Bir düş’ün masum ricası üzerine arz-ı endam ettiğim elbet yüzümden düşen her yaşla ve telaşla tavaf ettim aşkı.

 

 

 

Bir köşkse aşkın şiarı

Nameler aşırdım ve aşındırdım yüreğin tabanını

En nemrut gölgede bile pes etmedim

Sadece acıları pasladım yeni güne

Paslanmasına asla izin vermediğim yüreğimle

Her es verdiğimde şakıdı yalnızlığım

Her el güldüğünde zulüm vakti

Ezan sesiydi beni ayakta tutan

Hala masum kalmanın da meali

Elbet bir koşu bandında geçercesine ömür

Sükûnetle sınanmanın da ta kendisi.

 

Esefle kimse yüzüme haykıran

Lakin sustum ben hep sustum

Asil olmalıymış mizacım

Yoksa ne yanlış yapmıştım?

 

Doğru bildim inanmayı sevmeyi

Dosdoğru da gittim

Bazen başımın dikine

En sevdiğimse çelik gibi duruşum

Sözüm ona cılız bir çiçektim

Solması an meselesi

Soldum da defalarca ve öldüm

Yeniden doğmaksa yazılıymış yazımda.

 

Kül rengiydi acılarım

Kul olmanın verdiği aciz benliğimi

Kimse söken yerinden

Lakin eskisinden de fazla sevgi dolu estim gürledim

Yelimden üfledim de içimdeki aşka

Rabbime duyduğum şükür ve inançla

Yâd ettiğim tüm güzellikler

Ve de öğretiler mazimden güne eren

Bir rahmet ki

Aşkın otağında özlemle yüklendiğim nice duygu

Nice katıksız gözyaşı

En sevdiğimse dualarımda eşlik eden.

 

Mavidendi ve billur yüreğim

Kırılıp da içinden çıkan ateş gibi

Şakıdığım her kuşluk vakti

Öykündüğüm nice kuş ki

Nazenin kanatlarında taşıdıkları ahenk

Şevk ile baktığım nice güzellik ve rahmet

Aşktı akan gözlerinden her canlının

Yaratılmış nice hikmetle donanmış vasıflarında

Her baktığımda Rabbimi bulduğum meali varlığımın

Tek zerremle haiz olduğum ne ki?

Aciz yetilerimde yetemediğim cihan neler mi demedi?

 

Uyruğu yoktu acıların

Kuyruğuna basan kimse diğerinin

Genelde ne çok nefret ve kinaye, yüklendiği insanların

Oysaki sevgi değil miydi mayamız?

Aşkın dokuduğu ve dokunduğu her minval

Sancılı bir oluşummuş meğer yaşamak

Lakin sevmekti her şeyin tek çözümü.

 

Nüansı hayatın

Bazen yaşarken çektiğim kabir azabı

Rengim hep pembeydi ve de mavi

Kararan günde bile saklıydı aşkın İlahi rengi

Elbet sevdalı bir evren Rabbine düşkün

Asla da tanımazken engel

Şerh düşülesi her ezan vakti

İstifli yüreğim sevgiyle rahmetle

Acılar boy verse de elbet sahipsiz değildim.

Solduğum soluduğum ne ki?

Her yanlışa düştüğümde sadece O’ndan af dilediğim

Yeri geldi mi özrüme sadık bir faniydim

Kimse yakınımda uzağımda

Kırmamalıydım hiç kimseyi rahmetin odağında.

Aşkla ibadet eden her canlı

Sevgi değil mi üstelik saklı tuttuğu mizacı?

 

 


( Aşkla İbadet Eden başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 17.04.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.