Yokluğundan çıkmak için
Tutunduğum çıkrık ipi
Ölümden daha uzun 

Bir yudum beklemek
Cehennemin okyanusundan daha derin

Gönül kuyumda ki zanaatkar resminde yaşlandı
Acılarımı onarmaya mecali yok

Geliş fısıltının nabzı da atmıyor 

Umudum
Koca karıların dilindeki kuşların uçmasına kaldı

Zamanın kırık kanadıyla
Masalın mavisine yazdı

İçime gökten üç şey düşürdü ama
Elma, kiraz veya turfanda can eriği değil

Üçü de sen 

Birincisini
Şafak vakti kundağını çözüp
Karanlık kıt'amın en doğusundaki cami avlusuna 
Ela güneş ışıkları serpildi oradan yeryüzüme
 
İkincisini
Denizin yırtığından dışarı çıkan toprağa
 
Yeşerdi ela renkli kır çiçekleri
Dokundu nektarına arılarım
Bal taştı tuzlu suya
Şeker komasına girdi ummanlar

Üçüncüsünü
Vazoya sığan gül ovalarıma
 
Sevincimi iklimlere kırk ikindi yaptım
Ela gözlerindeki türküyü dinledim
Yüzündeki kırmızı çığlığa dudaklarımla dokundum

İncitmeden
Bir taşralı öpücüğüyle erdim muradıma

Hadi sizde beklemeyin
Şiir okuyan gözlerinizi
Masalın nemli mendiliyle silin
Çıkın kerevetime 


( Ela Gözlerindeki Türküyü Dinledim başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 16.07.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.