“Çocuklarınızı Teşvik Edin!”

   Gün sırası Hasret’ teydi!
   Komşuları, Hasret’ in evinde toplandı. Okullar tatile girdiği için oğlunun öğretmeni Nurten Hanım’ ı da davet etti.
 
   Evdeki tek çocuk Yılmaz’ dı!
   Hasret, oğluna da bir tabak hazırlayıp sandalyeye oturttu.
   Teyzeler, aralarında sohbet ederken Yılmaz televizyonu açtı. Yetenek yarışmasının tekrarı yayınlanıyordu.
Hasret:
   “Yılmaz! Azıcık kıs şunun sesini!” Program, teyzelerin de dikkatini çekti!
Nazire teyze:
   “Maşaallah! Bağlamayı nasılda çalıyor.”
Belgin teyze:
   “Parmaklarını yerim senin!”
Nilgün teyze:
   “Ya türküyü söyleyen? Mikrofon ile doğmuş eşek sıpası!”

   Teyzelerin çocukları övmesi Yılmaz’ ı kızdırdı! Kanalı değiştirdi.
Hasret:
   “Yılmaz! Değiştirme kanalı. Ne güzel bakıyoruz.” Yılmaz, tekrar yarışmayı açtı.
Nurten Öğretmen:
   “Hanımlar! Çocukların becerisine bakın. Aileleri, zamanında akıllılık edip yol göstermiş. Siz de çocuklarınıza yol gösterin. Bu yetenekler küçük yaşlarda kazanılır.”
Zehra teyze:
   “Aman hocam! Bizim çocukları bilmiyormuş gibi konuşuyorsun! Benim oğlan bir hevesle saz aldı. Sazı satıp takım çantası aldı. Şimdi sanayide elektrikçi!”
Nilgün teyze:
   “Benim oğlan da! Televizyonda şarkıcılara heveslendi gitar aldırdı. Sahnedeki adam yere vurup kırınca bizimki de kırdı. Sonra sobada yaktık!”
Nazire teyze:
   “Geçen yaz tatile gittik. Orada, yabancı kızları görünce keman istedi, aldık. Bir, iki gün çaldı. Buraya dönünce de roman çocuklarla çalmaya başladı. Şimdi meyhanelerde çalıyor.”
Belgin teyze:
   “Bir tane de benim başımda var. Sırf altın günlerine katılacağım diye darbuka aldı bizimki. İlk günler iyi güzelde işi abarttı. Genç kızlar, kalçalarını sallasın diye sürekli oryantal çalıyordu. Kızlar neyse de yaşlıların kalbi dayanmadı. Kız anaları da en son kapı dışarı etti!”
   
   Nurten Hanım; annelerin, sanattan başının yandığını anladı! Yine de devam etti.
   “Çocuklarınızı teşvik edin! Bir şeylerle uğraşsınlar. Kendilerini keşfetsinler. Yılmaz sana da söylüyorum!”
   Yılmaz, hocasını hep can kulağıyla dinlerdi. Bu yaştaki çocuklar için öğretmenleri birer kahramandı!
   Yılmaz, kucağındaki kek tabağını sehpaya bıraktı! Sandalye-den kalkıp dış kapıya yürüdü. Hasret:
   “Oğlum nereye?”
   “Top oynamaya!”
   “Akşam ezanından önce evde ol!” Ayakkabılarını giyip evden çıktı.
 

-SON- 
 


( Yetenek Kazanmalıyım 1 - Altın Günü başlıklı yazı yasinnmnylmz tarafından 23.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.