Ne kadar lekeyi silersen sil

İzi kalıyor ayna üzerinde

Zaten dünyaya her gelen değişmiyor mu

Çoğu son günlerini tüketiyor huzur evinde

Çalmaya ramak kala ecel için zil…


İlk ayna gibi olmuyor parlaklık

İnsan yaşlandıkça kararıyor görüntü

İnsan geçen zamanın farkına varmıyor

Ne kadar kirlense de örüntü

Ömrüne yansıyor başıbozukluk, aylaklık…


Güneşi gören insan ay niye var diye diretmiyor

Güneşin gölgesinde ay- Oysa hortlakların yaşadığı saray

Her hareket yeni bir sallantı- Neyin depremi belli değil

Her araba geçtiğinde hareketiyle sergiliyor gölgeler halay

Sinema şeridinde kısacık insan ömrü- Bitmeyecek gibi aratmıyor!


Her dalda yeniden yeşeren geçen bahardan yansıyan yapraklar

Aynalardan göründükçe sanki yeniymiş gibi bakıyor gözler a‘mâ

Biz yaşlandıkça dünya da yaşlanıyor yine her Eylül’de

Her geçen yıl üstümüzde yeni bir yaması

Gelecek yerine geçmişi ballandırıyor sallandıkça salıncaklar!


Aynanın fıtratı yansıtmak

İnsanın ise dünyaya kanmak

İkisi de yaşlanıyor

Birisi kırılıyor diğeri derdinde ne yaptım diye yanmak

Çöl kumlarından her kum Adem’den beri taşlanıyor…


Saffet Kuramaz

( Aynalar başlıklı yazı safdeha tarafından 25.02.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.