Bir Tohum, Bir Ormandır

Nasıl hırçınlaşmış nasıl da azgınlaşmış dalgalar
Bir kaç balığa hasret gökyüzünde uçuşan martılar
Şu karşıki dağların başında dolu dizgin bulutlar
Kanat açmış süzülür denize doğru kartallar.

Nasıl bir kör öfkeydi dünyayı bu hale sokan
Ne düşmanlığınız vardı dağa, taşa, toprağa
Şu güzelim ağaçlara, sulara, ırmaklara
Yok edilen ormanlara kirletilen kaynaklara
Bizlerden daha akıllı şu giden kaplumbağa.

Gün gelir tüm hıncıyla geri alır doğa aldıklarınızı
Zamanı gelince misliyle ödetir tüm yaptıklarınızı
Ne altın ne elmas kapatır mı sanırsınız yarasını
Doğa her zaman yeniler keser kendi sancı ağrısını.

Düşünsen insanoğlu bugün varsın yarın yok
Doğayı kirletensin şu dünyada zerrece yerin yok
Tonlarca altının, gümüşün olsa kefenin cebi yok
Doğayı sevenin dost olanın sevabı fazlasıyla çok.

Sanmayın ki dünya biz insanlardan ibarettir
Canlıya hayat veren ayak bastığın topraktır
Ey insanoğlu dünyada ki zamanın bir nefestir,
Doğayı katletmek nasıl bir öfke nasıl bir cehalettir.

Bir tohum bir fidandır, bir fidansa bir ağaç,
Bir ağaç bin tohumdur, bin tohumsa bin fidan
Bin fidandan bin tohum, bin tohumdan bin ağaç
Nihayetinde şu dağları saran kocaman bir orman.

/ Bir tohumun kıymetini bilmeyen
Ormanlarında kıymetini bilmez. /

Dinçer Demirel

( Bir Tohum Bir Ormandır başlıklı yazı kafkaslar tarafından 16.11.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.