Birilerinin Ruhuna Bir Gülümsemeyle
Dokunduğumuz Anda Suni Dünyalar Yok Olacak Cennetten Bir Âlemde Yaşadığımızı
İşte O An Fark Edeceğiz
Uzatma kablosu kimliğine bürünerek, sayısız ellerde dolaşmayı
hüner sayanların dünyamızda aydınlanamama uyanamamadan uzak oluşları, zamanı
durmuş akışkanlığını kaybetmiş olmalarını yıkımlarını seyretmekten biz
usanırken, onlar hala insan olma kimliklerine kavuşmaya meyilli olmayışları,
ölü topraklarında boş beleş mezara yatmalarından vazgeçmemeleri de ayrı bir
üzüntü veriyor.
Başarıyı sadece kendisine has sayanların, başarısızlıklarını
görmeden özgün olmayan çalışmalarıyla uçuruma doğru koştuklarını söylerken, baş
edebilmek ve kendi ruhsal iç dünyasını da çevreleyen uyuşuklukla, teknolojik
becerilere becerisizlik katmış olduğundan habersiz, bütün yüksek insani değerlerini
üç kuruşa satmış olduğundan habersiz olması, insanı çıldırtıyor. İnsanlık
taburesine oturmaya layık olmayanların, saraylara sultan olma isteği
viraneliğinden kurtarmıyor. Viraneye talip olma haliyle böyle bir istekte
bulunması, ona bazılarının ağam sensin paşam padişahım sensin diyerek tüm insanlıktan
soyarak, çıplak değersiz bırakmalarına ses çıkarmadan kalmalarının viraneliğini
göstermek anlatmak çok zor, bu da insanı çıldırtıyor, nefessiz bırakıyor.
Bencillik sarayında oturmak bunun göstergesi… Çıkar
villalarından oturmaları bunun bir göstergesi…
Hele ki kıstaslar, hemen istediğimiz olmazsa olmazlarımızdan
iktidar, başarı ve zenginlik için çabalayıp bunlara sahip olanlara hayranlık
duyarken, insanlığımızdan vazgeçmeyi göze almak yaşamın gerçek değerlerini
küçük görmek, kendimizi dev aynasında görmek, bir başkasının hayal kırıklığı
olmuş merhametten vazgeçmiş halimizle, kendi kurak çölümüzde sanki bir
haltmışız gibi debelenmemize bir kılıf aramaktan ona bir kılıf giydirirken,
kılıfın büyük ve küçük gelmesinden usandım desem yeridir…
Hisli bir içerikle sözle yaklaşmayı seçmeyen bizlerin feryadı,
çaresizliği gökyüzünü kaplarken, hayatımızın ritmini değiştirmeyen adımların
çarpıklığıyla bir ilerleme kayıt etmeden bir bir eksilirken, iyiliklerinde
eksilerek kötülüklerin yerini almasını sağladığımız gerçeğini de unutuyoruz. Olduğumuz
insan gibi insanca olduğumuz yerde kalsak, insanın mutluluğu için insan olduğumuzu
hatırladığımız anda, bütün bu olumsuz dengeleri bize dayatan dayatmacı
zihniyetlerin yıkılacağı gerçeği de umut verici olması nedeniyle, sevindirici
olmasından dolayı hala umutluyum… Sahtekârlık ve sahtecilik kılıfına doğruluk
kılıfıyla bize sunanlarında son nefeslerini verdikleri an olacağının sevinci de
umuduma ayrı bir sevinç katıyor olmasıyla kalbimizin el değmemiş ormanlarına
dokunacak ellerin kırılarak bir daha uzanmamasına imkân vermeyecek olmamızda
ayrı bir sevinç veriyor. Birilerinin ruhuna bir gülümsemeyle dokunduğumuz anda
suni dünyalar yok olacak cennetten bir âlemde yaşadığımızı işte o an fark
edeceğiz inşallah, selamlarımla.
Mehmet Aluç