ECZACIYIM BEN
"Başım ağırıyor!"
Eczacıya koş
"Dişim ağırıyor!"
Eczacıya koş
"Eyvah çocuğun emziği kaybolmuş!
Eczane bu saatte açık değil ki ?"
"Annemin ilacı bitmiş!
Ne yapacağız şimdi?
Üstelik günü dolmamış!
Eczacıya gitsek verir mi ki?"
Dert etmeyin...
Farketmez gündüz gece
Eczacınız;
Yedi gün yirmi dört saat sizinle
Kocaman bir ailem var benim
Dünyalar kadar sevdiğim
Ellerimle şifa
Yüreğimle sevgi dağıtırım onlara
Dedelerim, nenelerim
Dayılarım, amcalarım
Halalarım, teyzelerim
Kardeşlerim, çocuklarım
Onlarla geçiyor günlerim.
Hanife teyze
Evi hemen karşı köşede
Neredeyse doksan yaşında
Çok şükür henüz aklı başında
Eşini kaybetmiş yıllar önce
Sonra biricik oğlunu
Romatizma, kalp, şeker
Ne ararsan var onda
Kafayı takmaz bu meselelere
Yalnızlıktır onun bir tek sorunu
Aradı sabah sabah
"İyi değilim, başım dönüyor kızım
Galiba tansiyonum yükseldi.
Bi gelir misin bana?"
"Üzülme teyzem, yürek sızım
Koy verme sakın
Hadi kendini toparla
Beş dakikaya kadar varırım yanına"
Öğleye doğru
Hacı Ömer Amca geldi
İki büklüm
Bastonuna dayana dayana
O da yan apartmanın bahçe katında
On yıl olmuş kaybedeli sevgili eşini
Oğlu var, kızı var ama
Arayıp sormuyorlar
Hayırsızlar demek ki
Girdim koluna, aldım içeri
"Canım sıkıldı be kızım
İki çift laf edesim var!"
Hiç bitmemiş yüreğindeki sevda
"Ah be güzel amcam!
Yine mi saliha Teyze geldi aklına?
Otur hele, bir kahve yapayım
Sen başla anlatmaya
Bu sefer bitirelim bu sorunu ha?"
Aradan fazla zaman geçmedi
Ece daldı içeri soluk soluğa
"Şeyyy..."
"Ne oldu Ece? Kötü bişey yok ya?"
"Yok yok merak etme!"
Gel de anlatayım arka tarafta"
Eli sürekli karnında
"Sancım var, çok şiddetli
Akşamdan beri
Bir türlü kesilmedi!"
Bir tablet uzattım
"Yut bunu bir bardak suyla
Geçer birazdan
Meraklanma!"
"Hakanla aranız nasıl?" dedim
Yüzü kızardı gülümsedi
"Ona gidiyorum" dedi
Telefon çaldı, baktım
Arayan Aynur'du
Yirmi yıl bekledi çocuğu olmadı
En sonunda ikiz doğurdu
"Abla, Ali evde yok!
Bebeler ağlıyor
Mamaları tükendi!"
"Merak etme!
Hemen gönderiyorum
Sen mutlu ol yeter ki"
Ne çabuk geçti zaman
Güneş batmak üzere
Tam o anda biri girdi içeri
Üstü başı perişan
Zannettim bir dilenci
Para isteyecekmiş gibi
Beti benzi sararmış
Üstelik sallanıyor
Zor duruyor ayakta
Sarhoş mu acaba?
Başını kaldırdı masumca baktı bana
Gözlerinin feri gitmiş
Hayır hayır
Bu adam aç galiba.
"Param yok, donuyorum
İhtiyacım var ilaca! "
Konuşurken sesi titredi
Elini tuttum
Ateşi otuz dokuzdu sanki
Adamcağız
Sokakta geçirmiş bütün geceyi
Emrah'a seslendim
"Oğlum al bu adamı götür karşıdaki doktora
Yapabileceği ne varsa yapsın
Sakın başından ayrılma!
Şu parayı koy cebine
Gerekirse atlayın bir taksiye
Hastaneye gidin birlikte!"
İçim ezildi
Gözlerim doldu
Zavallının durumu hiç de iyi değildi
Hastaneye gitse
Yatırırlardı belki
Gelen giden...
Üzüntüsünü bırakır kimisi
Bazıları sevinçlerini
Akşam eve varıp
Başımı yastığa koyduğum anda
Duyduğum huzur
Kelimelerle anlatılabilir mi?
Eczacıyım ben
Elleriyle ilaç yapan,
Diliyle, gözleriyle şifa dağıtan
Dert etmeyin
Farketmez gündüz gece
Eczacınız
Yedi gün yirmi dört saat sizinle
Ayrılırken
Gülümseyin o bize yeter
Kendinizi koruyun
Sağlıklı olun
Sizin varlığınız
Her şeye değer
Hepinize
Gönül dolusu TEŞEKKÜRLER❤️
Saygılarımla
Sebahat Karagöz