Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 9.04.2021
Okunma Sayısı : 969
Yorum Sayısı : 11


Konu başlığı ile ilgisi olmayan bir soru gibi gelecek ama ilerleyen satırlarda göreceksiniz var. Evet, soruyorum: Kişiye özel kanun olur mu?

Sorunun cevabı gayet açıktır aslında: Kişiye özel kanun olmaz. Olmamalıdır da.

Şimdi konuyu 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlara Dair Kanun’a getireceğimi zannediyorsanız çok yanılırsınız. O kanundan hiç bahsetmeyeceğim.  Zaten o kanun  hayatta olmayan bir insan( Atatürk ve manevi şahsiyeti)  için yapılmış bir kanundu oysa benim bugün konu edeceğim kanun, resmi gazetede yayınlandığında adına kanun düzenlenen kişi hayattaydı. Kanundan sonra yirmi dokuz yıl daha yaşadı.

Evet kafanızı karıştırmadan direkt olayın anlatımına geçeyim.

Ünlü tiyatro sanatçısı Lale Oraloğlu’nu en azından ismen bilmeyen yoktur.

Lale Oraloğlu  1967 yılında kendi özel tiyatrosuna ‘’ Kadınlar I Ih Derse ‘’ Adlı bir oyun sahneye koyar. Bu oyun aslında
Aristophanes'in "Lysistrata" adlı oyunudur ama Lale Oraloğlu  biraz bize uyarlamış ve ‘’ Kadınlar I Ih Derse’’ Adıyla sahneye koymuştur.

Oyunun konusu kısaca şudur: Kadınlar, savaşı sürdüren erkeklerin barış yapmalarını sağlamak için Lysistrata'nın önerisiyle eylem başlatır. Eylem erkeklerle barış yapana kadar cinsel ilişkiye girme boykotudur.  Yani bir  bakıma hepimizin bildiği  bir Şener Şen - Müjde Ar filmi olan Şalvar Davası’nın bir benzeri durum vardır tiyatro oyunu Kadınlar  I-ıh Derse’de.

Neyse efendim, işte bu tiyatro eseri müstehcen bulunur.

5 Nisan 1967 Tarihli Milliyet Gazetesi olayı şöylece haber yapar:

 "Kadınlar I-ıh Derse, müstehcen Bulundu:

Oraloğlu Tiyatrosu'nda temsil edilmekte olan Aristofanes'in "Kadınlar I-ıh Derse" isimli piyesi, Basın Savcılığınca müstehcen bulunmuştur. Prof. Dr. Sahir Erman, Prof. Dr. Öztekin Tosun ve Prof. Dr. Ayhan Önder'den kurulu bilirkişinin verdiği rapordan sonra Savcılık eserin temsilden kaldırılması için Valiliğe yazı yazmıştır. Ayrıca Savcılık isteği üzerine Beşinci Sulh Ceza Mahkemesi eserin temsiliyle ilgili olarak şu kararı almıştır: ‘Seyredenlerin ar ve hayâ duygularını incitici mahiyette müstehcen görülen piyesin sahnelerine ait fotoğrafların suç delili olarak muhafaza altına alınması"

Eserin temsiliyle ilgili şahıslar hakkında da kovuşturmaya başlanmış, tiyatro vitrinindeki fotoğraflar da kaldırılmıştır. Tiyatro yöneticileri dün akşam üzeri ve geceki oyunlara gelen seyircilere savcılığın kararını bildirmişlerdir".


Bu karar üzerine Lale Oraloğlu, kendi tiyatrosunun sahnesinde 11 Nisan 1967 de  açlık grevine başlar ve bu grevin 9. Günü mahkemeye çıkıp 1,5 saat kendisini ve eseri savunur.

Sonuç: Mahkeme yeni bir bilirkişi heyeti görevlendirir. Bu yeni bilirkişi heyeti ‘’ Ne müstehcenliği yahu, gayet ehl-i namus bir eser’’ Demiş olmalı ki oyunun oynanmasına tekrar izin verilir. Yani bir bilirkişi heyeti müstehcen bulmuşken bir başka bilir kişi heyeti ‘’Müstehcen değildir.’’ Demiştir. Demek oluyor ki bizim bilirkişiler çok da bir halt bilmiyorlar.

Neyse fendim,  Lale Oraloğlu daha sonra bu eseri il il sahneye koyar. Gitmediği il bırakmaz adeta ve sonunda yolu Ağrı’ya düşer 1974 yılında... Ancak dönemin Ağrı Valiliği Oraloğlu’na çalışmalarını  durdurması isteğinde bulunur. Lale Oraloğlu bu isteğe ‘’ I ıh ‘’ der. Karşı çıkıp oyunu sahneye koymaya devam edince de Valinin hışmına uğrar.  

