Hesabını Hatta Hayalini Edemediğim Şehirlerde Gezdir Beni Şair…


 

Hayatın yokuşu hayatımda her zaman olmuştur sizlerin ki gibi, yokuş olmadan cesaret ederek çıkmak aşmak için mücadele etmez bundan mahrum kalırdık. Yürek nefesinin zorlandığı akciğerlerin bronşların zorlanırken kapaklarının açılıp kapanmasıyla hareket etmesine faydası da olmaz olur mu olur elbette…. Âşık olduğumuz hayatın zevklerin duygu ve hislerin yoğunluğu içinde yaşarken yokuşu çıkmak kolay geliyor, yoksa yoldan dönerek kestirme yol bulmak kurnazlık olsa da en güzeli yokuşu çıkmaktır çıkarım…

 

Yol sabah başlayarak akşam karanlığında devam etse de gönlünü fener etmiş yolları aydınlatan insanların evlerinde yanan lambalar yolları aydınlık ederken gönülden selam vererek devam ediyorum, yollara şiirler ekerek okuyarak devam etmek hoşuma gitmiyor da değil, alışkanlık yaptı bu bende, bazen efkarın en yüksek tepesin de okuyorum bazen aşkın bahçelerinde gezerek. Şiiri sevmenin mizacı bende çiçeklerin kokusunu içime çekmeme vesile olurken açan çiçeklerin renkleriyle dünyamı renklendiriyorum bunu şair arkadaşlarım iyi bilir, tabi okuyanlarda hisseder gönülden gülümser odası çiçek kokusuyla dolar. Gönül kalesinde gezinmek kadar güzeli bulunmaz bir nimettir.

 

Hesabını hatta hayalini edemediğim şehirlerde gezdir beni şair…

Aşkla dolaşanların gülüşleri kalmış yolda, onları yaz, bana göster şair…

Yârin elinde tutarken gönlünde menekşeler açan menekşelerin kokusunu yaz şair koklayayım…

Hasret içinde, bir lokma ekmek için gurbete giden aşığın gözlerinde ıslanan kurumuş topraklarda dökülen gözyaşlarıyla açan çiçeklerin resmini çiz bende o güzel gözyaşı çiçeğini seveyim…

Jorge Luis Borges (1899 – 1986)

Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer,
oturup saymazdım eski yanlışlarımı.
Kusursuz olmaya çalışmaz, rahat bırakırdım yüreğimi.
Neşeli olurdum, geçmişte olmadığım kadar,
ve elbette çok daha coşkulu olurdu sevdalarım,
içine de yeterince ciddiyet katardım.
Bu denli temiz, titiz olmazdım hiç, öyle bir şansım olsaydı eğer.
Hiç çekinmezdim daha fazla riske girmekten de…
Daha çok yolculuklara çıkar, gün doğumlarını kaçırmazdım asla;
hele dağlara tırmanmanın, ırmaklarda yüzmenin keyfini…
Hiç bilmediğim yerlere giderdim, gidebildiğimce.
Doyasıya dondurma yer, boş verirdim kuru nimetlere.

Öyle bir şansım olsaydı eğer, dertlerim de
yalnızca düşlerin değil, yaşamın gerçeğini taşırdı.
İşte onlardan biriydim ben ömrü boyunca hani, her saniyesini
verimli kılmaya çalışan insanlardan biri.
Ama aynı anlara yeniden geri dönebilseydim eğer,
yalnızca iyi ve güzel olanları tatmak isterdim, mutlu an’ları…

Farkında değilseniz hâlâ, öğrenin artık:
Yaşam an’lardan oluşur, sadece anlardan, ŞİMDİ’yi yakalayın.
Yanında termometresi, bir şişe suyu, şemsiyesi
ve paraşütsüz yerinden kıpırdamayan bir insandım ben.
Ama yeni baştan yaşayabilseydim eğer,
yüksüz, iyice hafiflemiş olarak çıkardım yolculuklara.
İlkbahara yalınayak girer, sonbahara dek unuturdum ayakkabıyı.
Hiç bilinmeyen yolları keşfeder, tadına varırdım günışığının,
Çocuklarla daha çok oynardım, yeniden bir şansım olsaydı eğer…

Ama ne çare… İş işten geçmiş ne yazık ki!
85’indeyim artık ve biliyorum ki… Ölmekteyim.
(Çevirmen: Gönül Gönensin)

 

Yazarken aşkta ayrı kalmak mümkün mü, çok şükür hep yanımızda Rabbimden gelen bir dost kılavuz yol gösterici… Gülücükler kalmasın içeride çürümesin diye aşkla o gülümsemeyle yazdıran aşkla olmak ayrı bir duygu ve bitimsiz bir hazinedir, vesselam, selamlarımla.

Mehmet Aluç

 


( Hesabını Hatta Hayalini Edemediğim Şehirlerde Gezdir Beni Şair... başlıklı yazı kul mehmet tarafından 27.07.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.