Gözyaşı, varlığı ve çokluğu saygın sayılmaya eş DEĞERSE, saygınlığı attırmak gerekir..Eski zamanlardan beri hüzün ve duygu gösterisi para karşılığı tutulan kimselere tüm kültürler de yaptırılırdı.Ölüm ve hüzün evrenseldir..
Antik çağlar da .Profesyonel ağlayıcılar bununla ilgili para karşılığı görev yaparlar.. Biriken göz yaşı, gözyaşı şişesinde biriktirilerek onunla beraber gömülürdü.. Bu kurtuluş reçetesi, ölüye karşı dirilerce yapılan ve gözyaşı ile gönderilen acı hafifletici aynı zamanda ölünün tekrar dirilmesi halinde onun kurtuluşu için bırakılan bir anahtardır. Bu anahtar tabi ki her zaman bulumduğunda boş olacaktır.Neticede gözyaşı su dur. Su buhar olur gider.....
Roma da paralı ağlayıcılar yüzlerini bile kanatıp üstlerini başlarını paralar Ken İslam öncesi araplarda üst yırtıcı, ağlayıcı dövünücü ve mersiyeci denilen onun sağlıklıyken iyiliklerinin anlatıldığı şiirleri okur ve matemin derinliğini arttırırdı.. Türk Töresinde  atasına rahmetin gösterildiği en önemli anlardan birisi yuğ denilen ölüm Törenleri dir. Bugün bile ağıt olarak hüznü arttıran kitleyi hüzne boğan edebiyatımızda ağıt olarak adlandırılan şiirselliği, ezgi ile birleştirerek ölünün arkasından söylemektedir.Taziye evleri, aş, çövenç denilen helva dağıtım işleri bu yuğ törenlerinde günümüze kalanlardır..
Arap kültürü ile İslam kültürünü karıştırmamak gerekir. Savaşırken bile tepelerde biriken Arap kadınları savaşçıları, galeyene getirmek için tefleri ile şiirleri tempo tutarken günümüze bu askeri bandolar olarak yansımıştır.. Ama ölü arkasından abartılı davranışlar, söz ve söyleşiler, İslam inancında doğru kabul edilmemektedir.. El ve dil bunlardan sorumlu tutulmuştur..
Evrensel ortak değerlerden sayılan gözyaşı her kültürde kendine ayrı bir değer latmıştır. 
Ağıtta dökülen gözyaşlarının biriktirildiği şişelere gözyaşı şişesi dir.. 
Antik dönem kalıntısı olarak" İzmir ve Batı Anadolu "bu tür şişelere en çok rastlanılan yerdir.. Belkide deprem lerle yok oluş, ayrı kıtalar dan gelen savaşçıların, ilk çıkış noktası olduğundan ölümlerin sevilenlerin yoğunluğu bu şişelerin de burada yoğun olarak bulun asu sonucunu doğurmuştur.. Birlikmez gözyaşı, biten gözyası dertlerinde uçup bittiği inancına, acılarımı seninle gömdüm, gibi paganizmden kalma ritüeller...Şişelere doldurulup  ırmağa bırakıldığında  gönderilen sadece şişe değildi.. Acıların defolup gittiği inancıydı.. Bazende biraraya gelemeyen dar cevre deki sevdalıların gözyaşı hediyesi saklama kutusudur..
Sevinirken ve üzülürken akan gözyaşı, değişen insan davranışları ile yalakalık gösterisi olarak kullanılmaktadır. Antik çağlarda para karşılığı AKITILAN gözyaşı,duygu gösterileri artık sahibinin yemek zamanı ekmeğine ortak olmak isteyen köpeğin duygu kabarması şeklinde kendini göstermektedir.. Hoplayıp zıplayıp bir iki hav la ekmeği alacagı nı bilen köpek misali, ihale ve rant kapıcıları  profesyonel ağlayıcı ve duygu göstericisi olarak günümüzde de görevlerini aksatma dan yapmaktadırlar..

TORUN HALİLİ
( Ağlayıcı Lar Aramızda başlıklı yazı HALİLİ tarafından 31.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.