Bir hu desem katından kanatlanır mı kuşlar ?
Affeder mi secdeler affeder mi yokuşlar ?
Ola ki tahayyülden sıyrılırsa hasretim
İlim damlası gibi düş elif elif diye
Tutulursa karşında fânilik basiretim
Kovma bu hâkir kulu bir parça kelif diye
Sen ki şems-i aşk ehli ben ki üftade dünden
Pişmanım beş vaktime vermediğim ödünden
Elim yüzüm dökülür susar ezelden dilim
Alevim kışa çalar nuruna bakadursa
Gözyaşımla ıslandı tövbe kokan mendilim
Pürüpak etse ömrü çağlayıp akadursa
Sen ki semş-i ezeli ben soluk yanan bir şem
Damladıkça köküme can veriyordu neşem
Faraza hafızamdan kanatlanırsa nisyan
Budaklanır gönlümde biçâre noksanlığım
Ne kahra dilim döner ne de haykırır isyan
Dizimden can çekilir sanırım doksanlığım
Sen ki şems-i sermedi ben perişan bir kulum
Rıza almak sınavsa mekân-ı arz okulum
Kemterken arzularım bataklıktayken gülüm
Bedbaht bulutlarımda hüzün feveran eder
Kapına düşe kalka ram eyleyen virgülüm
Bağışla hâmemizden silinsin hârdan keder
Sen ki şems-i hakikât ben ahkar-ul ibâdım
Merhamet et bu cana sona ersin ebâdım
Kelif : hâris kimse
Şems-i ezeli :Ezeli güneş (Allah)
Faraza: Diyelim ki
Nisyan :unutma
Şem: mum
Şems-i sermedî : Daimi güneş (Allah)
Mekan-ı arz : yeryüzü
Kemter: Aciz,eksik
Ram: boyun eğmek
Şems-i hakikât : Hakikât güneşi
Ahkar-ul ibâd : Kulların en düşüğü
Ebâd: uzaklıklar
· · • • • ✤ • • • · · GÜŞTA