Kordan hediyesi gecenin ve körelmiş yüreklerden arda kalan kırık cam parçaları benden kalansa yarına d/okunma arzusu elbet sindiremediğim ne varsa azat etmek ruhumu.

Devşirme acılar var adeta padişah fermanı iken dünden kalan ve yüzüme çarpan bir Osmanlı tokadı bense Cumhuriyet çocuğu eğitimci bir babanın eseri olan kendi halinde bir insanım ama kendimle olan derdimde de sınır tanımadan kendime her yüklendiğimde masanın altına kaçan yavru bir kedi gibi bir o kadar sevgi arsızı lakin ne sevilmeyi talep ederim insanlardan ne de açık açık yüzlerine söylerim belki de sevgiyi ve aşkı mahcup bir varlık olmam itibari ile kolaylıkla telaffuz edemediğim.

Öncemde nasıl mıydım? Haddinden fazla çılgın ve de akla zarar en sevdiğimse haykırmaktı insan sevgimi ve arkadaşlarım zor indirirlerdi beni öğretmen kürsüsünden ne de olsa bacak kadar boyumla pek bir severdim kürsüye çıkıp insan sevgimi ilan etmeyi.

Ya, şimdi?

Sözcüklerim elbet yüreğimin derin dondurucusunda bir ömür istiflediğim: a, evet, bir de alt belleğimde saklı binlerce kayıt zaten yaza yaza nail oldum o geçmişe uzanan yoldaki varlığıma.

Ondalıktı tüm kesirlerim öncesinde.

Lakin içim elvermedi.

Sonra ne var ne yok yuvarladım bir bir elbet ben de yuvarlandım derken sıfırla kesişip yolum koca varlığıyla yuttu beni yutan eleman ve ben artık balinanın karnından nasıl çıkacağımın hesabını yaparken yetişti Rabbim yardımıma.

Her şey iyi hoş da bundan sonra başıma neler gelecek, bilmez haldeyim en çok da yazmakla iştigal son zamanların da efsunlu birlikteliği iken ben ve yazgım ve kalemimle yazmaya doyamadığım bir hikâye de değil yüreğimin öğüttüğü bilakis onlarca hatta yüzlerce hikâye yazmış olma ihtimalim ve de yazacak olmanın düşüncesi bile beni coşkuyla muhatap kılmışken.

Elbet her şeyin sırrı sevgi ve umudun iş birlikteliği ile inancımın da aralıksız büyüdüğü bazense gözümde büyüttüğüm insanlar bense küçücük varlığımla bunca şeyin altından nasıl kalkacağımın da hesabını yaparken adeta bir hesap özeti gün sonunda kalemimle istişare ettiğim ve sevmenin en güzel tarafı iken severek yazmamın ertesinde sevgiyi daha da güçlü bir sesle telaffuz ettiğim ve genele yaydığım.

Genel geçer kurallar var bir de toplumların ve insanların ve sosyal bilimlerin kabul ettiği ve işte çılgın varlığımla tüm kuralları görmezden geldiğim işin ilginci herkesten daha da tutucu ve muhafazakâr olmamın vesilesi ile kendimi kolaylıkla masaya yatırıp nerede hata yaptığımı da aralıksız düşünür ve kendimi acımasızca sorgularken bulduğum bu yüzden dış sesin beni sorgulaması çok da anlam ifade etmiyor… ah, desem keşke ve keşke herkesi kendimden fazla önemserken kendime verdiğim değerse değersizlikle iştigal bu yüzden kendimi sevmeye ancak sıra gelmişken.

Bazen bir sıra sayı sıfatı gibi hissediyorum kendimi ve neyle kimle eşleşeceğimi tayin edemiyorum ve tahayyül ettiğim her yeni düşünce ve kanıksayış beni çok başka dünyalara yönlendiriyor ve tutuklu kaldığım açık mahkemede ne berat kararı veriyor hâkim ne de ek olarak ibraz ediyorum içimden geçenleri elbet ta ki kalemi elime alana kadar yoksa yazmamak beni ölümden fazla korkutuyor.

Hüzün.

Bazen sağdıcım.

Hazansa ta içimde saklı.

Hüviyetim hem kayıp hem de boynumda asılı.

Hicransa boyut değiştirdiğim her vakit farklı açılımlarla eşlik ediyor ruhuma derken her şeye sıfırdan başlıyorum ve tek dileğim sonsuzluğu duyumsamak ve bunu bir şekilde başarıyorum.

İçimden geçen binlerce duygu ve de alt yazı.

Dışımdaki boğucu havayı da ekledim mi.

Elbet kalem o öz alt kümesi tüm duyumsadıklarımın ve farklı varyantlar sayesinde aşılıyorum kendime olası duygu ve düşünceleri ve resmen kanat açıyorum sonsuzluğa en çok da bulutların üzerinde yaşamanın ihtimal dâhilinde olduğu yetmezmiş gibi bilfiil bu duyguyu ve salınımı yaşıyor ve yaşatıyorum.

Koyu gözlerinde gecelerin çekinceler gördüğüm.

Çemkiren isyanı ise çöp kutusuna gönderdiğim.

Belki de çılgınca yaşanmış bir geceden arda kalanlar elbet taşkın mizaçlı insanların sokaklara dökülüp de kırıp döktükleri ne varsa sabaha uyandığında bizler ve ellerinde süpürgeleri temizlik işçilerinin canhıraş süpürdüğü yollar ve kaldırımlar hele ki normalleşme sürecine geçtiğimiz ilk günden beri insanlar eskisinden de fazla bir coşku ve de şehvetle kendilerinden geçmişken ben hayal ülkemde usulca ve uysalca adımlıyorum hayallerimi ve düş küremde gözüme çarpan bir duygudan ve de sözcükten yola çıkıp aralıksız yazma isteği ile doluyor ve coşuyorum ama o kadar zararsız ve kendi halinde bir uğraş ki zaten beni hayata bağlayan da tam olarak bu.

 


( Yazgım Ve Kalemim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 4.07.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.