Varlığını kim bilirdi,
Eğer seni
sevmeseydim.
Kim arardı
kim bulurdu,
Eğer seni
sevmeseydim.
Bir köşede solar idin,
Gamla yasla dolar idin,
Yaşınla taş deler idin,
Eğer seni
sevmeseydim.
Sarılmazdı kollar
bile,
Konuşmazdı
diller bile,
Tanımazdı kullar bile,
Eğer seni
sevmeseydim.
Bir köşede
hislenirdin,
Sitemlerle
beslenirdin,
Usul usul
paslanırdın,
Eğer seni
sevmeseydim.
Sükutuna yel olurdun,
Vahalarda çöl olurdun,
Bir yapraksız
dal olurdun,
Eğer seni sevmeseydim.
Kimse duymaz
nefeslerin,
Kısılırdı vah seslerin,
Tükenirdi heveslerin,
Eğer seni
sevmeseydim.
Gözlerinde eyvahların,
Sinen dolu
çok ahların,
Yalnız doğar
sabahların,
Eğer seni
sevmeseydim.
Bir Adem’im
mecnun şair,
Kelamımız aşka dair,
Yazar
mıydım bunca şiir!
Eğer seni sevmeseydim.
Adem Efiloğlu
Not: Marifet şairde mi, yazdıranda mı?
Bir adam çok sevdiği bir kadına şiirler yazıyordu. Sonra o kadın ansızın onu terk etti. Adam kadının ardından şiirler yazmaya devam etti. Daha çok yazdı. Ve günün birinde çok ünlü bir ozan oldu. Yıllar sonra kadının yaşadığı kente gitti ve büyük bir şiir dinletisi sundu. Dinleti bittiğinde kadın kolunda kocası ile çıkışa geldi ve adama ''merhaba'' dedi. Adam ona sıradan bir insana bakar gibi baktı. Kadın,''beni tanıdın mı ''dedi. Adam, ''hayır tanımadım'' dedi.''Nasıl tanımazsın! Uğruna şiirler yazdığın kadınım ben. Seni şair yapan kadın''dedi kadın. Adam kadının gözlerine baktı ve şöyle dedi:
''Keramet sende olsaydı, kolundaki adam da şair olurdu...'' :)