Bir Şiir ” Yar Makamı -Mevlana-“Gülümsememle Tahlil Ve İnceleme

 

Bugün sitemizin güzide yazarlarından Şaire kardeşimiz Aslıhan hanımefendi kardeşimin tasavvuf olarak yazdığı şiiri için klavyenin başına geçtim. Şiiri okurken etkilenmemek ne mümkün Mevlana ve aşk, aşkı gönlünde hissederek yazan Aslıhan kardeşimiz bir üçlü olarak kaleminden gönlümüze damlayan mısralarına, biraz gülümsememle birkaç söz tahlilden öte az incelemek anlaşılır kılmaktan öte bu güzel şiir ve aşkla beraber olmak birkaç söz söylemek becerebilirsem eğer.

Mevlana ve aşk hakkında birkaç söz ile devam edelim.

“Bırаkаcаğın еli hiç tutmа, tutаcаğın еli isе hiç bırаkmа. Sаhtе sеvgilеrе gül olmаktаnsа, gеrçеk sеvgilеrе ԁikеn ol!

Dеԁilеr ki; Gözԁеn ırаk olаn gönülԁеn ԁе ırаk olur. Dеԁim ki; Gönül’е girеn gözԁеn ırаk olsа nе olur.

Dost isе ԁüşünmе, vеr ömrünü gitsin. Dost ԁеğilsе, hiç bеklеtmе yol vеr gitsin.

Gеrеk yok hеr sözü lаf ilе bеyаnа, bir bаkış bin söz еԁеr bаkıştаn аnlаyаnа.

Еy Gönlümün sol yаrısı, Аklımа koyԁum sеni, аklım аlmаԁı. Yürеğimе bırаktım, sаnа ԁoymаԁı.

Hеr yеrԁе olmаk gibi bir ԁuаn vаrsа, gönüllеrе gir; Çünkü sеvеnlеr, sеvԁiklеrini gönüllеrinԁе tаşırlаr.”

 

Böylesine gönülden seven gönül dostu Mevlana ile baş başa olmak onu yazmak onu yazan kalem dost kardeşimin şiiri ile olmak her kula nasip olmaz.

“Her türlü kemale erişi aşkta gören Mevlana’nın bütün eserleri aşka dairdir. Zira aşk hayatin aslidir, özüdür. Kâinatın yaratılış sebebi aşktır. ‘Sen olmasaydın bu gökleri yaratmazdım.’ Kutsi hadisiyle; varlık âlemlerinin yaratılmasındaki yegâne maksadın, Cenab-i Hakkin Hazreti Peygambere duyduğu sevgi olduğu belirtilir. Mademki varlığın mayası aşktır, aşkın en ileri noktası olan Allah aşkı ve muhabbeti her şeyin üzerinde değere sahiptir. Mevlana bu düşünceden hareketle, binlerce beyitte ilahi aşkı söylemiştir. Onun aşka dair düşüncelerini dört grupta toplamak mümkündür. Akil ve aşk mukayesesi, aşkın üstünlüğü ve değeri, fanilere duyulan aşkın geçersizliği, aşktan nasibi olmayanların zavallılığı… Alıntıdır”

GİRİŞ

Aslıhan kardeşimiz Aşkla yazdığı aşka ve sevdiği o yâre aşkın yegâne güzelliğini mısralarıyla dile getirmiş. Aşkı taşıyan aşkla açan güller gibi kokar insanlar için yâri için.

 

Tut ki bir yansımaydın gözlerin aynasında

Aşkın ateşi söndü kor oldu bu cihana,

Dünlerim vuslatımmış ömrüm kalan yasında

Yardan geçtim yaraya, yaradan Yaradan'a...

 

Aşkla bakan gönülde yâri görür, sesleniyor o yâre tut ki bir yansımaydın gözlerimin aynasında yani gönülden bakınca gönüldeki gözlerde yansır bunu fark etmedin mi? Aşkla seni severek yüreğim aşkla seni sevmek için yanarken, sen sevmedin kıymet vermedin bana ateş söndü kor oldu. Aslında aşkın kendisi zaten sönmeyen bir kordur sönmez, yandıkça o yâri hatırlatır ve aşkı gönderen Mevla’yı hatırlatır mütemadiyen… Senden ayrılmadan önce sen beni ben gibi sevmesen de o günler benim için kavuşmaymış anladım şimdi ömrün kalan bu yaslı günlerimde. Aslında aşk hasrettir uzakta olsa sevmektir ve hakka yürümektir derken kardeşimde benim gibi aşkı bildiği için, yârden geçtim yaraya yaram bana çareymiş yaram beni Yaratana götürdü işte aşk budur gerçek aşk budur. Mecnunda çölleri dolaştı yandıkça yandı alevli ateşi köz oldu yaktı sonunda hakka vardı, Leyla’sını bir gün görünce Leyla’sı beni tanımadın mı diye sorunca Mecnun sen kimsin dedi. Böylesi âşıklara selamlar olsun.

