Laflar Sözler Öylesine Boş
Konuşulması İçin Yaratılmadı
Yaşadığım anın içinde gerçek
olan hayat, uykuya dalınca gördüğün rüya gerçek hayat sanki! İki ayrı bir dünya,
bir kapı açılınca dünya içinde başka dünya! Yüce rabbimin hikmeti keremi
büyüklüğü sonsuz kudreti gücü… Bizi misafir eden iki dünya gerçek olan ise
Ahiret dünyası sonsuz olan rabbim layık olanlardan eylesin bizleri inşallah.
Yaşarken aşılmayan duvarlar
dağlar okyanuslar bir anda aşılıyor geçiliyor varılıyor Rabbimin mutlak güç ve
kudreti acep ahirette nasıl güzeldir o sonsuz alem düşünürken sevinçle
mutlulukla huzurla doluyor içim ,Rabbim birde gül kokulu Resule şefaatine
eriştirirse birde gül kokulu Resule komşu eylerse Allahu Ekber…Sonsuz bitimsiz
hediye hayali bile insanı bambaşka alemlere duygu ve sevinçlere boğarken o anın
içinde Rabbimin Rahmetiyle olmak nasıldır hayal dahi edemiyorum acizliğimden,
şaşkınlığımdan sevincimden…
İçimizde saklı tuttuğumuz
külüstür fazlalıklar yığınlar bizi yorarken, sevinçleri mutlulukları
yığamadığımızdan kanatlanarak uçamıyoruz gönülden gönüle, inşa ettiğimiz
gereksiz temeller binalar gereksizliklerle dolu hırs bencillik yıkıyor
taşıyamıyor bir adım öteye kendimden bilirim çok yaşadım bu anları, yakarken
gülümseten bendeki canları bakışları…İnce ayarların elimizle ya da başka
ellerle bozulmasına müteakip böylesine bencil kendini beğenmiş elimizde birazda
para olunca herkesi insanlığımızı unutarak, sanki ağa paşa kral biziz ölüm bize
gelmeyecek havasında yaşamaya devam ediyoruz nedense? Hayat kimin ise? Veren
kimse bilmeden! Kendime bunlara rağmen diyorum düşleri veren Rabbim sen kimin
emrindesin kölesisin ayakların ayaklara dolanırken, kalk silkelen secdeye var
Rabbin huzurunda özgürlüğüne kavuş, ne o suratın suratsızlarla yata kalka buruş
buruş, nedir değer verdiğin birkaç kuruş, sende olmalı diyorum asil duruş, işte
kendimle böyle kavga ederken Rabbim imdadıma yetişiyor her an…Ne güzel oluyor
secdeden sonra Rabbim huzurunda oturuş, ne güzeldir hak Rabbim ile kurtuluş…
Gönül denilen algılama
antenini sökmek devrelerini atmak/yakmak /kırmak hiçbir şey kazandırmaz iken
sök at diyenlerin sözleriyle salaklığa ulaşmak hiçbir fayda sağlamıyor
kendimden bilirim. Ayaklarıma dolananlar dolanmak için uğraşanlar şirin görünenler
maske takarken maske taktığı belli iken şimdilerde herkes maskeli hiç fark
edilmediğini sansa da gönül radarına hissizliğin leş kokusuyla takılıyor
kendini yürüyüşü ile belli ediyor ne kadar asil yürüyorum dese de. Gerçek er
geç meydana çıkar onunda bu özelliği var bu özelliği ile yaratan Rabbime bin
şükür.
Gök kubbenin altında
mevsimleri yaşarken, gönlümüze pranga vurmaya çalışanların sadece kış ayını
yaşa sana yeter, gerisi bizimdir demelerine rağmen hala onlara kış ayını
yaşatanların var olması Rabbimden bir lütuftur hediyedir bize, bin şükür
rabbime. Devir daim eden gündüz gece birer öğretici iken bize gösterici olarak
biz yeteriz sakın üzülme gece isem sabah aydınlığı var, sabah isem gecenin
karanlığı var diyerek dost olan zamanı anı yaratan Rabbime şükür. Gecenin
mehtabı gülümserken binlerce yıldızla ay ile o loş tatlı ışığı aydınlığı ile
nasılda huzur dolu, huzuru ile yaratan Rabbime şükür. Sözlerin gülümsemesi
vardı gönlümde sözler gülümsemeleriyle tatlı sıcaklığıyla sararken, sarmasını
gülümsemesini yaratan Yüce Rabbime şükür.
Laflar sözler öylesine boş
konuşulması için yaratılmadı, yaraları sarması, öksüz kalanları sarması, başına
taş atanların başını koruması taş atanları susturması, kan kusturanların nefret
dolu kanlarında kurutması için verilmiştir, böylesine güzellikte sözleri
yaratan Rabbime şükür. Küçük takıntılarım yoktur akıntıyla sürükleyerek içinde
boğacak olan sakıncalı can sıkıntısı olacak yıkacak sakıncalarla dolu
saçmalıkla dolu takıntıların takısının gözü kapatan nahoş kara ışıltısının
cazip olmayan azap dolu sarkıntısı var. Konduramadım güzel günüme gönlüme bana
gönüle güne uymaz sözleri attım kapının dışında ki çöp kovasına, güzel sözleri
yaydım kapının önüne güllere sardım rüzgâr alsın gönüllere dağıtsın diye.
Mehmet Aluç