Maviye boyamalıyım asi/l yüreğimi sonra da bonkörce sevmenin yasını tutmalıyım varsın tutmayım yaşımı hem en makbulü değil mi yaşların kerameti eşlik eden dualarımda sefasını süreceğim merhameti evrenin ve kimse ile kıyaslamadığım benliğim varsa yoksa hüküm verdiğim içimdeki yetim çocuk en güzeli de aşkın ve inancın neferi ve işte bol keseden ağladığım bir günün bitiminde erdim nihayetine güncemin: yarını şimdiden tasdiklediğim en çok hatta sadece kendime kızıp öfkelendiğim:

 

Daha da iyisini yapmalıyım ve daha da özenle sevmeliyim…

 

 

Mealim ne ola ki?

Dikiş tutmamış bir iğne mi elimdeki?

Oysaki dikiş dikmeyi bilmem

Ya da börek açmayı

Yarenlik etmekse güne

Yâd etmiyorum artık dünü

Figanlarım saklı satır aralarında

Miskince yaşamaktan öte

Meramı olmalı insanın

Medet umduğum kader ve Mevla’m

Nasıl ki saklı gözlerim ufukta.

 

Gezindiğim dağ tepe

Elbet aklımın kırsalında

Kır saçlı bir dede belki de beni çağıran

Nutkum tutulsa da defalarca

Gaipten gelen bir sevgi ve hürmet ve coşku

Kazayağı acılar hala saklı yüzümde.

Yine de kolayca gülümseyebildiğim

Hem bir dostun selamı nelere kadir?

Bir kelamı da saklı tuttum mu tüm içtenliğimle

Ta içimde.

 

Soluk bu gün renkler

Solan düşler kepek gibi dökülen

Saçları göğün nasıl da endamlıydı oysa öncesinde.

Bir perçem de bende saklı

İrili ufaklı düşlerse sayacımda

Aşkın hatırına sevmekse hayatı

Ve de umudu iken tek ilacı.

 

Bir nakkaş titizliği ile yaşamak

Nazenin ruhumsa Çıfıt çarşısı adeta

Elbet kendime sitemim sadece kendime

Arz edilen her sevgide bulmaz mı insan hep kendini?

 

Boyumdan büyük laflar etmem hem

Büyük lokma da yemem.

Büyük severim ama ben

En çok Rabbimi.

Büyütürüm de gözümde evreni

İnsanlara dair bir tecelli

Sevgi olmadı mı hep hayatta saklı tuttuğum en büyük teselli.

 

Bazen baskın çıkan hüzün

İçimi asla da hoş değil hani

Lakin biçtiğim üç beş cümle

Şiir diye sığındığım eşsiz bir hane

Yürekten taşan duyguların buluştuğu hece hece.

 

Miadı dolmadı gitti hani acıların

Mizansen ne de hoş oysa:

Tutuşan bir kıble ama huzura

Kavuşmayan bir ruhta saklı gizi

Ömrün de izini sürdüğüm güzellikler

Kaybolandan değil yana tasam

Yeter ki kaybetmeyim kimse saklı yüreğimde

Hele ki dostluğun meşalesi sönmeden

Ufkunda hayatın

Bir nebze de olsa sevilmek en büyük hazine.

 

Kaftanım yerlerde

Hitabesi yüreğin adeta saklı bir hale

Göğün dahi tebessüm edebildiği

Her şiir vakti

Boşalttığım alt çekmeceleri belleğin

Kendimi bildim bileli sakladığım binlerce methiye

Elbet karşıma çıkan kimse

Üstün tutmuşken kendimden

Sevginin ve dostluğun lütfu

Aslında hayatın ta kendisi ve dekoru.


( Sevginin Ve Dostluğun Lütfu... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 26.11.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.