*** ZEKİ MÜREN'E ***


      Hiçbiri sevinmedi son gidişine
      Bugün yirmi dört eylül 
      Sesinizde sonbahar tomurcukları
      Mekanın cennet olsun
      Sevinçlerde büyük acılarda
      Okuduğun şarkılarla 
      Öğrendik kendimize dönmeyi.


      Sen Zeki Müren,

      Sevmeyi hissetmeyi öğrendik senden
      Uzaklarda olsan da, hep kalbimizdesin
      Bazen Taksim'de kalabalığın arasına karışırdın
      Bakışlarınla bir çiçeği ağlatabilirdin:
      Biri daha benimle ağlıyor,
      Anladım ki bugün yirmi dört eylül.


      Geçip giderken dünyadan,
      Eylül adlı hüzünlü bir mevsim bıraktın bize
      Ah! keşke ölmeseydin
      Sığmazdı sayfalara adın.


      Tam yirmi dört yıl oluyor aramızdan ayrılalı
      Her ölümün bir hikâyesi var, öylesine hazin
      Gönlümün kafesini açtım
      İçindeki okuduğun şarkıları dinledim
      Yalnız bırakıp gitme bu akşam yine erken

      Öksüz sanırım kendimi ben sensiz içerken.


      Ben iki kez seninle karşılaştım
      Taksim'de kalabalığın arasında
      Birde Bodrum'da bir çayhanenin bahçesinde

         Birlikte bir fotoğrafımız oldu, eşimle birlikte
         Şimdi bize biçilmiş bir acıyı yaşıyoruz
         En güzel günlerimizi bırakırken mazide.

      Nuri Dağdelen
     24.0.9.2020


( Zeki Mürene başlıklı yazı Öz tarafından 24.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.