Mektup (Okul Yıllarını Hatırlar mısın? Hep Hayatın Ön Saflarında Olmayı Seçerin)

 

Okul yıllarını hatırlar mısın? Hep hayatın ön saflarında olmayı seçerin, en önde olmak senin için bir vazgeçilmezdi, her şeyden vazgeçer bundan vazgeçmezdin. Aradan geçen yirmi yıldan sonra hala böyle misindir diye sormuyorum hala böylesindir. Ben yanında olmak istedikçe, beni hep dışladın yanında olmamı nedense hiç istemedin! Bende senden uzakta kurduğum dünyamda seni yanıma aldım. Bir görseydin yanımdaki senin mutluluğunu neşesini, utanır başın önde hep gezerdin beni küçük gördüğün dünyana almadığın için. Neyse arada zaman geçti hepimizi hayat aldı bir köşeye bıraktı, şimdi herkes kendi dünyasında mutlu, ben hem mutlu hem de umutla, oysa sen senden başkasına umutta bağlamazdın, hala nasıl yaşıyorsun bir görmek isterim.

 

Onca sorularıma bir gün cevap vermedin, umarım hayat sorduğun ya da beklediğin sorularına cevap vermiştir. İçini dökmek için ne yaptığını da merak etmiyor da değilim yani! Seninle samimiyetin zirvelerine çıkamadım, sen kendini zirvede beni aşağılarda gördün olsun, ben dünyamda ikimizi de zirveye çıkartmış orada, dünyaya ki tüm insanlarla aynı zirvede bakmıştım hala da bakmaya devam ediyorum lakin sensiz. Belki de kendini çok kurnaz görüyordun, lakin her zamanda kurnaz olunmaz, kurnazlıkla naz sevilmez yalnız bırakır. Evlendin mi acaba? Bir seven ya da seni seveni buldun mu acaba? Bu mektubu adresini nüfus müdürlüğünde bir dostuma rica edere kaldım. Malatya’dan taşınarak Ankara’ya gelmişsiniz, bende 19 Yıl oluyor Ankara dayım, bunu buluşmamız için değil senin hayatından bir şeyler öğrenmek değişiklikler nedir öğrenmek için yazıyorum, umarım bir cevap verirsin, vermesen de sıkıntı yok, sana yakışanı yapmış olursun.

 

Kendini yegâne tek sanman sana ne kazandırdı onu öğrenmeyi çok istiyorum, seninle alay etmek için değil, belki değişime uğrayararak kendini geliştirmenden dolayı sevinmek için istiyorum. Beni çok kızdırırdın, bense seni incitmemek hatta gölgene dahi basamamak için çok dikkat ederken, sen beni her zaman ezer geçer egonu tatmin ederdin. Çokta güzel değildin okul yıllarında yalnız çekiciliğin vardı, bu da annenden sana miras kalmıştı, egon ise babandan kalmıştı. Senin ne suçun olabilir ki, babandan aldığın genlerle yaşıyordun lakin az anlayışlı olabilirdin etrafındaki kızlara ve insanlara bakarak, lakin sen senden başkasını görmüyordun ve bende çok üzülüyordum.

 

O yıllarda yokluğun ıstırap olsa da şimdilerde bir eskilerde çok iyi bir arkadaş olamasak ta o yıllarda belki içinde bir parça vefa duygusu kalmıştır diye yazıyorum, senin hakkında bir şeyleri öğrenmeyi istiyorum, satırlarıma son verirken cevabını bekliyorum.

Mehmet Aluç

CEVAP

Mektubunu alınca şaşırmadım değil, o yıllarda bende ki o hırçın deli dolu kendini beğenmişlikle dolu günleri hatırlatarak başımı öne eğdin. Haklısın o yıllarda hatta 16 yaşıma kadar böyle oldumsa da 17 yaşımdan sonra yanlış yaptığımı Anne ve Babamı kaybedince anladım. Tek başına kendimi ulaşılmaz yaparak yaşamak değilmiş, yalnız kalınca aslında hayatın ulaşılmaz olduğunu bize sunduklarıyla bizi değerli yaptığını kaybedince anladım. Seni çok üzdüğümü hatırlıyorum şimdi pişmanlıklar içinde, bunu bir ara telafi etmek isterim, beraberce Ankara daymışız ya, bir gün buluşur sana o günlerinde çektirdiklerim için özür dileyerek telafi etmek isterim.


Bu arada hala bekârım yaşım 30 a dayansa da bu yaşımı söylemek zor olsa da bekârım evlenmedim. O bende ki eski ben tekrar hortlayarak mutsuz olmak istemedim korktum açıkçası. Kafamın içine doldurduğum egomla gereksiz zırvalıklarla 16 yaşıma kadar kendimle insansız yaşadım. Kendimi çok iyi anladığımı sanırken ne kadar tanımamışım ne kadar zavallı mutsuz bırakmışım şimdi daha iyi anlıyorum. Keşke bende herkes gibi olsaydım, kendimi hep zirvelerde görmeseydim belki çok daha mutlu olurdum. Saçma infiallerle doldum taştım gereksizce patladım kızdım insanlara ve yalnız kaldım. Şimdi kendimi nasıl teselli edeceğim çıkmazında çıkamazken mektubun elime bir cankurtaran gibi yetişti, sana teşekkürler ederim beni unutmamışsınonca yaptıklarıma rağmen, bu mektubu göndereceğine sen gelseydin, neyse ben bu mektubu kendi ellerimle sana teslim etmek ve geçmişteki o kırgınlıkları telafi etmek için ellerimle sana teslim edeceğim.

Beni Hala sevene...

Mehmet Aluç

( Postacı Geldi Mektubunuz Var başlıklı yazı kul mehmet tarafından 14.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.