Hacivat Karagöz-Karagözün Ýlk Aþýsý-

Uzun zamandýr, evden çýkmayarak pencereden, Hacivat’la uzun uzun sohbet etmekten býkan, Karagöz en sonunda aþý olmaya karar vererek, yantikor mu antikor mu santikor mu neyse onu vücudunda biriktirerek, sokakta mahallede rahat rahat bu mikroba yakalanmadan dolaþmanýn heyecanýyla, bugün ilk aþýsýný olacaktý. Hacivat birinci kinovak ikinci kinovaktan sonra biyoniktan ta olmuþ rahatlamýþtý. Lakin yine maske ve mesafeye dikkat ediyordu. Aþý olmaktan ziyade iðne olmaktan azýcýk çekinen Karagöz, Hacivat’la gidecekti aþý olmaya. Nasýl olduysa bu aþý olma olayýna makul bir anlayýþla yaklaþmýþ, rahat rahat dolaþarak, Hacivat’la pencereden konuþmaya son vererek araya az mesafe koyarak, oturmanýn zevki ile arada sýrada kafa atma zevkinden mahrum kalmýþtý. Hacivat, ilk aþý olduðunda beraber gidelim diye ýsrar etse de kabul etmemiþ, aradan geçen iki ay evde hapis kalmanýn sýkýntýsý içinde kabul etmiþti. Kapý alacaklýnýn çaldýðý gibi, hýzlýca çalmasýnýn sonucunda Karagöz gelenin Hacivat olduðunu anladý. Pencere çýkarak.

-Patlamadýn ya, hala kapýyý yavaþ çalmayý öðrenemedin gitti! Bekle geliyorum.

Maskesini takarak, aþaðýya bir solukta indi. Kýzgýn bir þekilde.

-Yüreðimi her zaman ki gibi aðzýma getirdin!

Diyerek uzun zamandýr hasret kaldýðý kafayý Hacivat’ýn kafasýna atmýþ, derinden bir oh çekerek mutlu olmuþtu. Hacivat.

-Bakýyorum, kafa atmayý unutmamýþsýn Karagözüm.

-Namaz kýlmayý terk etmedim ki safta olmayý da terk edeyim, Cuma namazý hariç Hacivat’ým, evde tek baþýma kýlýyorum.

-Ben onu demiyorum Karagözüm.

-Neyi görmüyorsun Hacivat’ým önünü mü? Ben koluna girerim, oradan da seni göz doktoruna muayene ettirelim, sana bir gözlük taksýnlar.

Hacivat yine kaldýðý yerden devam eden, bu yanlýþ anlaþýlmayý aksi yönde hareketle son vermek için.

-Karagözüm ne sözlüðü? Ben okula mý gitmiyorum ki, benim hafýzam sözlükten daha kalýn.

Karagöz ani karþý ataðý hissedince.

-Hacivat’ým, kendini üçüncü aþýdan sonra nasýl hissediyorsun.

-Tuuurp gibiyim Karagözüm, turp.

-Maþallah, maþallah, limon gibi sararma da.

-Ben hangisini vuracaðýmda kararsýzým, Çin, Alman, Rus Ya da bizim yeni çýkan, þaþkýným.

-Ýyileþmeye olan inancýn pozitif olsun, hangisi olursa olsun hepsi ne de olsa aþý.

-Hacivat’ým tipi tip te nedir ki?

-Ne tipi tipi Karagözüm Pozitif diyorum.

-Fit mi olmak gerekir diyorsun? Nasýl olacak ki?

-Haklýsýn Karagözüm, bundan sonra fit olacaðýz genç delikanlýlar gibi.

-Hay aðzýn bal yesin, neden bunu daha önceden söylemedin? Haydi acele et, bir an önce varalým da gençleþelim.

-Haydi varalým da sende saðlýðýna kavuþ bende.

-Avuç avuç leblebi mi yemek gerekiyor öncesinde. Bakkal Ramazan efendiye uðrayalým da bir avuç alalým.

-Yok Karagözüm, avuç avuç sebze yemelisin artýk bundan sonra saðlýðýn açýsýnda.

-Ben zaten seviyorum Lahanayý, pýrasayý bol bol yerim artýk bundan sonra. Madem bunu uygun görüyor bilim adamlarýmýz uymak zorundayýz artýk, aksi yönde gitmeyle bir yere varýlmýyor anladým artýk.

-Hay senin de aðzýn da bal yesin Karagözüm.

Mehmet Aluç