Uşak'ın bağları kuzey tarafındaydı.
  Bağlar Eybek tepesi,Dikilitaş,Elmalı dere,Çokkozların üst kısmındaydı.
  Kurtuluş Savaşında yunanlılar Uşak'ı yakıp yıkınca ileri gelenler bu bağlar,halıcılık bizde olunca sırtımız yere gelmez demişler.
  Bağlarda çoğunlukla üzüm kenarlarında meyva ağaçları olurdu.
  Bağ aralarında bazı yerlerde su kuyuları olurdu.
  Bazılarında ise avgan denilen su kuyuları .Avganlar üstü saç ile kaplı kuyulardı yağmur yağınca huni gibi kuyu içine giderdi.Bazı günlerde birden gelen yağmurla avganın altına sığınırdık.Yağmur tanelerini çıkardığı ses hoşumuza giderdi.Hele dolu yağınca daha başka olurdu saşta çıkan ses..
  Bağ bozumundan sonra pekmez yapılırdı.Santralin altından pekmez toprağı kazmıştık pekmez için.Toprağı bir beze sarıp içine atarlardı üzüm suyunun pekmez olmasını sağlarmış maya değil de bir nevi katalizör görevi.
Uşak'ımızda bir de Pekmez hanı vardı.
 Pazarları bağı olan bağında olurdu.
 Teyzemlerinde bağı vardı Dikilitaşın üst kısmında.
  Her sene hıdrellezde  bağda olurduk.
  Bağa gidecekleri önceden hazırlar, herkes bir şeyler götürürdü oturacağımız kilimleri,yiyecek sepeti,çay takımı,kap kaçak..
 Geldiğimizde yükümüzü bırakıp ,dokuz kiremit,top oynamaya koşardık.
 Yıllardır menümüz ayni di.
 Öğleyin patetes salatası,alacatene(Mercimek)
 Akşam çömlek eti,pilav helva olurdu.
Üzüm zamanı dalından koparılan o üzümlerin ayrı bir kokusu olurdu.
Onlarında değişik adları olurdu.Tilki kuyruğu,kara üzüm,pembe çavuş,,,
Yaprakların olduğu zamanda toplayıp dolma içi hazırlanır içine peynir de rendeleyip sarıp yemesi güzel olurdu.
 Şimdi parmakla sayılacak kadar bağlar kaldı..


                             BAĞDA


Teyzemlerin bir bağı vardı,
Giderdik hıdrellezde.
Hava iyiyse top oynardık,
Çalı çırpı toplardık yakmak için.


Yeni olmaya başlardı bademler,
Dalında koparır yerdik.
Taze yapraklardan,
Dolma içi yapar yerdik.

Öğlenleri değişmezdi yıllardır,
Patates salatası alacatene,
Kırda olduğumuzdan mı,
Doymak bilmezdi karnımız.


Akşam çömlek eti,pilav
Arkasında helva gelirdi.
Çaktırmadan çağırırdı ,
Bir tabak koyardı tadına bakmam için.


Ayrılmak istemezdik,
Karanlık olsa da.
Geçmesin istenirdi saatler,
Bir daha gelmeye can atardık...



 
( Bağda Hıdrellez başlıklı yazı HasanÖzaydın tarafından 16.01.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.