Evet, böyle tipler o kadar çok ki toplumumuzda... Geçmiş zamanlarda yakından tanıdığım emekli bir banka müdüründen duymuştum. Bir siyasi için söylemişti bunu, ismi bende saklı ''Gelir bizden kredi alır, vermeye yanaşmasak bile üst makamlardan telefon gelir, vermek zorunda kalırız,  müdür olarak bilirim ki alamayacağımız kesindir, ama emir demiri keser.'' Bu anlatılan yıllar seksenli yılların ortaları tabi ki...


Biz de yıllardır ticaret hayatının içindeyiz. Her ne kadar çok titiz davransak da kendi borçlarımızı ödemek için, geçmişte bir dolu, tahsil edemediğimiz alacaklarımız olmuştur, şimdilerde nispeten azalmış olsa da... Ne yaptık üstüne bir bardak soğuk su içtik biz, ama onlar yani bize borcu olanlar ahirette ne içerler onu bilemem?


Yine geçmişte ismi lazım olmayanlardan birine beş bin lira borç vermiştim. Bizden de beş altı yaş büyük abimiz sayılır meslektaş hem de, seksenli yılların beş bin lirası, o zaman ki en büyük para. Baktım ertesi gün bizim para ile hovardalık yapıyor, takmış koluna bir bayan, beni de görmezden geldi hıyar ağası... Tabi alamadık o parayı. İnsan keriz yerine konulduğunu anlayınca çok kötü oluyor, kötü olmuştum...


Ecevit, Ahmet Necdet Sezer zamanı, kitap atma krizinde bir anda dolar fırladı gitti, yüzde elli, yüzde seksen belki fakirleşti memleket o tarihte... Bir kişide epey para batırdık, yine ismini vermiyorum rencide etmemek için. Adam geldi, bana kızının düğün davetiyesini getiriyor, iki sene sonra, küfür eder gibi sanki... Ölür müsün, öldürür müsün?


Kullara olan borçların kimisi dünyada halledilse de, kimisi de ahirete kalıyor. Oradaki hesap tabi ki borçlular için çok çetin olacak, keşke bilselerdi... Bir de Allah'a olan borçlarımız var ki onları da tam olarak ödediğimizi söyleyemeyiz bir çoklarımız... Yine de kötülüklerden uzak durmak, iyi insan olmaya çalışmak, ahirette ödeyeceğimiz borçları bir nebze de olsa hafifletecektir...


Bizler Türk Milleti olarak genelde borçlarımıza sadık, ödemeye gayret eden insanlar olarak biliniriz. Cumhuriyet Hükumetleri bile Osmanlı İmparatorluğundan gelen borçları, bin dokuz yüz ellili yıllara kadar ödemiş ve bitirmişlerdir...


Bir de ''Ne verir ne inkar eder.'' tip borçlular var. Bunlardan da uzak durmak lazım. Şu mahsulü kaldırayım billahi ilk senin borcunu ödeyeceğim ya da taşrada ki evi satayım hemen senin borcun, ilk sıradasın billahi, ama sen yine bana bir beş bin toka etsen deyip, kıvıranlara dikkat etmek lazım...

Bazı mimliler vardır, denenmiştir bir kaç kere. Verdiğiniz parayı alma ihtimaliniz çok zayıftır yüzde olarak. O zaman ne yapıyoruz? Verip de kötü olacağımıza vermeyip kötü oluyoruz. Kafaya da takmıyoruz...


Bir de meşhur ata sözümüz vardır ''Borç yiğidin kamçısıdır.'' derler. İyi de o kamçı çok sert indi mi bir yerlerimize, o borcu ödemek de o nispette zor olacaktır. O zaman şunu unutmamak lazım ''Borç yiyen kesesinden yer.'' Bir de duyanınız vardır duymayanınız vardır ''Borç Çorbası.'' var. Malzemelerini veriyorum...


Malzemeler:


10 bardak et suyu

2 kaşık yağ

2 soğan

2 patates

1 küçük kereviz

2 küçük pancar

1 küçük havuç

5- 6 yaprak lahana

2 kaşık konserve domates salçası

2 diş sarımsak

1 çay kaşığı limon tuzu

1 çay kaşığı şeker

Tuz


Yapılışı:


Sebzeler yıkanır, soyulur. Bir kaba rendelenir ve doğranır.

Çorba tenceresinde rendelenmiş soğan yağ ile pembeleştirilir. Un katılır, biraz da un ile kavrulur. Hazırlanan sebzelerin hepsi konur. Biraz karıştırılır. Domates salçası ve et suyu konup pişirilir. Tuz limon tuzu, şeker atılıp 10 dakika sonra ateş kapatılır.


Hadi afiyet bal şeker olsun. Siz siz olun fazla borç yapmayın ne devlete ne de şahıslara ne de Rabbimiz olan Allah'a, af diye bir müessese var mutlaka da sakın ola ki ''Allah af eder ben affetmem.'' diye de şirke batmış bir cümleyi kurmayın... Kimler kimleri af etmiyor ki...

( Borç Ödemek Gibi Kötü Bir Alışkanlığı Olmayanlar başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 28.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.