Online Üye
Online Ziyaretçi
Rahmân ve Rahîm olan Allâh’u Teâlâ’nın Adıyla…
Hamd, Allâh’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh’tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm O’nun kulu ve Rasûlü’dür…
Bundan sonra:
(1) İbni Ebi Evfa (Radiyallahu Anh) şöyle rivayet etmiştir:
“Bir adam, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:
ꟷYa Rasulallah! Kur’an’a bedel bana yetecek bir şey öğretsen, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de ona şöyle buyurdu:
سُبْحَانَ اللهِ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ، وَلاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، وَاللهُ أَكْبَرُ، وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ
“Subhanallahi, Velhamdulillahi, Ve La İlahe İlallahu Vallahu Ekber, Ve La Havle Ve La Guvvete İlla Billahi’l-Aliyyu’l-Azim, de.”
Ravilerden Sufyan şöyle dedi:
–Ebu Halid Yezidi’l-Vasıtı’nın rivayetinde ise sonra adam:
–Ey Allah’ın Rasulu! Bu Allah (Azze ve Celle) içindir. Benim için ne var? dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:
اللَّهُمَّ ارْحَمْنِي، وَارْزُقْنِي، وَعَافِنِي، وَاهْدِنِي
“Allahumme’r-Hamnî Ve’r-Zugnî Ve Âfinî Ve’h-Dinî, de.”
Adam ayağa kalktığı vakit eli ile işaret ederek böyle dua etti. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:
“Bu adam elini hayırla doldurmuştur.” (Ebu Davud 832, Nesei 923, İbni Huzeyme 544, İbni Hibban el-Mevarid 473, Tayalisi 813, Darekutni 1/313, Hakim 1/241, Beyhaki 2/381, Ahmed bin Hanbel Musned 4/353, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 303)
Namazların her rekatinde Fatiha’yı okumak rükündür! Onsuz namaz sahih olmaz, demiştik. Ancak bazı kimselerden aciz olmaları sebebiyle vaciplerin sakıt olması, şeran bilinen bir kaidedir. Bu kaide, Allah'u Teâlâ’nın Tegabun Suresi 16. ayetinden alınmıştır.
(2) Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Gücünüz yettiği kadar Allah’tan korkun!” (Tegâbun: 64/16)
Birde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şu hadisinden alınmıştır.
(3) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Size bir şey emrettiğimde onu gücünüz nisbetinde yerine getiriniz!” (Buhari 7151, Müslim 1337/412)
Yukarıdaki hadis, Fatiha’yı veya onun bir kısmını bilmeyen ve çok yaşlı olup öğrenemeyen kimsenin mezkur duayı söyleyerek namazını kılabileceğine delalet eder. Bu hadis o kadar değerli bir hadis ki, adeta Allah'u Teâlâ’nın Hac Suresi 78. ayeti bu hadiste şekillenmektedir.
(4) Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
“O sizi seçti ve dinde size bir güçlük yapmadı!” (Hac Suresi 78)
Bu ayet ve hadisler, İslam dininin musamaha dini olduğunu; kullara meşakkat ve güçlüğü istemediğini; aksine onlara dünya ve ahiret saadeti için güçlerinin yettiği, kaldırabilecekleri mükellefiyeti emrettiğini gösteren en büyük delillerdendir.
Bu veciz ifadeli tesbihat, Allah’ı bütün noksanlık ve kusurlardan tenzih etme; onların zıddı kemal sıfatlarla Allah’ı övme; kulluğun değişmez vasfı fakru zarureti izhar edip Allah’a dua edip, kuvvet ve gücün sadece Allah’a ait olduğunu ikrar etmek manaları üzere şamildir. Bu veciz tesbihat, o kadar önemli ve faziletli ki, namazda Kur’an’da en büyük sure olan Fatiha’nın yerine kaim olmuştur.
(5) Allah'u Teâlâ şöyle buyuruyor:
يَآ أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُولِي الْأَمْرِ مِنْكُمْ فَإِنْ تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللهِ
وَالرَّسُولِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ ذَالِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin! Rasule itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin! Eğer herhangi bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz, onu hemen Allah’a ve Rasulune arzedin, eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, bu sizin için daha hayırlı ve netice itibariyle daha güzeldir.” (Nisâ: 4/59)
Hâtime: