Nazım’ın dediği gibi

“midye gibisin kardeşim

Midye gibi kapalı ve rahat…” da değilsin aslında her zaman

“Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi...”
de değilsin üstelik

Hadi, bir iki mısra da biz döşenelim;

ceviz gibisin kardeşim

Dalından düşünce

Ağır bir taş ya da okkalı bir çekiçle bindirince tepene

Öyle “çıt” diye kırılan değil…

Daha da kötüsü;

Korkudan kendi kendine kırılan içi boş bir ceviz gibisin” diyelim hatta

Tamam…

 “Dünyanın en tuhaf mahlûku…”  da olabilir… Şu insanoğlu ve kızı

Ve fakat…

“kabahat senin demeye de dilim varmıyor ama

Kabahatin çoğu senin canım kardeşim…” gibi de değil yani işin gerçeği…

Aşka…/ mutluluğa…/ sevinçli bir düşe

Gün ışığını içinde saklayan aydınlık bir gülüşe

Yaşama…/ kavgaya…/ ve yarına dair

Rayında gitmiyorsa işler bir türlü

“Ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak”

Ve halayârin yanağından gayrı her şeyde
her yerde…/ hep beraber!...”
değilsek

“Kabahatin çoğu…”  neden “senin” olsun

“Kabahatin çoğu…”  hepimizin “canım kardeşim…”

                                                                                                                                                                                                      
Aralık 2020
( Kabahatin Çoğu Hepimizin Canım Kardeşim başlıklı yazı Savaş tarafından 4.04.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.