Televizyonlarýn tek kanallý olduðu zamanlarda demirbaþ TRT'miz vardý. Herkes onda ne varsa onu izlerdi, seçme þansýmýz yoktu. Tabi bir de sinemalarda ki yerli ve yabancý filmler, alýr bizi götürürdü baþka diyarlara baþka zamanlara...

O yýllarda TRT de oynayan Amerikan dizi ve filmlerinde sizin de dikkatinizi çekmiþtir mutlaka, oyuncular birbirlerinin suratlarýna yaþ pasta fýrlatýrlardý... Biz de, bizim filmlerde olmaz böyle þeyler derdik. Garibimize giderdi o sahneler, o fýrlatýlan pastalar birer nimetti bizim için, hala da öyledir.

Þimdilerde bakýyorum yerli sinema filmlerinde de bazen dizilerinde de böyle aymazlýklar yapýyorlar oyuncu arkadaþlar. Senaryo yazarlarý ne yazýyorsa ona uymak zorundalar bir yerde, anlýyorum, ancak, bu tip þeyler, büyük çoðunluðu Müslüman olan ülkemizde yapýlmamasý, yaþanmamasý gereken þeyler. Nimetler ile þaka olmaz, saygý göstermek ve Allah'a þükretmek gerekir...

Yine bir zaman dýþ ülkelerden birinde görmüþtüm, sanýrým Ýspanya idi yanlýþ hatýrlamýyorsam. Birbirlerine domates fýrlatýyorlar arkadaþlar, sonrada kahkahalarla gülüyorlar. Çok acayip ve çok garip. O nimetin henüz tadýna bakmamýþ, onu geç adýný bile duymamýþ, Afrika'da ya da dünyanýn baþka baþka yerlerinde açlýkla boðuþan milyonlarca insan varken böyle þeyler yapýlmamalý...

Ekmek, Allah'ýn en büyük nimetlerindendir. Ýsraf edilmesi bile büyük günahtýr. Dolayýsýyla o pastalar var ya o pastalar onlarda, ekmeðin hammaddesi olan undan yapýlýyor. Öyle film çevireceðiz diye alýp birbirinin suratýna fýrlatmak, aymazlýðýn dik alasý artýk. Býrakýn Yahudiler ve Hristiyanlar yapýyorsa yapsýn film icabý, bizi ilgilendirmez, ama biz asla yapmamalýyýz. Tekrar söylüyorum nimet ile þaka olmaz, nimete þükredilir sadece...