Gönlümün kıyısına vuran bir yapraksın bazen dilimin tutulduğu bazense şakağımdan vurulduğum bir şiirin müjdecisisin: aşkın yaldızlı yollarında demlediğim şiirlerden içtiğim avuç avuç.

 

 

 

 

Nidalarımdır beni soluksuz bırakan ve içime akıttığım gözyaşı

Olsa olsa yalnızlığın efkârı

Çekiştirirken yakamdan

Yakası açılmamış sözcüklerden ve insanlardan

Öylesine uzağım

Ve öylesine yakın masum bir meleğe

İnsanlığım körelmesin yeter ki

Kör noktası olduğum bunca acının lehçesi donuk

Bakışlarında ayrık otları saklı hem kimi insanın.

 

İçerlediğim mi içtiğim mi?

İçselleşen sözcüklerinse hırpaladığı yüreğim

Saydamdır varlığım

Bazen ketum.

Semazenler gibi eteklerime dolanır

Ah, aşkın izbelere dokunduğu

Kekelediğim kadar manivelası

Yokluğun ve hiçliğin

Hiçleştiğim doğrudur

Denk düştüğümse şehir ve rüzgâr.

 

İstanbul’sam bir ömür

İhbar ettiğimdir illa ki

Kavuşamazken iki yakam, yaralı şehir gibi.

Yamaladığım sözcüklerle

Yarıladığım ömrü güderken sessizce

İçimdeki hüzün

Yüreğimdeki yetim

Yanağıma değen kuş gibi

Bazen kaçışan

Bazen ötüşen

Bazense üstüme üstüme gelen.

 

Şehrin minvalinde

Uykusuz gecelerin durağında

Sarmalında aşkın

Sandalında özlemin

Asıldığımsa küreklere boş yere boş yere

Su alan kayığım

Endamlı bir mısra olmayı dilediğim

Ah, aşkın gözlerinde gezindiğim

İçimdeki huysuz çocukla geçinemediğim.

 

Bir fısıltı kimi zaman kulağıma kaçan

Bazen figana dönüşen

Bense sadece Rabbime yakaran

Umarsız insanların umudu olmaksa içimden geçen

Sevebildiğimden çoktur hani beni için için üzen

İçmediğim kadar şiirleri

İçerlediğim kadar kendime

Yosun rengi hayallerin

Ah, İstanbul’da ölmek vardı şimdi

Erken olsa da her ölüm

İnadına sevdiğim şehrin kanatlarına konduğum

Kanadığımdan fazlası olsa da kandığım

Ar bildiğimse aşk ve saygı ve masumiyet

İmgelerin dansı ve gölgesi düşen üstüme

Yoksa üşenmeden nasıl sever ve yazardım hece hece?

 

Kalıbımı bastığımsa aşk madem

Seyyah sözcüklerle gezindiğim kadar da mahrem

Matemin doruğunda doğduğum

Ansızın mutluluk olup tepeye konduğum

Lades dediğimse kendim ve İstanbul

Hicretinde aşkın

Yalnızlığımla racon kestiğim her imge

Severken ölmek nasıl nasıl da güzelmiş…


( İstanbul'sam Bir Ömür başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 15.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.