Esaretim naz
eder, gücü yetmez kudretim,
Aşkın dikenli
yolu, işte buna rağbetim.
Gölgemiz
arşa düşer, ta bulutlar üstüne,
Sinene
muştulanır, gönüllü hürriyetim.
Neye ram
olaydım ki tükenirken sürgündüm,
Anlatsam
ağlar dünya, hazan mağduriyetim.
Kirpiğim
değmemiştir, gecelerin nabzına,
Uykular
bölük pörçük, vuslatına gurbetim.
Sevdanın
talibiydim, emekledim ha keza,
Dağlar ve
taşlar dinler, onlarlaydı sohbetim.
Kaç
vakittir peşinden, koşarım aşkım için,
Yoksa nasip
mi yoktur, olmamış mı kısmetim.
Bir canın
hükmü yeter, can veririm canana,
Aşkı namus
bilirim, onla birdir iffetim.
Bilirim
aşkla döner, evrenin ta kendisi,
Sen varken
her şey durdu, işte ona hayretim.
Savrulup
duruyorum, rüzgarlar peşimdeler,
İçimdeki
menzilde, tükenmiyor hicretim.
Cihanda
servet nedir, üstün olsun sevdadan,
Sevmelerim
bedava, bedavadır ücretim.
Hep
söylerim derdimi, bülbüle heveslendim,
Ancak O’na
el açtım, Rabbim verir medetim.
Benki ol
asumanı, yüreğimde taşırım,
Ne kadar
uzak dursa, çok uzatmaz ülfetim.
Herkesin
borcu vardır, aşk denilen dilbere,
Benim de
vermek gerek, son bulmadan mühletim.
Her bir
yanım gül gibi, fethetsin rayihayı,
Bilinmez
son bulacak, onca yıllık uzletim.
Kaç sözcüğü
çiğnedim, yazdım yazdım buğz ettim,
Sözcüklere
sığındım, şiirler tek mabetim.
Sürçü lisan
ettiysem, affola kalem ehli,
Naziktir
yüreğimiz, hüzün çalar siretim.
Hiçbir şeye
ram olmam, gönüller kazanalım,
Sadece
yüreklerdir, zira bir tek servetim.
Ahvalimi
anlattım, sadece şiirlere,
Derdime
derman olmuş, ruhuma adaletim.
İçimiz
yanar iken, deva umarız Haktan,
Onun rahmet
tahtına, yetişsin ulviyetim.
Bir Ademin
derdiyle, dünya duracak sanma,
Anlarlar
aşıkları, benim ol cemiyetim.
Adem
Efiloğlu