Bazen şu mezarlığın kokusu üzerime sinse diyorum
Ölümü koklasam da aldanmasam dünyaya... 




BU BİR FÂNİ ÖLÜMÜ



Törpülenen zamanın iflah olmaz tonunda
Ufukta dalgalanan kızıllığın sonunda
Eylüle on beş kala yahut tamda onunda
Sarpa sarmış harflere bir uyak düşüyorum
Bilhâssâ tenhâlığı yakmazsam üşüyorum



Defterini dürmekte umudumun nasıllar
Önümde dizgilenmiş esâsen ve asıllar
Akabinde sorgular, arsızlaşmış fasıllar
Çoraklaşan bağırdan keşkeler eşiyorum
Nihâyetinde tekrar gamla birleşiyorum



Mâruzâtıma imdat çizmiyor kalem sapı
Mevzudaki vuslatsa vedâya sürgün kapı
Ve gitmekle bitmeyen mesâfe handikapı
Zedelenmiş yollardan kasisler aşıyorum
Ölüm visâlden yakın bilâkis yaşıyorum



Hüzne boyun eğerim düşmek hak ise yaştan
Gönül dert sularında kaskatıydı bir taştan
Gün güneşe çalmadan, şevkim öldü telaştan
Her sabahı umuda atfedip açıyorum
Evvelâ pustan değil kasvetten kaçıyorum



Çapı hür sevgisi dar sokakları şehirlerin
Kaynağında gözyaşı yıkayan nehirlerin
Mütebessim yüzlerde var olan zehirlerin
Çeperinden sıyrılıp deryaya akıyorum
Aynadaki aksimin şavkına bakıyorum



Minâreler aşk gibi aşk ki mukaddes yüküm
Arşınladıkça sabrı dibe mimlenir köküm
Bu bir fâni ölümü bu bir yapraksız döküm
Kaldırım tonlarından renklere akıyorum
Nefsimdeki haznede dünyayı yakıyorum



· · • • • ✤ • • • · ·  GÜŞTA


( Bu Bir Fâni Ölümü başlıklı yazı GÜŞTA tarafından 24.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.