21 MART DÜNYA ŞİİR GÜNÜ


Şiir… Bu küçük kelimeyi gördüğüm her an duygusallaşırım. Şiirin bende yeri ayrıdır. Bana göre insan şiirdir çünkü. Hele de bizim insanımız…


Unesco 1999 yılında 21 Mart gününü Dünya Şiir Günü olarak kabul etmiş ve o zamandan beridir de her yıl farklı etkinliklerle dünyanın her yerinde kutlanıyor bu özel gün. Şiir konusunda tüm dünyada böyle bir farkındalığın olması gerçekten güzel. İnsanların ne olursa olsun yüreklerinde hep bir rikkat ve nahiflik olduğunun ispatı sanki. Yazımın girişinde de dediğim gibi benim için insan şiirdir. Yaşanmışlıkları, duyguları ve ruhu ile onu okumayı bilen herkese farklı şeyler hissettirebilen bir şiir. Hele de bizim insanımız şiirlerin en güzelidir bence. Dünyada bizim insanımız kadar merhametli, dinini, kültürünü ve duygularını yaşantısıyla bütünleştirebilen ve bunu sözlerine yansıtabilen bir millet var mıdır ki? Tarih sahnesine ilk çıktığımız andan beri şiir söyleyegelmişiz. Yazıya geç geçsek de sözümüzle hep şiir söylemişiz. Günümüzde dahi yüzlerce yıl öncesinden gelen manileri, özlü sözleri söyler dururuz. Şairlere, şiirlere hep kıymet vermişiz. En güzel anlarımızda şiirler okumuş, aşkımızı şiirlere dökmüşüz. Coşkumuzu hep dizelerde yaşatmışız. Kurup yaşattığımız onlarca devletin bıraktığı tüm kültürel miras içinde şiir hep en üstte ve en özel yerde durmuş.


Milletimizi şiirle özdeş kabul etmemin nedeni, şiiri hayatın merkezine almasıdır. Rabbine bağlılığını, Peygamberine (s.a.v) sevgisini, hayat arkadaşına duyduğu aşkı, vatan sevdasını ve hatta yakınmalarını, isyanlarını dahi şiirle yapmış milletimiz. İnsan Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya şiirini okur da nasıl milli manevi duyguları galeyana gelmez? Yahya Kemal Bayatlı’nın Türk Ordusu şiirini okuyan bir insan askerimizi nasıl sevmez? Orhan Veli’nin İstanbul’u Dinliyorum şiirini okuyan bir insan, gözleri kapalı halde görebilir o şehrin siluetini, boğazın ve İstanbul’a en çok yakışan gecenin sesini duyabilir. Mehmet Akif İnan Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya duyduğu sevgiyi ne güzel nakşetmiştir gönlümüze. Arif Nihat Asya’nın Dua’sı ne zaman okunsa hep birlikte âmin demez miyiz? İbrahim Tenekeci’nin ‘Akıl, git başımdan!’ dizesi başlı başına bir şiirdir. Okuyanın aklını başından almaya yeter tek başına. Mehmet Akif Ersoy’un ‘Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek, işte çiğnetmedi yurdunu, çiğnetmeyecek!’ dizelerinde koskoca bir direnişin hikâyesi vardır. Çok sevdiğim bir hemşehrim olan dini musiki sanatçısı ve öğretim görevlisi Mustafa Demirci beyefendi bir röportajında  ‘Her Türk potansiyel bir şairdir.’ demişti. Bu milletin şiirle olan bağını en güzel ifade eden cümlelerden biri işte bu cümledir. Gerçekten de öyle. Hangimizin annesi kızınca bir dörtlükle sitem etmez bizlere? Hangimizin içinde yaşamaz şiir?  İstanbul’da trafik sebebiyle evine geciken adam sinirleniyor, ülkeye atıp tutuyor da bir başkası da ‘git başka ülkede yaşa’ diye ona kızınca ‘Biz bu sevdaya baş koymuşuz kardeş!’ diye cevap veriyor. Daha yeni ergen bir delikanlının profilinde ‘Biz ayakta durmayı Ankara dolmuşlarında öğrendik!’ yazıyor. Bunlar dahi şiir değil midir? Okumayı bilene öyle güzel şiirdir ki hem de… Ah, ah…


Uzun lafın kısası; bu milletin delisi de şair, velisi de şair, valisi de… Şair milletimiz nezdinde tüm Şairlerimizin Dünya Şiir Gününü kutlar, ahirete irtihal etmiş tüm Milli şairlerimize de Cenabı Allah’tan rahmet dilerim.


Selam ve dua ile… 

 

Mahmut UZUN

( Dünya Şiir Günü başlıklı yazı Mahmut Uzun tarafından 20.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.