti içimdeki her heceye
Tek heceden çıkıp da yola
Ve işte bulmuştum İlahi Aşkı ve
kendimi
Yenilsem de defalarca dünyadaki
gölgelere
Sevebiliyor olmanın verdiği
Huzur değerdi her şeye hem de nasıl
Değmeden gözlerim gözlerine
Ve içimden kopan bir çığ ve çığlık
Varacağım adreste nasıl belliydi
artık
Adımda saklıydı gizem ve şifre
Adağım olan binlerce düş ve hece ise
Rabbimden hediye.