Beynime Ruhuma Döşenmiş Yüksek Gerilim Hattı! (COVİD 19) 1.Bölüm

 https://base.imgix.net/files/base/ebm/tdworld/image/2019/04/tdworld_9505_towers_tebnad.png?auto=format&fit=crop&h=432&w=768

Ben kimim diyerek kendimi anlatmanın ne önemi var, bu aralar kimsede bende olmayan ezici bir tedirginlik içinde değildir ki, işte bu ezici tedirginliğimi anlatmak kendimi anlatmaktan daha önemli. Sanki beynime ruhuma döşenmiş gerilim hattının tellerindeki gerilimin aşırı yüksek olmasıyla büyük bir gerilim içindeydim. Ezici olması da ayrı bir tedirginlik yaparken çift dikişli tedirginlikle yaşıyordum bu aralar. Bunların etkisi hayatla kendimle ilgilenmeme engel olurken insanlardan kaçmama vesile oluyor, uzaklaştıkça hayattan ve insanlardan daha da çekilmez oluyor kendime sabır etmekten usanmış birisi olarak, elimden gelse kendimi bir karanlık dönüşü olmayan sokakta bırakarak terk edeceğim o kadar ki yakamdan atamıyorum bu hallerimi. Bende eksiklikler o kadar çok ki, hangisi diye araştırmaya kalksam, içinden çıkamam, kaybolurum.


Belki de tedirginliklerim boşunaydı lakin kurtulamıyordum, işlerimin aksi yönde gitmesi borçların birikmesi, söz verdiğim borçları zamanında ödeyememenin stresi beni benden haliyle alıyor, tahammül edilmez bir atmosferin içine atıyordu. Her gün ayrı bir sokakta yönde yolumu değiştirmekten artık gideceğim yönde sokaklar bitmiş, ya sabah olmadan karanlıkta iş yerime gidiyor, gecenin karanlığında dönüyordum.


Hem her şey insanın kendi elinde denilse de bu doğru değil ne kadar kaçarsan kaç olacak olan gelir seni bulur, biliyorum ki artık insan korkaklığı yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor da farkına varmıyor diyebilirim, kalabalıkların insanların arasına girmeyerek o canlıktan neşeden uzak olması bu sadece yetiyor kaçırmak adına. Şimdi bana bu adam ne kadar geveze diyeceksiniz amma gevezelik ediyorum, tedirginlik dilime vurdu herhalde olsa gerek… Gevezelik ettiğim için de hiçbir şey yapmıyorum, yanıma yaklaşanlarda deli olduğumu sanarak kaçmasına neden oluyor! Belki de korkularımın ekseninde uzaklaşmak unutmak için gevezelik ediyorum. Gevezelik bana son bir ay içinde günlerce bir köşede düşünceler içinde yatmaktan ve başka şeyleri düşünemez hale getirdi. Düşündüklerim beni bunlardan kurtarsa bari hatta şöyle güzel bir şey olsa bari işlerim yeniden açılsa kazancım iyi olsa, lakin düşüncelerim tedirginliğim içinde ipe sapa gelmez şeyler... Covit 19 ya da pandemi den dolayı işlerimin sekteye uğrayarak dükkânı açamamamdan dolayı, biriken kira, faturalar giderler bir dağ gibi önümde yükseldi. Yapılan devlet yardımları ancak birkaç günlüğüne fayda etse de kalan günlerin giderine faturaların ödenmesine fayda etmiyor.


Bu pandemi’den sonra boğucu bir hava esiyordu maskeli dolaşmaktan dolayı sokakta, yapı iskeleleri, tuğlaları sanki yamulmuş yamuk duruyordu yerinde!  Düne göre itişip kakışan kalabalık yoktu sokalar da, herkes evine kapanmış kendi hapishanesindeydi. Tüm bunlar, bozuk olan sinirlerimi sinirlerimizi iyice germişti. Herkes içmeden sarhoş olmuş, dünkü bir arada sokakta olmanın tablosu silinmiş, yerine iğrenç ve iç karartıcı siyah boğucu renklerle yeniden çizilmişti sanki… Bilmiyordum böyle olacağını! Olabileceklerin en kötüsünün bu olacağını! Böyle bir saçmalık, böyle bir anlamsız ayrıntı her şeyi altüst edebilir hiç düşünmemiştim!


Her gün gideceğim dükkâna bir an önce açılmış olarak kazançlarımla borçlarımı ödeyeceğim için huzurla, fazladan yolları değiştirerek ya da sabahın karanlığında gidip eli boş dönmemek için korkarak yürümem gerekmiyordu lakin korkarak yürüyordum. Hatta evinden kaç adım kaçarken insanlardan tuttuğunu bile saymıştım oysa ne gerek vardı ki buna. İşte bu sıralar kurduğum bu hayallere bende inanmıyordum uzun sürecek bir iyileşme döneminden sonra bir yıl daha işsiz dükkânı açmadan kurtulacağıma inanmıyordum. Sadece çok ama çok sinirleniyordum! Oysa ben insanı baştan çıkarıcı güzelliklerle sağlık sıhhat içinde hayatımıza devam ederken ihtiyaçlarımızı karşılayarak, yaşamayı istiyordum sizler gibi, neden bu hayallerimizi kurmaya engel olurdu bazı gözü aç insafsız insanlar! Ana avrat küfür ederken az rahatlıyordum sanki!

 

Ayakkabı tamirciliği bu pandemi döneminde çok zor, kimse tamir etmek için ayakkabısını getirmiyor, daha ucuzunu alarak hayatına devam ediyor. Benim İçinde zor hastalıklı insanlar ayaklarını her gün düzenli yıkamayınca, ayağındaki hastalık ayakkabıya geçince bana da geçmişti hem de iki defa, biraz abartı gelebilir size… Rabbim dostsuz bırakmasın ayakkabıcı olan arkadaşım Ahmet Zeytinci kendisi de tamirciliği bırakarak ayakkabı üretimine geçmişti. Bir gün evde otururken gecenin geç vaktinde kapımı çaldı. Kapıyı açınca kendisini buyur ederek.

-Ahmedim hoş geldin, hayırdır gecenin bu vaktinde!

-Senin gibi hayırsızı görmeye geldim. Nerelerdesin? Ne haldesin öğrendim,insan dostuna haber vermez mi?

-Şey…

-Şeyi meyi yok, kalk gidiyoruz dükkânına.

-Gecenin bu vaktinde ne işimiz olabilir ki?

-Kalk hayırsız oturduğun yeter, sana deriler ökçeler getirdim artık ayakkabı üreteceksin? Ben yetişemiyorum mağazaların ihtiyacına, sende bana yardım edeceksin. Öyle boş oturmak yok artık.

Şaşırdım hatta sevinçten boynuna sarıldım.

-Allah sende razı olsun Ahmed’im, Hızır gibi yetiştin.

Mehmet Aluç

( Yüksek Gerilim Hattı Covid 19 -1- başlıklı yazı kul mehmet tarafından 25.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.