Lale Oraloğlu, İstanbul’a döndükten dört yıl sonra İstimal ve istihlak kaçakçılığından Ağrı Sulh Ceza Mahkemesinin 7 Kasım 1974 tarihli ve Esas 1974/779, Karar 1974/1201 sayılı kesinleşmiş hükmü ile 10 ay hafif hapis ve 1 314 lira 60 kuruş tazmini nitelikte hafif para cezasına mahkûm edildiğini öğrenir.

Burada hemen İstimal ve İstihlak nedir önce onu açıklayalım, sonra da bu kaçakçılığın nasıl bir kaçakçılık olduğunu anlatayım sizlere.

İstimal: Kullanma
İstihlak: Tüketim, bulundurma

Efendim benim görev yaptığım 1983-1989 Yılları arasında Batman’da Japon Pasajı diye bir pasaj vardı. Bu pasajdaki tüm dükkanlarda  kaçak eşya satılırdı. Porselenden saate, saatten elektronik eşyaya, kaçak çaya, kaçak tütüne aklınıza gelebilen her şeyin kaçağı vardı.  Batman’da görev yapan polisler ve TSK mensupları dahi o pasajdan kaçak eşya satın alırlardı. Evet, ilginçtir görevlerinden biri de kaçakçılıkla mücadele etmek olan bu insanlar da o pasajdan kaçak eşya satın alırlardı. ( O pasaj halen var bildiğim kadarıyla ama fonksiyonu aynı mı bilmiyorum.)

Ancak biraz da tehlikeliydi o pasajdan kaçak eşya satın almak. Zira herhangi bir şahıs veya emniyet tarafından mimlenmişseniz pasajdan kaçak bir şeyler alıp çıktığınız anda pasaj kapısında tutuklanmanız işten bile değildi ( Örneğine çok rastladım.)  Yani satmak suç değil, satın almak da suç değil ama pasajın dışında üzerinizde veya evinizde bulundurmanız suç. Öylesine saçma bir durum söz konusuydu.

İşte Lale Oraloğlu’nun işlediği suç da böyle bir şeydi.  

O yıllarda Ağrı’nın Doğubayezıt İlçesi kaçakçılığın merkeziydi. ( Şimdilerde nasıldır bilmiyorum.) Sanırım oradan olsa gerek bir çatal-kaşık-bıçak seti almıştı. İşte kaçakçılık denilen suçu da buydu.

Lale Oraloğlu bir kez daha açlık grevine başladı.

Bu grev üzerine TBMM Harekete geçti.

Kim  ya da kimler önerge verdi, TBMM de bu konuyla ilgili hangi milletvekilleri neler dedi bilmiyorum ama sonunda TBMM den Lale Oraloğlu ile ilgili bir kanun çıktı.

Kanunun adı, tarihi, resmi gazete sayısı ve içeriği aşağıdadır.

[ Arzu eden arkadaş şu linke bakabilir: https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUNLAR_KARARLAR/kanuntbmmc061/kanuntbmmc061/kanuntbmmc06102111.pdf ]

Emine Lale Oraloğlu’nun Kaçakçılık Nedeniyle Çarptırıldığı Cezanın Bütün Hukuki Neticeleri ile Affına Dair Kanun

(Resmi Gazete ile yayımı : 23 . 2 . 1978 - Sayı : 16209)

Kabul No. Kabul tarihi 2111 /  14 . 2 . 1978

MADDE 1. — İstimal ve istihlak kaçakçılığından Ağrı Sulh Ceza Mahkemesinin 7 Kasım 1974 tarihli ve Esas 1974/779, Karar 1974/1201 sayılı kesinleşmiş hükmü ile 10 ay hafif hapis ve 1 314 lira 60 kuruş tazmini nitelikte hafif para cezasına mahkûm edilen, Ahmet Lebib kızı 15 Ağustos 1339 doğumlu İstanbul ili Feriköy Mahallesi Baruthane Sokak, hane 115, cilt 64, sayfa 57'de nüfusa kayıtlı Emine Lale Oraloğlu' nun cezası, bütün hukuki neticeleri ile birlikte affedilmiştir.

MADDE 2. — Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3. — Bu Kanunu Adalet ve İçişleri bakanları yürütür.

Evet, bir hukukçu değilim o bakımdan kesin bir şey söyleyemiyorum ama böyle bir garip kanunumuz var maalesef ve sanırım bu kanun dünya üzerinde bir başka örneğine rastlayamayacağımız bir kanundur.


( Kadınlar I Ih Derse? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 9.04.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.