 

GELİŞME

Ey aşk içilecek oldun sundun bana aşkı doldurdun gönlüme akan berrak pınarında seni gönderen Mevla’nın Rahmet deryasından gelerek, Mevla’nın Rahmetiyle doldurdun. Rahmetiyle aşkı gönderen Rabbime binlerce şükürler olsun, aşkla bizleri baş başa olmamıza izin verdi onu bize Rahmetiyle gönderdi. Ben ey aşk aşkız değersiz varlığımla bir varlık bile değilken Rabbim seni gönderdi, seninle bir katre oldum ummanları seninle gezdim bir varlık olarak hakkı bilerek bilen bir varlık kul oldum, aşkla sevdim seni sevdim aşkla ey yâr ummana damladım. Aslıhan kardeşim burada aşkla vakıf olmayı âlemi insanı hakkı idrak ve izanla anlamayı da bize aşkla olduğunu söylüyor. Ey aşk ilham oldun gönlüme gecenin aydınlık mahyasıyla gönülden gönüllere gökyüzüne aşk diye yazdırdın astırdın gönüller arasına. Sen akşam güneşi gibi batınca gönlümde ziyana uğradım. Aslında bazen keder üzüntü elem sarınca aşkın bu sınamasıyla, biz aşk gitti sanırız bu hisse kapılırız böyle hissederiz bir an

Saki oldun gönlüme rahmetin deryasından

Aşkın bir katresiydim ummana damladım yar,

İlham oldun gönlüme gecenin mahyasından

Ziya'n kesildiğinde ziyana uğradım yar...

KONUSU

Söylemem gerek yok bellidir.

ANA KONUSU BABA KONUSU

Bellidir ana konusu Aşk… Zaten baba konuyu öğrenmek isteyen hiç yok. Devam edelim.

Kardeşim gönülden hissederek yazmaya devam ediyor. Ey aşk ey yârim siz yoksanız sizsiz ben sizleri aşkla sevmesem varlığımın bir önemi yok, yerim harabelerin dibi olur. İnsan sevdikçe insan olur hakka yürür gider. Sevmek aşk o kadar kutsidir ki Âlemlere Rahmet aşkıyla âlem yaratıldı bu nedenle dünyaya Rabbim bizim için gönderdi. Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız!”
(Müslim, iman 93-94. Ayrıca bk.Tirmizî, Et’ime 45, Kıyamet 56; İbni Mace, Mukaddime 9, Edeb 11)

Ne muhteşem bir hadis hayatı yaşantıyı varlığımızın nedeni sevmek birbirimizi aşkla sevmedikçe iman etmiş olamayız.

Devam edelim. Ey aşk tahtım sensin otururum tahtımda, tacım sensin takarım başıma, hem bahtımsın hem de ahım, seni gönderen Mevla’dır bilirim gönderenin sevdiği kuluna göndermişse imtihanla benim nazımı ölçmek için, seven bu güzel seni içindeki çileyi sevmesinde ne yapsın, gelişin bir derya deniz gezerim coşarım hasretinle yanarım ağlarım seninle olduktan sonra hakka koşarım nurla dolaşırım buda bana ziyadesiyle yeter. Sen benden gidersen bu gidişi ben tarif edemem canımdan can alınmış gibi olur ey aşk, ey yârim. Sen ki ey aşk yolda haldaşım (Derdime, hâlime ortak, dert ortağım),yoldaşım yolda yol arkadaşım, hak katında ilahi dergâhımsın, işte vakıf olmak budur.

 

Yokluğunda varlığım harabelerin dibi

Tahtım sensin, tacım sen, hem bahtımsın hem ahım,

Bu gidiş ki tarifsiz canımdan gider gibi

Haldaşım, yoldaşımsın, ilahi aşk dergâhım...

