AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI
Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş
Gazetesi 9 Mart 2021
……………………………………………
Saygıdeğer okurlarım 1976 tarihinde ulusal
gazetelerden Yeniasya ile Hergün Gazetelerinde yazmaya başladım. Ülkemin
geleceği için, ülkem insanlarının huzuru güveni ve mutluluğu için. Ülkemde mal
ve hizmet alımlarının dengeli yürümesi için. Hiçbir zaman partizan bir hal ve
hareketim olmadı. Geçen tam 45 yıl içinde bir arpa boyu yol alamadım. Buna
rağmen yazmaya devam edeceğim. Ömrümün sonuna kadar. Şairlerde akıl olmaz ve
mutlu yaşayamazlar. Çünkü onlar halkın dertlerini kendilerine dert ederler. Ben
de onlardan birisiyim.
Karıncaya
sormuşlar “Nereye gidiyorsun?” Karınca “Hacca” diye cevap vermiş. “Bu gidişle mi?”
demişler. “Bu yolda ölmem demi” demiş. Ben de ölünceye kadar yazmaya
kararlıyım. Ülkemde her şeyin dengeli gitmesi için. Sayın cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan sayfalara sığmayan hayırlı işler yaptı. Ülkemizin ve
ülkemiz insanlarının huzuru ve güveni için. Tabii ki yaptıkları eksileri de yok
değil. Suriyelileri ülkemize doldurması eksilerinden birisidir. Şunu söylemek
isterim. Bir tabip, bir hastaya bir ilacı yazarken, yazdığı ilacın yan etkisini
de dikkate alır. Damat Bakan Sayın Berat Albayrak, kendi iyi niyeti ile,
ülkemizde evsiz insanların, ev sahibi olmaları için, banka faizlerini yüzde
yedilere indirdi. Bunun yan etkisini düşünmeden. Vatandaşlar banka kredilerine
nasıl hücum ettilerse, fırsat bu fırsat diyerek inşaatçılar daire fiyatlarını
iki katına çıkardılar. Bunu gören arsa sahipleri yerinde durur mu?. Onlar da
arsa fiyatlarını ikiye katladılar. Şimdi Gaziantep’imizde daire fiyatları
eskiye rağmen iki katını da aşarak, tam üç katına çıktı. Benim apartmandaki
apartman daireleri 160 bine satılırken, şimdi 450 bine çıktı. 800 TL ye kiraya
verilen daireler şimdi şu an için 1800 Tl ye veriliyor. Bütün piyasa altüst
oldu. Haydi ayıkla pirincin taşını bakalım. Nasıl ayıklayacaksan. Bakkalara,
marketlere gidilmez oldu. Hani derler ya, her şey ateş pahasına. Her şey
ateş pahasına oldu. Şimdi bu vebal
kimin. Elbette ileriyi göremeyip de, iyilik yapayım diye hesapsız, kitapsız
banka faizlerini düşüren devlet görevlilerinindir. Bir zamanlar, Rahmetli
Bülent Ecevit başbakan iken, Devlet Bahçeliye kızarak “Bu iş böyle gitmeyecek”
sözünü akşam söyledi, sabahleyin piyasa allak bullak oldu. Hükümet bozulacak diye döviz
fiyatları uçuşa geçti. Ben yaşadığım yarım asır içinde, bu günkü pahalılığı ömrümde
hiç görmedim ve yaşamadım. Buradan devlet yetkililerine sesleniyorum.
Ayıklasınlar pirincin taşını. Nasıl ayıklayacaklarsa görelim. Ülkemizde
yükselen mal ve hizmet alımlarının fiyatları kolay kolay düşmez. İnşallah ben
yanılmış olam da düşe.
Ben yine de
diyorum ki, İnşallah sonumuz iyi ola diye, Yüce Allaha dua ediyorum. Bu ülke
bizim ülkemiz, bu hükümet bizim hükümetimiz. Hiç birimiz altta kalanın canı
çıksın düşüncesine kapılmamalıyız, diye düşünüyorum. Benim canım çıkmaz. Ben
kendi yağım ile kavrulabilen bir emekli memurum. Ama altta kalıp canı çıkacak
insanlarımız var. Onlara yazık olur. Ben Gaziantep Devlet Hastanesinde genç bir
memur iken, Baştabipliği döneminde Rahmetli Opr. Dr. Talat Bayram bize, “Devletimizi
de, milletimizi de düşünmemiz gerekir” derdi. Devlet yöneticilerimiz de bunu
böyle düşünmelidirler. Hem devletin ayakta durmasını, hem de bu ülkede yaşayan
dar gelirlileri.
Saygıdeğer okurlarım, bu günlük bu kadar. İnşallah sesimi devlet yöneticileri duyar da, ülkeme ve ülkem insanlarına faydalı olurum. Çok zor ama, belki ayıklanır pirincin taşı. Allahtan umut kesilmez.