Gün saklı avuçlarında şehrin ve şehla bir özlem en çok da aşkı hissetmek layıkıyla.

 



 

 

Diz(e)lerin dermanı kalmadı madem

Bir ferman mı yazılmalı

Sözde kalan gülücüğe eşlik eden?

Her kurak yalnızlığın tohumu iken

Sessizlik

Kuru gürültüde heba olur

Bu tevazu yüklü yürek

Sefası mı dünün yoksa bir özveri

Günden arda kalan ya şiir ya da hüzün.

 

Düş simsarları haybeden çaldı bu masalı

Mahlası ya aşk ya hüzündü yazılmaya duran

Bir şiirden öte

Çöreklenen her hece bitiminde gecenin

Kalıpların söküldüğü

En çok da mutluluğun çürüğe çıktığı

Bir matem ki

Mabedin arka yüzü

Görünenden de fazla iken şairin yükü.

 

Resmi yoktu hayallerin

Rengi ne uçuk ne asık düşlerin

Recminde ömrün bir veda

Vasfında sevginin

Sonsuzluğa meyyal bir özlemden

Arda kalan

Kurusıkı bir tebessüm

Avuçları kanarken şehrin ve şiirin

Yaslı bir hazan pekişen içimde

Devinen nice takoz gerçek

Belki de dilinde meleklerin

Hali hazırda ölümle dans eden

O fermandan

Yazılmaya dair neydi sahi dünden kalan?

 

Kallavi duygular

Yokuşa süren laneti iblisin

İyilik ve sevgi kimi zaman yok sayılan

Varlığın titrinde bitmeyen hezeyan

Beylik bir tabirle

Sözcükler yetmiyordu asla hüznü anlatmaya.

 

Renkler düşkün kollarında mevsimin

Özlemse tekelinde bilinmezin

Neye delalet ki ve neye hasrettir

Şiirin gövdesinde devasa bir kovuk

İçine saklanan nazenin düşlerin

Serpildiği peşi sıra

Kayan yıldızın tozu dahi kalmadı gecenin sonunda.

 

Enkazı devralan sözcükler

Yalana ne hacet

Gerçekler değil miydi acı ile sökün eden?

Her ayraç bir yankı

Her aykırı sonsa bilinmeyen bir şarkı

Hele ki nakaratı ömrün

Güme giden hayallerden yana mıydı varlığı meleklerin?

 

Ne kısasa kısas yaşandı hayat

Ne yalan ne hezeyan saklıydı ardında

Bir kehanetten uyarlanmışçasına aşk

Şiirler kurtuluş muydu?

Yoksa yok yere içine düşülen bir tuzak?

 

Zaman yorgun, tanrısı yoktu kâfirlerin

Yoktan var eden Yaratan

Tok gözlü bir seyyahtı elbet her inanan.

Şükre vesile bir tebessüm yüklenmişken evren

Aşkı katık yapan her canlı

İçinde saklı kayıp ferman

Yazmaya durulan her şiir

Aslında göğe asılan

Bir gülücük gibi şakıyan

İçinde şairin bir bülbül gibi

Yoklukla sınandığına binaen

Sabrını katık etti mi ezelden

Kurtuluşu nasıl da yakın.


( Avuçları Kanarken Şehrin Ve Şiirin... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 27.01.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.