havada kurşun sesleri
can evinden vurulmuşsun
hayallerin kılavuzsuz
her nefesin pişmanlığa dönüşmüş
yürek üşüten bitkin isteklerde dur

hapsedilen duyguların lügatsiz
her ne kadarı varsa bölük pörçük
her bir zerresi kimliksiz
her cihetin parça parça
sığındığın mevzilerde dur

hayat boyunca fire vermiş beklentilerin
süresince yetkisine sahip olamadığın hislerin
minimal bir harekette terk edip gitmiş
selamsız sabahsız öylece dur

en basit bir kararın bile ehliyeti elinde değil
doğruların , yanlışların kaydı tutulmamış
kusursuz terkiplerin ördüğü tezgahta dur
içine dökülüp şekillenen kalıpta dur

her yorgunluğun bitiminde
ümitleri sönen akşamlarda dur
yoran heveslerin gündüzleri duraksız
tarifsiz yeni adreslerde
rehbersiz varılacak menzillerde dur

first class yüzlerce nedenin var
hayatın her evresinde daha ihtişamlı cümlelerin
bilmediklerin bilmen gerekenler arasında dur
velhasıl bütün işlerin etiketsiz olduğu yerde dur

anlamlı her lafız göğsüne zuhur etmiş
batini algılar perdesinde
mucizevi şeyler gösterilirken
kızgın güneş göğsünde
sineni kuşatan esrarda dur

alınacak her nefesi bir yolculuğa çevir
her an düşecek bir gölgede dur
oysa sessizliğe ne çok ihtiyacın var
çoğu kez sustuğun
mütemadiyen bilinçli bir sessizlikte dur

tesirinde aynı hislerin temayülleri
aynı yitik kimliğe mahkum
bir fark ediş süresi kadar dur
usunun en üst seviyesinde yetemeyişlerin
bekleyişlerin sınırlandığı yerde dur

ulu orta harfleri dağılmış
manasız cümleler geçiyor aklından
bu yüzden dinmiyor öfken
dokunamıyorsan ciğerindeki yaraya
sancıya dönüşen mecrasında dur

maddesi basit bir çamurdun
bir nefha ile değer kazanmış
sinende ki yanardağlar sönmemiş
aynıları büyüyor dokunduğun her şeyin
iki uçurum arasında
bir yarın ucunda dur

artık hatırlanmıyorsun
kim olduğun önemsiz
arkanda silik izler bırakıyorsun
yeni yollar ararken durmadan kayboluyorsun
derbederliğin ilk safhasında dur

takipsiz nefes alışverişlerin
ruhun yıllar boyunca maruz kaldığı acıdan habersiz
mademki her adımın bir öncekinin misali
her kavşakta yeni bir iradeyle
gözyaşlarıyla ıslanmış bir seccadede dur

kıymetli bir yönelişin arefesinde
geçip gitmiş askerlerin
kervanın kavmi göçmüş
konakladığın ilk handa dur

bir şey var kalbinde hiç şüphesiz
müzmin bir kara sevda
bariz bir mecnunluk
içinde cennet huzuru
zihinsel dönüşümlerin taşan coşkusunda
zübdenin son duruşunda
icmalin ilk kuytusunda
alnın secdede öylece dur


redfer
( Dur başlıklı yazı redfer tarafından 10.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.