Düş Hırsızı
Saçlarını ıslatan bir yağmur değildi yağan
Gözlerimden akan yaşlar'dı yağmur olan
Düşlerime bıraktığın öpücüklerin yansıması
Şimdi sen bana ben sana yabancı iken
Güneşe açılan gönül kapılarımız kapalı
Artık sukutun nabzını dinliyorum
Birazdan duracakmış gibi atarken
Ufukta gölgene doğru yürüyorum.
Sen firar eden bir düş hırsızı gibi kaçarken
Afallayarak yerimde duruyorum.
Hiç içime sinmedi düş hırsızı
olman
Ben ki mahzun titrek sokak lambası altında
titreyerek duran.
Dinmedi sana olan özlemimin sesi
Bu ses kat kat semaya çıkarken
Sen duymuyorsun
Hala bir düş hırsızı gibi düşlerimi çalarak kaçıyorsun
Yanisi bozguna uğrayan ben bozguna uğratan sen.
Ruhumun titrek sesleriyle titrerken sokak lambası gibi
Her solukta açan çiçeğin yapraklarıyla yeşerecek düşlerim
İçimde umudun coşkusu layık olduğum aşkla yaşamak payı
Sende ise hep umutsuzluk ki çaldığıyla mutlu olmayan
Her soluk aldığında çiçekler gibi solan.
Çevir yüzünü gökyüzüne bak yıldızlara
Gökyüzünde neden yıldızlar var diye
Büyüyerek üstüne gelen bir çığdan kaçar gibi kaçma
Kaçarsın çünkü çaldığınla başını öne eğmeye talipsin
Dizlerindeki kanlar düşlerimin ki değil
Düşlerimin can çekişi
değil senin can çekişirken
Akıttığın kendi kanlarındır.
Duyguların hislerin kör noktada sana kör bakarken
Gel yaklaş bana aşkla açılsın gözün
Seyret gönül gözünle âlemi
Gecenin karanlığında firar eden sen
düşler hırsızlığından
vazgeç.
Titreyen ellerinle gönlünü uzat aşka
Ruhuna dokunsun.
Kefenine sakladığın bunca düşü bırak
ve asıl
olduğun gibi ol.
Yüreğinde bin bir çığlık kulaklarımı tırmalarken
Bir mevsim ol doğ gönlüme
Gel geride kalanları unutarak
Hayatın ırmağında beraberce yüzelim
Dokunan elemi kederi beraberce silelim
Ya da çekelim sabırla
sonuna kadar.
Şiir Mehmet Aluç (Kul Mehmet)
Seslendirme Mehmet Fikret Ünalan (Kul Fikret)