GÜNEY  AFRİKA'DA  BİR ÜNİVERSİTENİN GİRİŞ  KAPISINDAKİ  PANODA  ŞU  SÖZLER  YAZILIDIR:

HERHANGİ BİR ULUSUN YOK EDİLMESİ  ATOM BOMBASI VEYA  UZUN  MENZİLLİ  FÜZELERİN  KULLANILMASINI  GEREKTİRMEZ....

SADECE  EĞİTİM  KALİTESİNİ  DÜŞÜRMEK  VE  SINAVLARDA  KOPYA  ÇEKİLMESİNE  İZİN  VERMEK  YETERLİDİR.

> HASTALAR  BU  TÜR  DOKTORLARIN  ELLERİNDE ÖLÜR.

> BİNALAR  BU  TÜR  MÜHENDİSLERİN  ELLERİNDE  ÇÖKER.

> PARA  BU TÜR  EKONOMİSTLERİN  VE  MUHASEBECİLERİN  ELLERİNDE  KAYBOLUR.

> İNSANLIK  BU TÜR  DİN  GÖREVLİLERİNİN  ELİNDE ÖLÜR.

> ADALET,  BU  TÜR YARGIÇLARIN ELİNDE KAYBOLUR.

""EĞİTİMİNÇÖKÜŞÜ MİLLETİN  ÇÖKÜŞÜDÜR""

Eğitimin önemini kavrayan ulusların  geride kalmaları söz konusu  olamaz...

Ulusumuzca ilerleyebilmek  için  EGİTİM, ama reformu  yapılmış köklü  bir  EĞİTİM......

Okul öncesinde  başlayan ilk öğrenimin öğretmenleri anneler  ve babalar  yani  aile...

Anneler ve  babalar  varsa  eğer kendi donanımlarını evlatlarının  o  tazecik belleklerine  naklederler.  Sonrası  resmi öğretim kurumlarında...

Burada  değinmek istediğimiz, ,yönetimlerce  belirlenen  müfredat...

O müfredat ile  hayatta  hiç de  gerekli olmayacak, bilgi  denmeyecek çöp kavramlarla  çocukların beyinlerini doldurmak çocuklara yazıktır,  günahtır,  israf  edilen  zamandır.

Dostlar  alış-verişte  görsünler  misali eğitim veriliyor,  eğitim  alınıyor  gibi bir algı  ile, ülkem halkı olarak kendimizi  kandırmaktayız...

Bağımsız bir ülke,  öncellikle eğitim sisteminde   bağımsız  olmalıdır. Bu konuda  başka  devletlerin   önerileri tavsiye olarak değerlendirilmeli,  o  öneriler,  o  tavsiyeler  hiçbir  zaman emir olarak düşünülmemeli.

Her ulusun,  üzerinde  yaşadıkları  coğrafya ile  ilintili,  kendine  özgü gelenek-görenek, yaşam  ve  düşünce  tarzları  vardır.  Bunlar  verilecek eğitimde  göz önünde  bulundurulacak  faktörlerdir.

Çocukların,  yetişme  tarzlarından  ve  genetik  özelliklerinden  dolayı   yetenek  ve  kapasiteleri her çocukta  farklı  farklıdır. 

Bazı çocuklar  matematik  yönünde, bazıları  sözel  bir kısmı  da  el becerileri yetenekleri  bir başka  kısımıda  sanata  meyillidir.

Komşumuz  Bulgartistan eğitime başlayacak  çocuklarına  ilk  başta  yetenek  sınavı  uyguluyor. Ve  yetenekleri dalında  eğitime  başlıyorlar.  Bu  akla yakın, zaman  kaybını önleyici mantıklı bir yöntem...

21.yüzyılda,  sanayi  ve  teknolojide  koşar  adımlarla  ilerleyen  diğer ülkelere  gıpta ile  baktığımızda kendi ülkemizde niçin bir ilerleme  kaydedemediğimizi,  dolayısiyla  dünyaya  sunulmuş her hangi  bir  MARKAMIZIN  olmayışını sorgulamamız  gerekiyor. evet, ne  acıdır ki,ülkemizin bir markası bile yok,

Bu sorunun cevabını derinlerde aramak lazım, ilk  bulgu: eğitim yetersizliği...

Öğrencilerimize yeterli  eğitim verilmiyor. Mevcut okullarda,teknolojiye  kapı  açacak kültür derslerine  ağırlık verilmesi gerekirken, oyalamacı bir sistem yürütülüyor.

T.C yönetimde.laik bir ülke. Din ile devlet yönetimi ayrı müteala  edilmesi, yönetimde dinin  referans  alınmaması prensibi kabullenilmişken, bu günlerde  her  nedense ön planda  dini söylemler ve  uygulamaları görmekteyiz.

Din kutsaldır  ve din  kişi  ile Allah  arasındadır. İbadetlerin bile gizli  yapılması tavsiyeler  arasında. Ticarette,  yönetimde  veya  sosyal  ilişkilerde dinin kutsiyetinden  faydalanıp  hassasiyetine   baş  vurulması  yanlıştır.  Kişileri  aldatmada, kandırmada  dinin  kullanmak  amaca kolay  ulaşılmasını  sağlar ki onaylamadığımız  bir durumdur.

Okullarda  dini  eğitime  ağırlık  verilmesi çocukların  zihinsel  aktivitelerinde  gerilemelere  sebep  olur. Meslek  liseleri  kategorisinde yer alan imam hatip okullarında kültür derslerinin yok denecek kadar  az olduğu  bilinirken, devamının  yorumunu  sizlere bırakıyorum.

Böyle  bir eğitim sistemi gençlere  dolayısıyla ülkeye artı  katkı sağlamayacaktır, haliyle,gelişme  ve ilerleme  beklemek  de hayalden öteye  gitmez...

Dini  referans  alan  Ortadoğu  ülkeleri  varlıklarını yer altı kaynaklarının  zenginliğiyle sürdürmekteler.

Bizim  yer altı  zenginlliğimiz yok, varsa  da  ülkemiz  menfaatlerine sunulmuş  değil. 

Yer üstü  zenginliklerimiz  dış güçlerin işletmeciliğiyle yok edilmekte, yanlış politika  ve planlamalarla  bize  kalan yer üstü zenginliklerimizden yeterince  faydalanamıyoruz.

Ülkemiz kasislerin  çok olduğu  bozuk yolda ilerlemeye  çalışan  tamiratlara ihtiyacı  olan eski  model bir  oto  görünümümde...

Düzelebilmek  biraz  zaman alsada,EĞİTİMDE  YAPILACAK REFORM ile olacaktır.

Ümitsiz  değiliz, hep birlikte yanlışları  düzelterek  el  ele, parlak  ufuklara ve  ışıklı bir  geleceğe....

Selam  ve  saygılarımla...

Yurdagül Alkan.

 

( Egitim Eğitimde Reform başlıklı yazı Gülalkan tarafından 29.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.