Eskiden bulunduğu yer tabakhane olduğundan adı oradan gelmekteydi.
    Biz eybekliler (Aybey mahallesinde oturanlar  ) tabane hamamı diye söylerdik adını.
    Eskiden evlerde banyolar yeterli değildi.Ya bir yer banyo olarak kullanılır veya yüklüklerde ısıtılan su ile banyo yapılırdı.
    Müslümanlıkta temizliğin ayrı bir yeri vardı.
   Şehirde bir kaç tane hamam vardı.Gündüz tek erkeklere olduğu gibi ayrı birde kadınlar hamamı vardı.
   Tabakhane hamamını İdris adında biri çalıştırırdı.Gündüz bayanlara gece erkeklere olurdu.
    Hamama giderken köprüden geçerdik altta Dokuzsele çayı akardı.Etrafında akasya ağaçları vardı.Köprünün üzerinde iki tane su sarnıçı vardı.Bazen taşardı suları Dokuzseleye dökülürdü.Yan tarafında da bir çeşmesi vardı.
Yan tarafında da bir tuvaletti vardı.
   Hayal meyal hatırlıyorum çocuk iken annemlerle giderdik hamama..
   Gitmeden önce hazırlık yapılırdı.Hamam bohçası hazırlanırdı.Bohça içine temiz çamaşırlar,havlu hamam tası sabun konurdu.Annem bizler içinde ev ekmeği iki dilim peynir banyodan sonra ne güzel gelirdi bizlere.
   Babaannem sokakta  baş kili diye satılan (Kütahya kili) kilden alır hamam tasında ıslatır başına sürerdi banyodan önce .Yıllar sonra öğrendim şampuanın ana maddesi kilmiş.İçine kimyasal maddeler katarak şampuan elde edilirmiş.
  Küçük iken çamaşır leğeninde yıkardı annem odanın bir yerinde.Kışın sobanın kenarı olurdu.
  Ne kadar dikkat edersem edeyim gözlerime sabun kaçardı..
  Hayal meyal hatırlasam da bizim için o gün bayram olurdu hamama gitmek.
  Elimizde hamam bohçasıyla içeri girerdik.Bir kaç basamak merdivenden aşağıya inilirdi.
  Girişte sol tarafta hamam sahibinin yeri vardı arkasında numaralanmış emanet kasaları .
  Ortada bir havuz vardı içinde bizim içmek için can attığımız gazozlar..
  Etrafında soyunmak için odalar vardı.Üst katta özel odalar.Boş gördüğümüz bir yere girer çabuk soyunurduk bir an evvel içeriye girmek için.
 İlk kapıdan içeri girince sağ tarafta tuvaleti vardı.
 Keçelik denilen yerde de soyunma yerleri vardı.
 Hamama direk girmezlerdi büyükler keçelik de bir az beklerlerdi .O zamanlar bunu pek anlamazdım .Meğer birden içeri girmek,içeriden  birden çıkmak insan sağlığı için iyi değilmiş.Denizlerdeki vurgun gibi vücudun kan basıncını alıştırmak içinmiş..
  Son kapıdan da içiriye girmeden önce hamamım sıcaklığı gelirdi.Bir kurna bulmak olurdu yıkanmak için geriye.
  Ortada göbek taşı denilen yer de yatan insanlar olurdu terlerle altında hamamı ısıtan düzenek varmış.
Tellaklar daha sonra keselemeye gelirlerdi.
 Özel bir oda da vardı orada keseden gelen müşterileri yıkarlardı.
 Durumumuz iyi ise gazoz içerdik keskin gazı burnumuzdan gelirdi..
 Ayda birkaç kez giderdik hamama.Ne zaman evlere termosifon,şofbenler geldi hamam işi bitti.
Ayda bir kaç sefer giderdik hamama eve geldiğimizde annemizin sıcak çayı kuzinede  yaptığı kurabiyesini yemek büyük zevkti bizim için....
  
( Tabakhane Hamamı başlıklı yazı HasanÖzaydın tarafından 19.12.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.