Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 5.04.2021
Okunma Sayısı : 831
Yorum Sayısı : 12



Ülkemizde herkes her konuda uzman maşallah. İnsanlarımızın bilmedikleri, uzman olmadıkları hiç bir şey yok. O bakımdan da bazı vatandaşlarımız ( ki yaklaşık olarak hepsi uzmandırlar. ) Doların yıl sonuna kadar 15 hatta 20 Tl yi bulacağını, dolaysıyla da kelimenin tam anlamıyla devlet ve millet olarak ayvayı yiyeceğimizi söylüyorlar.

Peki ben?

Ben aval aval bakıyorum, aval aval okuyorum. Zira ekonomiden zerre kadar anlamam.  Mesela herkesin çok iyi bildiği (!) üzerine doktora tezi yazacak kadar vakıf olduğu cari açık nedir onu dahi anlamış değilim henüz. Gayri safi milli hasıla nedir? Bunun gayri safi olmayan bir hasılası da var mıdır, varsa nasıl bir şeydir hiç bilmem.  Mesela herkesin bildiği kur dalgalanması, parite, portföy, kambiyo, daha aklıma gelmeyen bir çok ekonomik terim hakkında hiç bilgim yoktur.

Mesela ABD de başkan yellense Türkiye’de dolar niçin yükselir? Hiç bilmem. Hatta bana sordular: ‘’ Ülke vatandaşının refah seviyesini yükseltmek için ne yapmak gerekir?’’ Diye, ‘’Bol bol para basıp vatandaşın eline verelim.’’ Cevabını verdim. Meğer paranın karşılığı hazinede olmazsa öyle keyfi para basılıp vatandaşa dağıtılamazmış. Peki paranın hazinede karşılığı olması ne demektir? Anlamam etmem.  O bakımdan da herkes konuşsa da ekonomi ile ilgili konularda konuşmam ben. Zira alanım değildir.

Evet, ekonomiyi bilmediğim için de Tarih anlatırım. Çünkü ben az buçuk Tarihçiyim. Alanım bu.

Şimdi de gelin size yine bir Tarihi olay anlatayım.

Yıl 2000. Yani 21 sene evveli.

Günlerden bugün olduğu gibi 5 Nisan.

Çok çok önemli bir gün. 

Bugün ülkemizin göz bebeği Galatasaray, UEFA Kupası elemelerinde İngiltere’nin Leeds United takımı ile İstanbul’da yarı final maçı yapacak bir gün sonra ( Yani 6 Nisan 2000 Tarihinde.)

Leeds United ile birlikte bir grup taraftarı da İstanbul’a gelmişler.  Gelir gelmez de soluğu Taksim’deki barlarda alıp iyice kafayı bulduktan sonra başlamışlar taşkınlığa. Ama taşkınlık dediysem öyle basit şeyler değil. Taksim’deki lokantalara ve barlara saldırıyorlar, g.tlerini açıp vatandaşlarımıza gösteriyorlar, sokakta dolaşan kadınlara, kızlara sarkıntılık yapıyorlar. Haliyle bizim Türklerin, özellikle de Galatasaray taraftarının tepesinin tası atıyor ama yine de ‘’ Ya sabır !’’ Çekiyorlar zira herifler her şeye rağmen misafir ve dahi Avrupa’da yaygın bir ‘’ Barbar Türkler’’ İmajı var. ‘’ Biz efendiliğimizi bozmayalım.’’  Diyorlar. Ta ki herifler iyice zıvanadan çıkıncaya kadar.

Evet, herifler daha sonra iyice zıvanadan çıkıyorlar ve ceplerinden çıkardıkları 1.000.000 ( Bir Milyon ) Türk lirasına kıçlarını siliyor, penislerine sürüyorlar, hatta yakıyorlar.

Yok yok yanlış okumuyorsunuz bugün en az iki tane lüks ya da bir tane süper süper lüks daire alabileceğiniz( Bazı Anadolu illerinde beş lüks daire bile alabilirsiniz.) paraya kıçlarını siliyor, penislerine sürüyorlar. Maksat bizleri aşağılamak tabii ki.

İyi de yahu bu adamlar bu kadar mı çıldırmış?  Bir milyon Tl gibi  bir para yakılır mı?  Neticede bu ülkede o parayı kullanacaklar.  Bu kadar zengin mi bu herifler?

Adamlar ne kadar zengin bilemem ama o günlerde 1 Dolar 623.446 TL. ( Yıllık ortalama Altı yüz yirmi üç bin dört yüz kırk altı Türk lirası )

Adamlar İngiliz olduğuna göre İngiliz Sterlini ile karşılaştıralım.  1 İngiliz Sterlini 2000 yılında en düşük olduğu aylarda 872.062 Tl ( sekiz yüz yetmiş iki bin altmış iki ) en yüksek olduğu aylarda 1.003.717 ( Bir milyon üç bin yedi yüz on yedi Lira. )

O yıllarda henüz yedi yaşında olan kız çocuğum ‘’ Baba para ver sakız alacağım’’ Dediğinde ona 1.000.000 Tl veriyorum, bakkala gidip iki sakız alıyor. Evet, bir milyon Tl ye ancak iki sakız veya iki ekmek alabiliyoruz. Ekmeğin tanesi 500.000 Tl.

1.000.000 Tl ile tuvalet kağıdı bile alamıyoruz.

Dilenciye verdiğimizde ‘’ Kılığına kıyafetine bak, verdiği paraya bak’’ Diye dudak büküyor 1.000.000 Türk lirasına... Bazen yolda görsek eğilip almaya tenezzül bile etmiyoruz.

Para bu kadar değersiz olunca İngiliz taraftarı kıçlarına sürmekte de yakmakta da mahsur görmüyorlar çünkü çok büyük maddi kayıp değil. Hatta maddi bir kayıp bile sayılmaz bir milyon Türk lirasını yakmak. Ama bizimkiler dayanamıyor. Zira o paranın üzerinde Atatürk’ümüzün resmi var.

Herifleri linç ediyoruz. İki delikanlımız onlardan iki kişiyi bıçakla öldürüyor, pek çoğunu da anasından doğduğuna pişman edecek şekilde dövüyoruz.

Evet, bir tarihi olayın 21. Yıldönümünde sizlere bir tarihi olay anlattım. Dediğim gibi ben ekonomiden filan anlamam. İşim Tarih anlatmaktır ve eminim şimdi pek çoğunuz Özellikle de bugün ekonomiden ahkam kesen 30 yaş altı uzmanlarımız(!) ‘’ Hocam Maç oynandı mı?  Oynandıysa sonuç ne oldu?’’ Diye merak ediyorsunuzdur zira anlattığım konunun ekonomi ile ilgisi yok.

Maç oynandı efendim. 2-0 yendik Leeds United’i.  Maçın ilk golünü o günün milli kahramanları bugünlerin Fetöcü hainleri olarak anılan Arif Erdem’in otasından kafa vuruşuyla Hakan Şükür attı 11. Dakikada... Daha sonra 44. Dakikada Capone’un penaltı golüyle Leeds United’i devirdik. 26 Nisan 2000 de  İngiltere’de oynanan maçta da 2-2 Berabere kalıp  UEFA Kupasında ilk kez finale çıktık.


Evet, hepsi bu kadardı bugünkü tarih anlatımımızın.

( Ekonomiden Anlamam Onun Yerine Biraz Tarih Anlatayım Mı? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 5.04.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.