Hangi düş’ün kirlisidir gerçek, yâd
edilesi dünde mi saklı onca meziyet ve ikramı evrenin, kat edilesi merhalenin
ve zihnin kibirli hücresi olmamalı ihanet en çok aşka şifa gözüyle bakmanın
verdiği o teselli ve işte pürü pak olmanın mucizevi esintisi ve işte başlıyorum
hayata yeniden, içine düşülesi kıyamet değil artık beni cezbeden bilakis umudun
güftesi olmaya yol aldığım şiirden düşen payıma belki de benimdir şiir olmaya
delalet her hecede saklandığım ne çok gerçek.
Miadım dolmadı henüz
Dolması gereken hüzün çukurudur
İhya edilesi yüreğimde saklı gizin
Tutuklu heceleri
Kat etmekse yolu
Varıp varmayacağım değil de konu
Sadece meylettiğim gizemin çözümü
Şifa bulduğum inancın ve aşkın
kaynağı
Elbet içimde saklı kâinat
İçin için derlediğim şiirde de değil
keramet
Ne de olsa hayatın ta kendisi
Şiirin tek hecesi dahi…
Şiirdeki asalet sevdikçe katlanan
Açısı geniş bir pencerede saklı
izdiham
Elbet duyguların kolluk kuvveti
İman gücünden dokuduğumuz her hece
Güncellediğimiz benliğe iyi gelen
Rabbin bahşettiğine binaen
Severek bulduğumuz huzuru
Sunduğumuz ruhu o hoşluğun ki…
Boşa düştüğümüz neyse firar edip
Yükselmekse tepeye
Hicreti varlığın
Kös kös yaşamaktan gayrısı gelir de
elimden
Hamt ettiğimiz sabra hizmet
Şükürle katık ettiğimiz
Varsa yoksa yarının duası
İçimizde büyüyen o ateş…
Bazen mavidir dünya
Siyaha düşkün değiliz ezelden
Ebediyete intikal eden hangi duyguysa
Yeniden doğuşun müjdecisi
İlahi Adalet.
Sırlarımız serdiğimiz
Sehven yenik düştüğümüz ne ki?
Baş koyduğumuz umudun sağlaması
Kök hücresinde saklı inancın
İtikat kadar muhteşem bir olgu yok
üstelik
Sevgiyle inşa edilesin dünyanın ilk
adımı
Nasıl ki başlarken işe
Dilde ve yürekte saklı Besmele
Belayı da def eden
Basireti bağlanan kimse…
Aşk illa ki tecelli eden hücremizde
saklı
O tek hece
Temsili resmin
İhya edilesi yüreğin en büyük
meziyeti
Nasıl ki sevgisizlik en büyük eziyet
Kırdığımız kadar putları
Koştuğumuz Mevla koruyup kollarken
kulunu
Bir renkse içindeki onca ton
Bir duyguysa zincirleri kıran
Doğumdan ölüme bitmez de o heyecan
Bazen katık bildiğimiz hezeyan
Ve işte kovduğumuz kapıdan…
Daha çok sevebilmek elbet rabıtası
yüreğin
Umudu saklı tutmak değil mi kıran tabuları
Özlemle yâd edilesi mutluluk
Korunaklı dünyalarımızdan firar
etmeden
El ele yaşamanın da meali.
Umudu döşediğimiz
Umarsız olmadığımız kadar içten
sevdiğimiz
Her renk ve duygu illa ki
ispatlayacak rüştünü
Kambersiz düğün olmaz misali
Sabrın yüz ölçümü
Saklı her zerremizde
Sınandığımıza delalet
İşlerken yeri göğü sevgiyle tek tek
Elediğimiz hüznün muhtırası
Hele ki ol, dedi mi yüce Rabbimiz
O sağanak ki iliklerimize kadar iman
edip sevdiğimiz…