"ARTIK OYUN OYNAYALIM MI BABA? NE DERSİN?"

11 Nisan Pazar öğleden sonra başağrısı şikayetim başladı. Akşam eklem, omuz, sırt ve bel ağrılarım eklendi.  Pazartesi, salı, çarşamba durumum bir hayli ağırdı. İştahsızlık, halsizlik, şiddetli ağrılar... İlk üç gece ben uyumaya çalıştıkça uykum kaçtı. Bazı tavsiylere uyarak yeme ve sıvı tüketimi için kendimi bir hayli zorladım.

Hastalığımın ilk 3 günü ağır geçtiği için mecburen telefonu, dolayısıyla, sosyal medyayı çok az kullandım. O kadar ki, pazar günü öğle vakti yüzde 80'lerde olan şarjı salı günü ikindi vaktinde bitti. Hastalığım sayesinde telefon bile dinlendi. Çok az enerji harcadığı için de uzun sayılabilecek bir süre şarja takılmadı. Doğaya daha az zarar verildi. Zaten kovid19 salgını da küresel çapta benzer hayırlara vesile olmadı mı?

Sonraki hafta pazartesi günü kuru öksürük başladı. Ateşle ilgili şikayetim olmadı zaten. Salı günü hastaneye gidip test yaptırdım. Akşam üzeri filyasyon ekibi arayıp test sonucumun pozitif çıktığını ve 10 günlük karantina sürecimin başladığını söylediler. Eve gelip bazı sorular sordular. Yaplması gerekenleri tembihlediler. İlacımı verip gittiler.

Test yaptırmadan önce hastalığım sürecinde elbette fazlasıyla dikkat ettim. Evde sosyal mesafaye uymaya çalıştım. Fakat test sonucum pozitif olunca evde olağanüstü bir durum oluştu tabi. Kuru öksürük ve orucun etkisiyle gündüz vakti biraz halsiz olmam dışında kendimi gayet iyi hissediyordum.

Bu satırlar yazılırken karantinam devam ediyor. Üçüncü gününde. Yaşadıklarımın hiç biri, hastalığımın başlangıcından beri (yaklaşık 12 gün) 5 buçuk yaşındaki cerebral palsy olan oğlumun hemen her gün odamın kapısına gelip "Artık oyun oynasak mı baba? Ne dersin?" sorusu kadar zor gelmedi. O benimle oyun oyamak için umudunu yitirmedi. Her gün taze bir umutla sordu aynı soruyu. Benden "baba hasta oğlum. İyileşsin, seninle bol bol oynayacak" sözünü alınca da ısrar etmedi hiç.

Aylarca çocuklarını sevemeyen, onlarla oynamayan sağlık çalışanlarımızı daha iyi anlıyor insan. Ben yine evdeyim. Binlerce çocuk baba-anne hasreti çekiyor bu ülkede. Her gün, umutsuzca. Kiminin kavuşmaları ise ahirete kaldı.
( Artık Oyun Oynayalım Mı Baba Ne Dersin başlıklı yazı Recep K. tarafından 22.04.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.