 

SON DURAKTAN ÖNCEKİ DURAK

 

Ayrılık miadını takvimden kopar da gel

Günümün tecellisi kalbe teselli demek,

Varlığım sende kaldı, beni bana ver de gel

Bu yaşamak değil ki fasıla olsa gerek...

 

Ey yâr ey aşk ayrılık zamanı doldu bak gönül takvimine, inanmazsan bak koparda gel, ayrılık içinde sen varsın koş ta gel, günümün tecellisi, gönlümde ortaya çıkan aşkla görünme bilme bu kalbime tesellidir. Ey yâr aşkla seni severken varlığım sende kaldı ey yâr dön de gel artık ben bana vermek için gel, sensiz hasret ateşinde yanmaktayım kavrulmaktayım, lakin bu şikâyet değildir, sensiz seni aşkla sevmedikten sonra yaşamak yaşamak değil bir ara verme kolsa gerek, gel artık ara verildi ve bitti , sen hala aradasın neden gelmiyorsun. Muhteşem dizeler Aslıhan kardeşim muhteşem.

SONUÇ

Aşkla sevmekten sonuç ahrette vuslattır. Zaten Rabbim kulun suratına zenginliğine bakmaz, kulun gönlüne bakar oraya girer, orada aşk sevmek iyilik güzellik merhamet varsa kıymet ve değer verir, diğer dünyalık mal zenginliğine bakmaz, gönül zenginliğine bakar.

Devam edelim son kıtaya. İçimde bir üşüme var seni aşkla severken güneşim doğardı, sen gittin güneşim battı ey şems diyerek Mevlananın dilinden söylüyor,biliyorsunuz Şems bildiğiniz üzere güneş demek ve bir kuyuya atılarak öldürülüyor ben de buna gönderme yaparak kör kuyularda güneşim battı ne de olsa Mevlana,yı tamamlayan ve ilahi aşk yolculuğunda onunla olan Şems'ti . Kahır ediyorum sensizliğe azat ederek git diyorum ben kahır etmem sadece yanarım sevmekle git benden ben olmaya düşünceler, geçmiyor azat etmeye hükümlerim. Aşkın bin cefasını aşk hasrete enjekte etti içini hasretle doldurdu, zaten aşkta hasret vardır. Kör kuyulardayım sanki battı benim gündüzüm gecem, ne haldeyim bilmiyorum aşklayım sevmekleyim.

 

Bir üşüme içimde güneşim terk eyledi

Kahrımın azatına geçmiyor hükümlerim,

Aşkın bin cefasını hasrete zerk eyledi

Kör kuyularda battı benim gün dönümlerim...

         Aslıhan Savaş

ÖLÇÜ VEZİN

7+7 14 LÜ Hece kalıbıyla yazılmış.

KAFİYE UYAK

Tut ki bir yansımaydın gözlerin aynasında A

Aşkın ateşi söndü kor oldu bu cihana,       B

Dünlerim vuslatımmış ömrüm kalan yasında A

Yardan geçtim yaraya, yaradan Yaradan'a...  B

 

Saki oldun gönlüme rahmetin deryasından C

Aşkın bir katresiydim ummana damladım yar, D

İlham oldun gönlüme gecenin mahyasından C

Ziya'n kesildiğinde ziyana uğradım yar...             D

REDİF

Hem yazılış hem de görevce aynı olan ses veya sözcük benzerliklerine redif denir.

Ek ile yapılan redif

Uyaktan sonra veya uyaksız bir mısranın sonunda aynı görevdeki ekin tekrarıyla yapılan rediftir

Saki oldun gönlüme rahmetin deryasından  

İlham oldun gönlüme gecenin mahyasından    

 

Sözcük ile yapılan redif

Mısra sonlarında yazılış ve anlamı aynı olan sözcüklerin tekrarlanmasıyla yapılır.

Ayrılık miadını takvimden kopar da gel

Varlığım sende kaldı, beni bana ver de gel

 

Tunç Uyak

Uyaklı sözcüklerden biri diğerinin içinde aynen yer alırsa bu uyaklanışa “tunç uyak” denir. Tunç uyak, zengin uyak kapsamında da değerlendirilir.

Saki oldun gönlüme rahmetin der yasından

İlham oldun gönlüme gecenin mah yasından

Çapraz uyak

1.    ile 3.; 2. ile 4. dizelerin uyaklanma biçimi olup sadece dörtlüklerde görülür.

Tut ki bir yansımaydın gözlerin aynasında A

Aşkın ateşi söndü kor oldu bu cihana,       B

Dünlerim vuslatımmış ömrüm kalan yasında A

Yardan geçtim yaraya, yaradan Yaradan'a...  B

 

Aşk Şiirlerinden Örnekler

AŞK

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde enԁer bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir gülԁürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.

Özԁemir ASAF

BU AŞK BURADA BİTER

Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iуi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider

Bir hatıradır şimdi ԁalgın uyuyan şehir
Solarken albümlerde çocuklar ve askerler
Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner
Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir

Yan уana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
Ne kadar güzelԁin sen! Nasıl eşsiz bir уazdı!
Bunu anlattılar hep, уani уiten bir aşkı
Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler

Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iуi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider

Ataol BEHRAMOĞLU

SEN BİR CEYLAN OLSAN

Sen bir ceylan olsan ben de avcı
Avlasam çöllerde saz ile seni
Bulunmaz dermanı yoktur ilacı
Vursam yaralasam söz ile seni.

Kurulma sevdiğim gözelim deyin
Bağlanma karayı alları geyin
Ben bir çoban olsam sen de bir koyun
Beslesem elimde tuz ile seni.

Koyun olsan otlatırdım yaylada
Tellerini yoldurmazdım hoyrada
Balık olsan takla dönsen deryada
Düşersem toruma hız ile seni.

Veysel der ismini koymam dilimden
Ayrı düştüm vatanımdan ilimden
Kuş olsan da kurtulmazdın elimden
Eğer görsem idi göz ile seni.
AŞIK VEYSEL

 

 MUHYİDDİN ARABÎ (K.S.)  "ARZULARIN TERCÜMANI"  ESERİNDEN SEÇMELER

 

Ah! Yok oluyorum!

Aşk ve şevk

Beni yiyip tüketiyor

Ona kavuşuyorum

Gene de iyileşemiyorum

Ondan ayrı olsam da ona kavuşsam da

Gene de şevkim bitmiyor

 

Ona kavuşunca

Hiç ummadığım şeyler geliyor karşıma

Demek ki bir başka dertmiş

Aşkta şifa bulmakta

 

Ben öyle birini görüyorum ki karşımda

Her karşılaştığımızda

Güzelliği tazeliği ve görkemi

Artıyor da artıyor

Haddinden de fazla

 

Demek ki aşktan ve vecdden kurtuluş yok

Aşkla daim hem dem olmak gerek

Alnımızda yazılı bir nizama göre

Artıp duruyor güzellik

Ey vadideki Bân ağaçları

Ey Bağdat’ın ağaçlan nehrin kıyısındaki

Sallanan dallarda hüzünlü hüzünlü öten bir güvercin

Seni hatırlattı bana acılara boğdu beni

 

Böyle kederleri ötüşleri

Hatırlatıyor bana meclisteki o hanımefendinin terennümlerini

Ne zaman akort etse o güzel üç telli müzik âletini

Bir daha anmazsın el-Hâdî’nin kardeşini

Yükselse müziğin perdeleri duyulsa nağmeleri ezgileri

Deve çobanı Enceşe’nin ne hükmü kalır ki

 

Zü’l-Hasamât’a yemin ediyorum

Sonra Sindâd’a yemin ediyorum

Birden âşık oldum ben Selmâ’ya

Ecyâd’da oturan o güzeller güzeline

Hayır, hayır yanlış söyledim o Ecyâd’da (uzun boylular) değil

Canınım içinde gönlümün en gizli yerinde

 

Güzellik bile şaşkına dönmüş görünce onun güzelliğini

Misk Amber ve Safran kokusu ondan yayılmış sarmış evrenin çiçeklerini

 

"Ah bir bilseydim, ah bir bilseydim onları

Hangi kalbe sahipler, acaba biliyorlar mı?

Ah gönlüm bir bilseydi, bir bilseydi

Hangi yollara düştüler, nasıl aştılar dağları………….

 

Kardeşime teşekkürler ederken dizelerinde de anladığımız gibi aşkın mahiyeti ise sözle anlatılmaz, satırlara sığmaz. Ancak tadanlar bilir diyerek tattığı ve tattırdığı aşk deryasında mısralarla gezdirdiği için teşekkürler ederim, selamlarımla.

Mehmet Aluç

( Bir Şiir Yar Makamı -mevlana-... başlıklı yazı kul mehmet tarafından 26.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.